Tüm Kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü Kutluyorum.
... Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız ... Nazım Hikmet
Tüm Kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü Kutluyorum.
Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişemeyecekti. Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle Ve onlar ayın altında dönen ilk tekerlekti. Ayın altında öküzler başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi ufacık kısacıktılar ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında ve
Reklam
Güvendiğim dağlara kar yağmış falan değil. Derinden bir düş kırıklığı benimkisi. Geçen her gecenin leyle-i kadr, karşılaştım her kişinin Hızır olmadığını anladığım zaman kırılıyorum. Böylece kırılan bir düş haline dönüştüğümü görüyorum. Evet, bizzat kendim bir düş kırıklığıyım, kırık bir rüyayım ben. Ve hepimiz öyleyiz.
Sayfa 20 - Tiyo Yayınları 6. BaskıKitabı okudu
Kendine gel!
“Zirvesine göz koyduğun dağlara bak, Koşup takıldığın taşlara bak"
222 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Gerçek bir hikâye
Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali’nin okuduğum ikinci kitabıydı. Birincisi çok bilinen Kürk Mantolu Madonna idi. Bu romanla birlikte her ikisinin de ayrı bir yeri oldu bende. Ama en çok içimi yakan eseri Kuyucaklı Yusuf oldu. Yusuf’un yazgısı çocukken talihsizlik ile başlamış ve kendi özgürlüğünü hep birilerine teslim etmek zorunda kalmıştır. Muazzez'e olan aşkını bile özgürce ortaya koyamamış onu kaçırmak zorunda kalmıştır. Köydeki zenginlerin bürokrasiyle işbirliği yaparak yarattıkları adaletsiz düzen ve bu düzene baş kaldıran Yusuf'un mücadelesi, bu mücadeledeki yalnızlığı ve iç dünyası akıcı bir üslupla anlatılmış. Güçlünün zayıfı nasıl ezebileceğini ve bu durumda zayıfın yapabileceği hiç bir şeyin olmadığını bütün gerçekçiliğiyle gözler önüne seriyor. Yusuf her şeyini kaybettikten sonra atını dağlara doğru sürer. Sanki devamı olacak gibi bitiriyor. Neden böyle bitiyor diye araştırma gereği duydum ve öğrendim ki Sabahattin Ali, aslında bu romanı üç kitap olarak düşünmüş bu nedenle açık bitmiş sonu. Fakat Sabahattin Ali'nin gencecik yaşında katledilişi ile geriye sadece bu tek kitap kalmış. Kitap 1937’ de yazılmış, yazarın ilk romanı ve gerçek bir hikaye. Cezaevinde tanıştığı Yusuf’un hikayesi. Bu yüzdende çok hüzünlü geldi bana. İyi Okumalar.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175.8k okunma
170 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Karanlıktaki Kent'in sokaklarında...
Çoğumuz onu
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç Fidan
ile tanıyoruz. Peki ya Ataol Behramoğlu'nu tanımayan var mı? Kim tanımaz dediğinizi duyar gibiyim. Ben de öyle düşünmüştüm. İşte Nihat Behram, Ataol Behramoğlu'nun küçük kardeşi. Biz her ne kadar Nihat Behram'ı yazdığı anı kitaplarıyla tanımış olsak da, aslında o da abisi Ataol Behramoğlu gibi sıkı bir şairdir. Bazı kitaplar
Kız Ali
Kız AliNihat Behram · Everest Yayınları · 201189 okunma
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.