“Annelerin annesi...”
Minik ellerini öpüp kokladı okulun kapısında, telaşlı çocukların sırt çantalarından sırtına yediği darbeyi hissetmedi bile. “Allah zihin açıklığı versin,” dedi gülerek. Sel gibi akan çocuk kalabalığına karışmadan evladı. Şimdi avucunun içindeki minik eli biraz daha sıktı. “Hadi koştur Erhan'ım koştur, geç kaldık...” Beş yaşındaki Erhan'la
Önceden şunu önemle belirteyim ki, mahkemede olanları değil tam bir bütünlükle anlatmaya, gerekli bir düzen içinde aktarmaya bile gücümün yeteceğini sanmıyorum. Kanımca her şeyi baştan sona hatırlayıp gereken şekilde açıklayacak olursak bir kitaba, hem kocaman bir kitaba ihtiyaç olacaktır. Bu nedenle sadece beni özellikle etkileyen, aklımda ayrı yer tutanları anlatacağım için okuyuculardan özür dilerim. Belki de ikinci derecede olayları önemli gibi görmüş, göze çarpanlarını atlamışımdır. Hoş, özür dilememek belki de daha iyi… Ben elimden geleni yaparım, okuyucularımız da bunu anlarlar.
Reklam
Mavi Balina’yı kimler duydu?
Herkes duymuştur mutlaka. Peki kimler gördü bu oyunu? Hiç kimse! Çünkü Mavi Balina bir oyun değil, bir virüs. Adana’da, 13 yaşındaki Emine’nin Mavi Balina’ya özgü talimatlarla intihar etmesi sonrası bu mesele yeniden gündemde. Ebeveynler endişeli, hatta çocuklarının telefonlarını karıştırıp hangi oyunları indirdiğini incelemekle meşguller
Yer altı hapishanesindeki o karanlık angarya, tonlarca kaya altında ezilen, acı ve uzun iç çekişlerini duyabilmek için daha önceden orada olduklarını bilmeniz gereken binlerce insanın didinişi.
Sayfa 548 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kısa süren varlıklı dönemlerimde, birçok insan benden yardım istedi ve hiçbir yardımı esirgenmedim. Fakat canı gönülden yaptığım bu ilk iyilikler, önceden tahmin edemediğim ve artık altından kalkamadığım sorumluluklar silsilesine dönüştü. İlk hizmetlerim, bundan kazanç sağlayanlar için devamında gelmesi gereken hizmetlerimin başlangıcından başka bir şey değildi. Herhangi bir zavallı bana kancayı takıp bir iyilik elde ettiğinde karar veriliyordu ve özgür irademle yapılan bu iyilik, daha sonra onun duyabileceği bütün ihtiyaçlar için sınırsız bir hak oluyor, onları yapamayacak halde olmam bile, bir özür etmem gereken bir duruma dönüşüyordu. İşte bu şekilde, en tatlı zevkler bile benim için sonradan külfetli yükümlülüklere dönüştü.
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
Reklam
614 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.