Kitaptaki mekanda halk hayata dair belli başlı konuları Ermiş olan kişiye soruyor, Ermiş de bu sorulara karşılık net olarak cevaplarını veriyor. Aslında yazar daha çok hayata dair görüşlerini bir şekilde paylaşmak istemiş ve bu kitabı yazma bu yolunu seçmiş gibi. Çünkü soru cevaptan oluşuyor ve kısacık zaten. Fakat hayata dair bu görüşlerin çok net ve değişemezmiş gibi, bir kişi tarafından söylenmesi ve bunun kabul edilmesinin beklenmesini sevmedim. Yer yer beğendiğim fikirler olsa da katılmadığım kısımlar da oldu çünkü. Bir de bu görüşler genellikle hep bir yüce, ruh, güzellik vs. gibi temellere dayandırılmış gibi. Bu kavramların aşırı kullanılması pek bana hitap etmiyor çünkü fazlasıyla eski batı edebiyatını anımsatıyor. Ve pek de bende düşünceler oluşturan, benimsediğim, çok çok anlam yüklediğim kavramlar değiller. En azından yazarların bu kavramlara yükledikleri anlamlar benim yüklediğim anlamlarla örtüşmüyor.
Yine de düşündüren, sorgulatan kısımlar var ve zaten kısa da bir kitap olduğu için okunmaya değer olduğunu düşünüyorum.
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,6bin okunma
Ben ne okudum? Bir kitap yerine kişisel bir günlüğe veya Twitter'a yazılması gereken satırlar. Böylesi çok daha uygun olurdu gibi, hiç yoktan bazı tweetlere beğeni atardım...
Tamam, yazarın bir mutsuzluğu var, bunu anlıyoruz anlatmak istediklerinde, emeğine saygısızlık etmek de istemem, güzel ve beğendiğim bazı cümleler, paragraflar da var. Fakat genel bir olmamışlık var bu kitapta. Bir şekilde anlamlı kılınmaya çalışılan fakat o yüzeysellikten veya içinin boşluğundan kurtulamayan deneme tarzı yazılar var. Yine de ortada bir emek var o yüzden çok fazla bir şey demek istemiyorum, kısacası bana hitap etmedi.
Gerçekte her şey, arzulanan ve korkulan, iğrenç olan ve aziz tutulan, kovalanan ve kaçmak istediğiniz her şey, varlığınız içinde devinmekte, sürekli bir yarı kucaklaşma halinde.
Bir dürtü olmadıkça hayat karanlıktır gerçekten ve bilgi olmadıkça tüm dürtüler kördür. İş olmadıkça tüm bilgiler boşunadır ve aşk olmadıkça tüm işler boştur...