ışığı yeniden tuvale tutup incelemeye devam etti. tuvalin yüzeyi tıpkı bıraktığı gibi duruyordu;hiçbir bozulma yoktu. bu iğrençlik ve çürüme içten geliyordu belli ki. işlenen günahlar tıpkı cüzam yarası gibi o şeyi içten içe çürütüyordu. içi su dolu bir mezarda çürüyen bir ceset bile böylesine dehşet verici görünemezdi.
Sayfa 180Kitabı okudu
Sevmek mi demiştiniz!
Ömür Hanım Seni çok özledim, çok Ben gelene kadar çürüme ne olur. … Ölümü de dünyada yaşıyormuş insan Gövdem kalbimin darağacı Şahgülüm…uzun sürmeyecek yalnızlığım.
Sayfa 192Kitabı okudu
Reklam
Futbol, Türklerin anladığı bir oyun değildir!
Kısa sürede anladım ki, ağacın köklerinde çürüme varsa, onu düzeltmeye tepesindeki dallardan başlayamazsınız. Ve Türkiye'de de futbolun kökleri kulüplerdi.
Sayfa 254 - Derwall, Jupp. Futbol Basit Bir Oyun Değildir. Çev. Hasan Kuruyazıcı ve Aydın Engin. İş Bankası Kültür Yayınları, 2004.
Zaman bitiyor, çürüme yayılıyor, hastalıklar açık kapılardan içeri dalıyor, su tükeniyor, yiyecekler zehre dönüştü, sizlere tek açıklamam bu.
Sayfa 290Kitabı okudu
Giderek daha yaşanmaz bir yer oldu... Önce niyetler zehirlendi. Sonra ve eylemler zehirlendi. Arada kelimelere saldırıldı ve kelimelerin ruhları zedelendi. Kırıldı, taciz edildi, kelimelerin ruhları kaçışa zorlandı. Kelimelere büyük haksızlık yapıldı, anlam bizden uzaklara gönderildi. Soluduğumuz hava bile bönleşti. İnsanlar ahmaklaştıkça ahmaklaştı. Hiçbir şey yapamadık. İçinde durarak ve bedenlerimizi yakalamasına izin vererek büyük bir çürüme tarihi yaratık.
Çağımız çalışma asrıymış, öyle diyorlar; aslında acı, sefalet ve çürüme asrı...
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.