Sevgili Murat Menteş'in kitaplarını okudukça aklıma Leyla ile Mecnun (L&M) dizisi gelir. Bu ikisinin tek ortak noktası absürt komedi olmasından başka bir şey değildir. Televizyon seyreden bir insan değilim fakat birbirinin tekrarı olan, anlamsız, ahlâksız ve gereksiz yüzlerce dizi olacağına, bir tane Leyla ile Mecnun olsun, gülelim.
Şahsen,
Yalnızlığı ne kadar geniş bir alana yayarsan yay, ne kadar uzak bir zamana ertelersen ertele, acısı ve ağırlığı azalmıyor.
Çünkü insan, ‘’yüreğini göğüskafesinde yapayalnız taşıyor..’’
“Çünkü hadiselerle beraber biz de değişiriz; ve biz değişince mazimizi de yeni baştan kurarız.” İnsan kafası böyleydi. Zaman, onda daima yeniden teşekkül ederdi. Hal bu bıçak sırtı,hem mazinin yükünü taşır, hem de onu çizgi çizgi değiştirirdi.
---
İnşallah ileride çocuklarım olursa hususi olarak Kızıldağ Yaylasına götürüp gezdirmeyi çok istiyorum. Çünkü benim tüm çocukluğum neredeyse orda geçti. Kışın sokağa çıkamazdık, biz küçükken hala mahallede PKKlılar istediği gibi eylem yapabiliyordu. Biz de yazın yaylaya çıkar bastırılmış çocukluğumuzu orda yaşardık. Festival günlerinde su satardım,
21 Haziran 1905 yılında Paris' te doğan düşünür Jean Paul Sartre, aynı zamanda döneminin en iyi yazar, anlatıcı ve denemecisi olarakta da kabul görmüş, entellektüel bir aydındı. Ama Sartre' ı , Sartre yapan Varoluşçuluk felsefesinin mihenk taşı olmasıdır. Peki, Varoluşçuluk nedir?
Varoluşçuluk (Egzistansiyalizm); kökü İlk Çağ (Antik Yunan) a
Okumak,
Okuduğun kitabın etkisinde kalmak,
Bir adım daha ötesi, okuduğun kitabı anbean yaşamak!
Bu duyguyu en güzel şiir kitapları tattırıyor sanırım. Zira oradaki acılarla acılara bürünüyor, en kalabalık insan bile olsanız oradaki yalnızlıkla yalnızlık çekiyor, hayata sımsıkı bağlı olsanız da oradaki dizelerle ölüyorsunuz. Bu yüzden her ruhun
Kitap başlıklarının altında ilgili kitapların içerisinde yer almayan birçok sahte alıntı girilmiş ve aynı sahte alıntılar yüzlerce kişi tarafından tekrar tekrar paylaşılmış ve onlarca, yüzlerce beğeni sayısına ulaşmış, bu gerçekten çok vahim ve tehlikeli bir durum. Örnek verecek olursam:
"İnsan olmak kolay değildir, hele ki insanca
Hayatın hikmetlerinden dolayı kafamız zaten karışık. Ben Atay’ın Hikmet’ine bir bakalım derim. Çünkü Albay’ı, Sevgi’si, Nurhayat’ı, Bilge’si ve diğerleri; hepsinden ortalama bir “Hikmet” çıkarabiliriz.
Arada kalmış, sayfalar arasına sıkışmış biri Hikmet. Hem kızdığı, hem hepsini birden kucaklamak istediği insanların, sevdiği kadınların, hatta