448 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Kitabın adı:Kemalizm Işığında Azınlık Gözüyle ATATÜRK Yazarın adı:Levon Panos Dabağyan Sayfa sayısı:448 Kitabı ilginç kılan yazarının bir Ermeni yazar olması. Ben de o yüzden almıştım. Acaba ülkemizde yaşayan o dönem azınlıkları Atatürk'ü nasıl görüyor nasıl tanıyordu. Kitabımızda Atatürk'ün ölümü ve onun ölümünden sonra o zamanın azınlıkta olan vatandaşlarımızın ne yaşadıkları anlatılıyor o zaman onlar çok iyi yaşıyorlarmış. Şu anda bizler kendi ülkemizde azınlığı temsil ediyoruz... ama o zamanlardaki azınlıklar gibi rahat değiliz. Şu anda kendi vatandaşlarımız üniversite mezunlarımız işsiz ve hatta öğretmenlerimiz yabancı uyruklu sözde öğrenci tarafından öldürülüyor ... Keşke bir daha gelsen Samsun'dan SARI SAÇLI MAVİ GÖZLÜM
Kemalizm Işığında Azınlık Gözüyle Atatürk
Kemalizm Işığında Azınlık Gözüyle AtatürkLevon Panos Dabağyan · IQ Kültür Sanat Yayıncılık · 20032 okunma
Üç kuruş siyaset yapacağız diye. Azerileri zor durumda bırakamayız. Süleyman Demirel…
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
Paşalar ! Ben Halife-i İslamım. Müslümanı Müslümana kırdırmam. Sultan 2. Abdülhamid Han
Tarihini gerçekleriyle bilmeden yaşamak, yarınlara güvenle bakmamak demektir.
Bozoklu şeyh Celâl hareketi (1519 veya 1518)
Bâtını (1) şeyhi olup, Bozok - (Yozgat) Türkler'inden ve Amasya'nın "Turhal kasabası" halkından, "dirlik sahibi" yani, "tımarlı" olup, (2) "Derviş Celal" namıyla tanınan (Kızılbaş), büyük bir ihtimalle (3) Şah Ismail'in emrinde olup, onun isteklerine göre hareket ederek, rivayete nazaran, "kalender" kıyafetiyle Turhal taraflarına gidip bir mağarada yaşamaya başlamış ve: (- Mehdi gelecek (4) onu bekliyeceğim!) iddiasıyla ibadet ederek, halkın kendisine itikadını celbettirmeyi başarmış ve böylece, müridleriyle taraftarları her geçen gün daha da çoğalmış ve kendi tasarladığı çoğunluğa erişince, asıl maksadını açığa vurup, kendisini (Mehdi) ilan ederek, (20.000 süvari ve yayadan kurulu) bir kuvvetle çevresini istilaya girişmiş ve (Şah - Veli) ünvanıyla hüküm sürmeye başladığında; Osmanlı Devleti'nden bir çok bey ile yüksek dereceli memurlardan kurulu bir grup, adı geçen serdengeçtinin maiyetine geçti ve böylece meselenin şekli değişip, devlet aleyhine gayet tehlikeli sinyaller verilmeye başlanmıştı!...
Sayfa 15 - IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIKKitabı okuyor
Reklam
Ermenilerin günümüzde varoluşları meselesine gelince; Ermeniler günümüzdeki milli varlıklarını doğrudan Selçuklu ve Osmanlı Türklerine borçludurlar. Eğer sadece Bizans veya Avrupa haçlılarının elinde kalsaydılar, bugün Ermeni adı sadece tarih kitaplarında anılacaktı. (Levon Dabağyan, Ermeni Meselesi, Son Havadis Gazetesi)
Sultan Abdülhamid Hân'ı bertaraf etmedikçe emellerine muvaffak olamayacaklarını anlayan yahudiler, o mübârek şahsiyet için dâhil ve hâriçte bir karalama kampanyası başlattılar. Harc-ı âlem olan "Kızıl Sultan" lâkâbı, Ermeniler'e mâl edilirse de aslında bir yahudi îcâdıdır. Esâsen, Rus tahrikiyle daha evvel harekete geçmiş olan Ermeniler, bu târihten itibaren propaganda ve silâh temini husûsunda yahudilerden büyük ölçüde destek görmüşlerdir. Ermeni asıllı bir yazarın (Leon Dabağyan) iddiasına inanılabilirse, kanlı bıçaklı "Ermeni Kıtali" de, zâhiren ermenileşmiş olmasına rağmen Yahudi kalmış bir hizbin işidir. Leon Panos Dabağyan, Ermeni ihtilâl ve isyanlarının bu topluluk arasında aynen bizdeki sabataistler gibi- 2.700 yıldan beri varlığını sürdüren "Ermenileşmiş Yahudiler" (Pakradüniler) tarafından gerçekleştirilmiş ol- duğunu iddia etmektedir. O'na göre, Ermeniler'in bilinen isyan hareketlerini saf Ermeniler değil, bu zikri geçen "Ermenileşmiş Yahudiler" çıkarmış ve idare etmişlerdir. Bu Ermenileşmiş Yahudiler'in, yani Pakraduniler'in varlığını ve ermeni isyanı ve ihtilâllerinde oynadıkları meş'ûm rolü, bazı yahudi tarihçiler de kabul etmektedir
Sayfa 52 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Evet ne garip değil. Ne hazindir ki, tarih boyunca; birileri erişilmesi güç mevkiler elde edebilmek uğruna, nice insanın hayatı ile oynamış, nice körpecik canın heba olup gitmesine başlıca sebep teşkil etmiş ve de insan kanı bu iğrenç ihtiras uğruna oluklar gibi değil, nehirler gibi akıp gitmiştir ve heyhât ki, hâlâ öyledir!..
Ne acıdır ki, insanoğlu; bir gün evvel gökkubbeye sığdıramadığı velinimetini, bir gün sonra, yuhalayabilecek derecede, esneklik gösterebilmektedir.
166 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.