//ALINTILAR//
~Gerçek aşk diye bir şey var. Belki ben ömrümün sonuna kadar aradığım şeyi bulamayacağım ama bu, dünyanın bir ucunda bile olsa, birilerinin aşkı yaşamadığı anlamına gelmiyor. Ve evet, belki salakça ama eğer bir gün aşkın gelip bizi bulacağına inanmaktan vazgeçersek, geriye inanmaya değer ne kalır ki? ~
~Birini mutlu etmek insana en az kendi mutluluğu kadar iyi geliyordu.~
~Vay be, bana bir günde iki kere hak vermişti! Sabah uysallık şerbeti falan mı içmişti acaba?~
~Demek havalı adamların havalı ofisleri böyle oluyordu. Yerdeki halıdan, duvardaki resimlerin tonlarına kadar odada hemen hemen her şey griydi. Christian Grey'in odasına mı düşmüştük ne? Grinin Elli Tonu Etiler Şubesi Orhan Grey! Böyle adamların ortak zevki gri miydi acaba?~
~Keşke tıpkı giysiler gibi insanların da içeriğini göste renetiketler olsaydı. Mesela %70 küstah, %30 açgözlü, %20 şefkatli, %80 bencil gibi. O zaman işimiz daha kolay olmaz mıydı?~
~Gençler hülyalarıyla, yaşlılar hatıralarıyla beslenirmiş~
~Bu duygu hiç geçmeyecekmiş, sonsuza kadar sürecekmiş gibi geliyor ama bitmeyecek dediğimiz her şey bir gün mutlaka sona erer. Hayat böyledir.~
~"Yaptığın bir şeyden pişmanlık duymak, hiç yapmadığın bir şey için pişman olmaktan iyidir." ~