Paulo Coelho - Simyacı
Santiago, Endülüs’lü bir çoban. Hazinesini aramak için İspanya’dan Mısır’a uzanan bir yolculuk. Bu yolculukta karşısına çıkan işaretler, kişiler. Yoluna kesişen, hayatına dokunan olaylar.
Santiago, Simyacı olacak mı?
Evrenin dili ona ne anlattı?
Aşk, ona ne kazandırdı?
Çok etkilendiğimi söyleyemem, abartıldığını düşünüyorum. Bu benim fikrim, belki de kitap ile aynı düşünceye sahip olmadığımızdandır. Çok satılan kitaplar arasında olduğu için alıp okudum. Zaman kaybettiğimi düşünmüyorum asla elbette fakat beklentimi karşılamadı.
“Çünkü yüreğin neredeyse hazinen de oradadır.”
“Daha katı olacağım ve bir insan bana ihanet ettiği için de artık kimseye güvenmeyeceğim.”
“Uykuya dalmadan önce, artık daha kalın kitaplar okuması gerektiğini düşündü: Okunmaları daha uzun sürer, geceleyin de daha rahat yastık olurlardı.”
“İnsan sevdiği için sever. Aşk’ın hiçbir gerekçesi yoktur.”
“Kötülük”, dedi Simyacı, insanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır.