Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"... Yalnızlık ve dahî tek başınalık, aynadan mahrumiyetin bir başka ifadesi. Ne büyük elemdir insanın kendini göremeyişi. Nereye baksa boşluk. Her yerde. Düşmeye görsün insan, kemâli de, cemâli de dışarıda aramaya başlar. Bütünlüğü. Kendisine eklemlenebileceği bir bütünlüğü. Hiç kimse bir bütüne sahip olamaz oysa! Kişi bir bütüne ancak aid olabilir. Dışında fazlalık olarak kalacağımız tamamlanmış bir bütünlüğü değil, bilâkis, eklemlenemediğimiz takdirde eksik kalacağına inandığımız bir bütünlüğü ararız, yani hakikatte yine bizim gibi eksik kalmış büyükçe bir parçayı. Ama hep bir parçayı..." D. C...
Bir partiden ya da bir dinden ayrılmak isteyen, şimdi onu çürütmesi gerektiğini düşünür. Oysa çok fazla kibirli bir düşüncedir bu. Gerekli olan yalnızca, şimdiye dek hangi perçinleri onu bu partiye ya da dine bağladıklarını ve şimdi artık bunu yapmadıklarını, hangi niyetlerin onu buraya sürüklediklerini ve şimdi başka yöne sürüklediklerini açıkça görmesidir. O partinin ya da dinin yanına b i l g i y e d a y a l ı k e s i n g e r e k ç e l e r l e geçmiş değilizdir: ondan ayrıldığımızda da böyleymiş gibi y a p m a m a l ı y ı z .
Sayfa 53
Reklam
:D
"Epeydir uğramıyordun, özlemiştik lan seni..." dedi adam. "Bilmukabele komserim." diye cevapladı Mehmet, hâlâ sırıtıyordu. "Ee, ne var ne yok? Niye uslusun bu aralar?" Sırıtışına son verdi Mehmet. Umursamaz bir edayla söylendi. "Uslu değilim de... istihbaratınız zayıf."
“Hayır! O, benim öfkeme layık değil. Kendimden iğreniyorum,böyle bir kadına kapılmama yol açan duygulara öfkeleniyorum.”
Reklam
Çiçeklere, otlara ve kele beklere yakın da olabilmeli, onlardan fazla yukarıda dur mayan bir çocuk gibi. Gelgelelim, biz büyükler onların çok fazla üstüne çıktık ve onların düzeyine inmemiz gerekir; diyorum ki, onlara sevgimizi dile getirdiğimizde n e f r e t ediyor otlar bizden. - İyi olan h e r ş e y d e n pay almak isteyen, her an küçük olmayı da bilmeli.
Sayfa 40
Gine ağlıyor Nietzsche...
"Çok düşündü, ama sizi öpüp öpmediğini bir türlü hatırlayamadığını söyledi.”
Siz karamsarlar ve felsefi kör yılanlar, tüm dünya varlığının karakterin den, insan tutkularının k o r k u n ç k a r a k t e r i n d e n şikayetçi olmak için konuşuyorsunuz. Sanki tutkuların var olduğu her yerde, korkunçluk da var olmuş gibi! Sanki korkunçluğun bu türünün dünyada her daiın var olınası gerekmiş gibi! - K ü ç ü k ş e y l e r i ihmal ettiğinizden, kendi kendinizi ve eğitilınesi gerekenleri gözleınlemediğinizden ötürü, tutkuları bizzat kendiniz böyle canavarlar haline getirdiniz; öyle ki şiındi daha "tutku" sözcüğünü duyduğunuzda korkuya kapılıyorsunuz! Tutkuların korkunç karakterini a l m a k ve yıkıcı sel sularına dönüşmelerini önlemek size düşerdi ve bize düşer. - Hatalarımızı sonsuz felaketler boyutunda büyütmemeliyiz; daha çok, insanlığın tutkularının tümünü birden sevinçlere dönüştürmek görevinde dürüstçe çalışmalıyız.
Sayfa 33
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.