Rüzgar
Bu dağların bir rakibi varsa rüzgardır. Rüzgar burda tek başına bir hükümdardır. Burda insan duman gibi genişler, büyür. Bu dağlarda ıstıraplar, sevinçler büyür. Buralarda her düşünce sona yakındır, Burda her şey bizden uzak, ‘O’ na yakındır. Burda yoktur insanların düşündükleri, Rüzgar siler kafalardan küçüklükleri. Yanağıma çarpar geniş
Şiir okuyacaktın! Ölümden önce ah çekip inleme, ağlayıp sızlama da ne oluyordu? Şiir okuyacaktın, beynindeki kıvılcımlar sönmeden inancın, insanlığın, saygınlığın kıvılcımları sönmeden şiir okuyacaktın... Gözleri de kör et, kararsın aydınlık da N'edeyim, derd ü gam düşmüş payımıza Ah edildi bize, kimseler destek olmaz Şiir okuyacaktın! Ölüm ölümdü işte, bu gam, bu dert, bu hırgür de neydi! Yurdunun özgürlük şiirini okuyacaktın, çaresizlik ve zavallılığının, yoksulluk ve güzelliğinin şiirini. Ve şiirin sesi, senin sesin, çaresiz, mazlum ülkenin sesi dağlarda ve kayalarda, şehirlerde ve evlerde, dağlarda ve ovalarda, ülkelerde ses bulacak... Düğündü bu... Ölümün gölgesindeki şenlikti. Şiir lazımdı... Dostlar selam vermez, kardeş ve baba sormaz Yitirdik yolu, ah, bilmem ne yana gitsem Allah'ım! Irmakta susuzluktan mi ölsem...
Sayfa 212 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir kız Yusuf adlı sevgilisini yitirmiş. Çok severmiş onu. Dağda yitirmiş. Aramış aramış bir yıl, iki yıl, beş yıl aramış. O da tutturmuş, "kuş olsam, bir çift kanat taksam ... Kuş olsam ... " Gittiği, yattığı yerlerde hep "kuş olsam, kuş olsam," diye bağırır çığırır gezermiş. Bir sabah bakmış ki kuş donunda ... Düşmüş dağlara dağlara, inmiş ovalara ovalara. Yeryüzünü pervaz vurup dolaşmış. Köşe bucak koymamış yeryüzünde. Dili de durmazmış, bağırırmış çığırırmış, "Yusufçuk Yusuf! Yusufçuk Yusuf!" Kuş masalı canım.
Eylemler Güzeli ( Metehan TEMİZEL)
Seni düşünmek, Sokaklarda, kavgalarda, dağlarda, Cephede, kamp ateşinde.. Seni düşünmek; Ansızın görmeyi umut ederek.. Tutsak TURAN topraklarında bir çığlıksın özgürlüğü haykıran, Sen bir yolbaşçısın mazluma kalkan olup zulme baş kaldıran… Biz istemez miydik sanki barut kokmasın gökyüzü, Çocukların gülsün yüzü Ve son bulsun yoksulluk, mutlu insanlarla dolsun barış içinde yeryüzü.. “Bırak eşkıya bilsinler” bizi, Faşist desinler bilmeden düşüncemizi Ezberlesinler onlara miras sloganları Ve devrimci sansınlar en kapitalist dinazorları.. Biz yine kavgada olacağız Son barikat yıkılsa da siper olacak göğsümüz Biz ölsek de biliriz söylenecek türkümüz.. Ey gözleri zalime korku, sözleri ömre bedel güzel, Biliyorum senli olmayacak yarınım, Son nefesimde TURAN adlı ülkenin düşüyle haykıracağım andımı, Bir boş kovan gibi düşerken yere son eylemim olacak bu sır Ve kanımla yazacağım adını !! -Metehan TEMİZEL-
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ölsek kıyamet mi kopar?
Esenlikler! Namık Kemal’in büyük yankı uyandıran eseri ile karşınızdayım. Vatan Yahut Silistre ilk kez kaç sene önce okuduğumu, kaç kez okuduğumu hatırlamıyorum. Tanıyanlar bilir ki belirli aralıklarla kendimce hedefler koyarım, kitaplığımda okunmamış kitap kalmayana dek yeni kitap almamak, zaruri okuduğum kitapları kendi isteğimle tekrar okumak
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202421,8bin okunma
İnanmak; seni düşündükçe söylediğim bir şarkı olmalı dudaklarımda. İnanmak; gökyüzünün en karanlık zamanında bile görebileceğim bir yıldız olmalı. Dağlardan, denizlerden esen serin rüzgarlar gibi, senden gelen bir şey olmalı inanmak. Kimi gün kalem olmalı parmaklarımda, kimi gün kulağımda musiki, gözlerimde ışık olmalı; içtiğim suda, yediğim ekmekte sana tüm inanmanın tadını duymalıyım. Her sabah ilk ışık, sana inanarak yaşayacağım mutlu bir gün getirmeli bana. İşte o zaman yokluğuna bile dayanabilirim, özlemlerim daha derin bir anlam kazanır. Seni beklerken şüphelerin o kahredici zehriyle, geciktiğin her saniye bir defa ölmem.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
444 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.