İbn el-Athir üzüntüyle Moğol fetihlerinin "İslam ve Müslümanlara yönelik öldürücü saldırılarını ilanı" olduğunu yazıyordu. Biraz dramatik bir ekleme yaparak şöyle devam ediyordu: "Keşke anam beni doğurmamış olsaydı ya da bunlar olmadan önce ben ölmüş ve unutulmuş olsaydım!" Kanlı ayrıntıları yazmayı kabul etmedi ki tek nedenini de "birkaç arkadaşım bunları yazıya dökmem konusunda ısrar etti" diyerek açıklıyordu. İstilayı, yüce Allah'ın Hz. Adem'i yaratmasından bugüne kadar... genel olarak tüm insanların, özellikle de Müslümanların başına gelen...en büyük yıkım ve en korkunç felaket... sözleriyle tarif ediyordu. Kıyas yaparak Moğol tarihi öncesinde en kötü katliamların Yahudiler'in başına geldiğini fakat moğolların tek bir şekilde kırdıkları Müslüman sayısının bile tüm İsrailoğullarının sayısını aştığı için Müslümanlara yapılan bu saldırının daha kötü olduğunu kaydediyordu.
Sayfa 171 - Kronik KitapKitabı okudu
“ Herkes aynı şeyi söylüyor; unut artık düşünme. Tek çare unutmakmış gibi. Şu yeryüzünde yaşanmışın geriye dönüp bakması olmasa unutabilirim ben de. Keşke biraz daha az düşünebilsem ama ben en fazla geriye dönüp bakabiliyorum ve hep hatırlıyorum. En fazla ilk karşılaşmamızı hatırlıyorum; hiçbir acıya bulanmamış o saf tanışma anını... “
Reklam
Kaldı ki ben daha çok bütün dünyaya yayılmak isterdim.
Bakara Suresi
186. Ey Peygamber! Eğer kullarım sana Beni sorarlarsa, şunu hiç unutmasınlar ki, Ben insana şah damarından daha yakınım. O hâlde, hiçbir aracıya başvurmadan, doğrudan Bana yalvarıp Benden istesinler,çünkü Bana duâ edip yalvaranın yakarışına cevap veririm, onun duâsını işitir, uygun görürsem dileğini kabul ederim. Öyleyse, onlar da benim çağrıma uyup bana iman etsinler ki, böylelikle doğruluk ve olgunluğa ulaşabilsinler.
Muhabbetullah
Yine bir gün Beyazîd-i Bistâmî Hazretleri : -Bütün insanlar hesap vermekten kaçarlar. Ben ise bir an evvel Allah'ın hesaba çekmesini istiyorum" dedi. Yanında bulunan kişiler: -Ey Beyazîd! Neden bunu istiyorsunuz? diye sordular. Beyazîd-i Bistâmî de: -Belki Allah hesaba çekme anında bana; "Ey Kulum!" diye hitap eder. Ben de "Lebbeyk-Buyur Allah'ım!" derim. Rabbimin, bana; "Ey Kulum" demesi, benim için dünya ve dünyanın içindekilerinden daha sevimlidir. Sonra bana ne isterse yapsın."
Sayfa 30 - Rabbani YayıneviKitabı okudu
Herkesin büyük bir ustalıkla gülerek geri çekildiği bir dünyaydı. Her yeni başlangıç yeni bir pişmanlık demekti. gittiği yerlerden yüklenip geliyordu insan yalnızlığını. Umutsuzluk öyle bir yılgınlık yaratmıştı ki herkes her söze inanır olmuştu. Çifte sürgülü kapılar aralandıkça buz gibi bir suskunluk sızıyordu eşiklerden. Herkes yaşadığı oyuğun
Sayfa 112 - Kırmızı Kedi Yayınları, 9. Basım. Ocak 2013, İstanbul
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.