H. D. Lawrence Sallanan At öyküsünden bahsediyor.
Kitaptaki aile her şeye sahip gibi görünüyordu, ama öyle de­ğildi. Hep bir şeyler eksik kalıyordu...
«Bence bir erkeğin metresi karısından daha sadıktır, çünkü bir yerde daha özgürdür. Rupert'e sorarsan bir kadınla bir erkek evlendikleri zaman olağan kişilerden daha ötelere gidebilirlermiş. Ama nereye? Bütün sorun orda. Nereye?»
Reklam
«İnsan kafaca, ruhça birbirine yakınsa bedence de yakın olmalı; tanımalı birbirini. Daha noksansız olur.»
« Eşlerden biri evlendiğine pişman olduğu anda o evlilik sona ermiş sayılır,» dedi.
La vie, c’est une affaire d’ames imperiales. Hayat, şahane ruhların işidir.
Sayfa 497 - Can KlasikKitabı okuyor
“Yaşamın, yaşamdaki şeylerin bir anlamı yoktu, D. H. Lawrence biliyordu bunu. Sevgi gerekiyordu, ama insanların kullandıkları ve kullanıldıkları türden bir sevgi değil. D. H. biliyordu bunu.”
Sayfa 154 - Metis
Reklam
Birkin « Hangimizde sapıklık yok ki? » dedi. «En normal görünenler, yer altı dünyaları en karışık olanlardır, aslında.»
368 syf.
·
Puan vermedi
·
117 günde okudu
Kocası savaştan sakat dönünce hayatı alt üst olan bir kadının duygusal bunalımı, cinselliği evinin dışında arayışı, erkeklerin kadınları akılca değersiz görmeleri, dönemin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan yetersizliğine şöyle kasvetli bir bakış, eh hikaye eğitici olsa da içeriği gerdiğinden kitabı pek de beğenemedim. Bu nedenle elimde süründü.
Lady Chatterley'in Sevgilisi
Lady Chatterley'in SevgilisiD. H. Lawrence · Can Yayınları · 19821,516 okunma
Doğruyu söylemek gerekirse Birkin seks denen şeyi hiç sevmiyordu: öyle bir kısıtlamaydı ki seksin iç yüzü. Erkeği ortadan bölünmüş bir çiftin yarısı, kadını da öbür yarısı yapan şey seksti. Oysa Rupert kendi başına bir bütün olmak isteğindeydi ve karşısındaki kadın da bütün bir varlık olmalıydı, tek başına. Bu yüzden istiyordu ki seks denen şey de öbür insansal iştahların yüzeyine insin; bir amaç değil de araç olarak benimsensin. Kadınla erkek seksin ötesinde iki yalın ve tek varlık olarak bir araya gelsinler, birbirlerinin özgürlüğünü sağıasınlar ve bir doğasal gücün iki zıt kutbu gibi birbirlerini dengelesinler.
Sözcüklerimizin gerçekte demek istediklerimizi yansıtmadığını, konuşmanın aslında bir pandamima olduğunu o da Birkin gibi biliyordu. Ve arzusu onu ileri doğru iterken bir el sanki geri çekiyordu.
Reklam
Ursula, «Ama sen kendin ölmek istemiyorsun?» diye ona meydan okudu. Birkin bir an sustu sonra kadını ürkütecek kadar değişmiş bir sesle, «Doğruyu istersen olsun bitsin istiyorum,» dedi. « Ölüp kurtulmak istiyorum bazan. Şu yaşadığımız hayattan usanıyorum ... Sonra ... uykuya benzer bir aşkla dalıp yeniden dünyaya gelmek istiyorum. »
ruhu ayakta ve uyanıktı; yaşamı, için için büyüyen ama toprağı henüz yarıp çıkmamış olan bir filiz gibiydi.
My love for him has reached at the edge where i can't even control it the more i try to move on the more it is increasing and it hurts so much that now not even a single drop of tear is falling from my eyes its just that i can't stop loving him the more i try to avoid the harder it gets and the more it keeps increasing.
dont know if i really love him but i love the way he makes me feel happy when he makes funny jokes. i love the way he treats his sister with so much kindness and i love the way his voice rings in my head when he talks because i dont know if he will ever like me like i do when i think about him
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.