DİN VE PARA BELASI İNSANLIĞIN SON İBRETİNİ YAŞATTI Sömürgecilerin iki temel araçları var; Biri din, diğeri para! Din ile beyin yıkar, uyuşturur görünmeyeni satar, para ile görünen madde gücü kimin elinde ise satın alır.
Küçük bir uğraşıyla meşgulken, mesela bir kovaya çakıl taşı dolduruyorken annesinin arkadaşlarından biri gelir ve çocuğu, gelen misafire göstermek için küçük işinden eder. Yetişkinler çocuğun yaşamına devamlı müdahale ederler; onlar çocuğa hiç danışmadan, onu kale almadan, onun hareketlerinin hiçbir değerinin olmadığını gösterircesine yaşamını düzene sokan güçlü varlıklardır. Oysaki yetişkin, çocuğun gözü önünde hiç kimsenin, bir hizmetçinin bile, gereken nezaketi göstermeden ve rızasını almadan işini bölmez. Bu nedenle çocuk diğer herkesten farklı olduğunu, kendisini herkesten aşağıda bir yerde konumlandıran özel bir önemsizliği olduğunu hisseder. Daha önce söylediğimiz gibi önceden içsel olarak belirlenmiş bir planın sonucu olan bir dizi eylem, çocuğun gelişiminde en yüksek öneme sahiptir. Bir gün yetişkin, çocuğa kendi eylemlerinden sorumlu olması gerektiğini açıklayacaktır, ama böyle bir sorumluluğun temeli bir eylem ile diğer bir eylem arasındaki eksiksiz bir bağlantı örüntüsünde ve bu örüntünün önemine ilişkin yargıda yatar. Fakat çocuğun hissettiği tek şey eylemlerinin tümünün önemsiz olduğunun düşünüldüğüdür. Kendi çocuğunda sorumluluk duygusu uyandıramadığından ve çocuğunun kendi eylemlerinde hakimiyet kazanmasını sağlayamadığından yakınan yetişkinin bizzat kendisi, çocuğunun yaşamdaki ardışık eylemlerin devamlılığı algısını ve kendi haysiyet duygusunu adım adım yıkmıştır.
Sayfa 179 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okudu
Reklam
Yolculuk
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 160 sayfadan oluşan #Yolculuk eserini #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ ️Dört bölümden, otuzdokuz başlıktan oluşan her cümlesi insanın yüreğine dokunup içini biraz daha dönmesi neden onu anlatımlar, anlamlar ile dolu.... ️Eseri okumaya başladığım ilk sayfada bulunan önsözünden son sayfasına kadar elinden
Çoğu zaman, en iyi seçeneği tercih etmek oldukça kolaydır. Her bir seçeneğin yanındaki sayılar, doğal olarak dikkatinizi en yüksek derecelendirmeye sahip olanlara yönlendirir. Bir an için bunlara odaklanın. Belki birkaçını eşit derecede yararlı buldunuz. Onları tekrar düşünün. Hangisinin işe yarayacağını veya çocuğunuzdan olumlu bir yanıt alacağını düşünüyorsunuz? Karar veremiyorsanız, önce denemek için rastgele birini seçin. Bilimsel bir deneyde bir hipotezi test eder gibi, bu fikri test edeceksiniz. İşe yaramıyorsa, diğer olumlu seçenekleri denemek için listenize geri dönebilirsiniz. İşe yararsa, denemeye devam edebilirsiniz. Mesele şu ki, hiç kimse sizden "doğru" cevabı seçmenizi beklemiyor. Her bir çocuk için neyin doğru olacağını önceden kimse bilemez. Her zaman doğru tahmin etmeyi beklemek, hayal kırıklığına neden olur. Açık fikirli olarak inandığınız şeyleri değerlendirmek, "bilimsel ebeveynlik" te olması gereken bir durumdur ve kesinlikle her zaman haklı olmaya çabalamaktan daha gerçekçi, pratik ve bağışlayıcı bir yaklaşımdır. Seçtiğiniz seçeneği daire içine alın. Gerekirse, kendinizden ne bekleyeceğinizi tam olarak görmek için daha ayrıntılı yazın. Çözümü bir hafta boyunca uygulamaya koyun ve işe yarıyor gibi görünüyorsa, gerekli olduğu sürece devam edin. Çok işe yaramazsa, listenizdeki diğer olasılıklara bakın ve bir hafta boyunca başka bir olası çözümü uygulamaya koyun. Sorunu çözdüğünüzü hissedene kadar bu şekilde devam edin.
Sayfa 212 - Palme yayıneviKitabı okuyor
Yapmanız gereken işlere, son tarihler koyun. "Kendinizi işe koşmak" sistemini kurun. Başarı çıtanızı yükseltin ve asla rehavete kapılmayın. Bir son tarih koyduğunuzda, ona sıkı sıkıya sa­dık kalın hatta işleri daha önceden bitirmeye çalışın. Büyük bir işe ya da projeye başlamadan önce, atacağınız her adımı ayrıntılarıyla yazın. Sonra her aşamayı tamamlamak için kaç dakikaya ve kaç saate ihtiyaç duyacağınızı belirleyin. Günlük ve haftalık takviminizi, sadece bu iş üze­rinde çalışacağınız zaman dilimlerini yaratabile­cek bir şekilde düzenleyin.
Hıristiyan kurtuluş gereksinimi üzerine
İnsan, eylemlerin kullanışlı bir sıradüzeninde alt sıralarda yer alan belirli eylemlerin bilincindedir, hatta kendisine adeta tüm özü gibi değişmez görünen bu gibi eylemelere karşı bir eğilim keşfeder içinde. Kendini genel değerlendirmede en üst ve en yüce olarak kabul edilen öteki eylem türlerinde sınamayı ne çok ister; bencilce olmayan bir
Sayfa 99 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kişinin önceden kabul ettiği tüm görüşlerden sıyrılmak yönünde verdiği karar herkesin izlemek zorunda olduğu bir örnek değildir ve dünya aşağı yukarı buna hiçbir şekilde uygun olmayan iki çeşit kafa yapısından oluşmuştur. Yani kendilerini olduklarından daha becerikli sanarak yargılarında aceleci olmaktan kendilerini alamayan ve tüm düşüncelerini bir düzen veya sıra içinde yönetmek için yeterli sabra sahip olmayanlar; bundan dolayı bir kez kabul ettikleri ilkelerden kuşku duyma ve genellikle izlenen yoldan sapma özgürlüğünü seçtiler mi, asla dosdoğru gitmek için tutulması gereken yolu izleyemeyecekler ve tüm yaşamları boyunca yollarını şaşırmış olarak kalacaklardır. Diğerleriyse doğruyu yanlıştan ayırt etme konusunda kendilerini eğitebilecek başka kişilerden daha az yetenekli oldukları yargısına varacak kadar akıl ya da alçak gönüllülüğe sahip olduklarından, kendi başlarına en iyilerini aramaktansa, bu başkalarının görüşlerini izlemekle yetineceklerdir.
Sayfa 19 - türkiye iş bankası, birinci basım, çevirmen: murat erşen, mart 2020, beyoğlu
Resulullah'ın [s] yürüttüğü davetin ilk adımlarında daha önceden görmüştük ki, İslâm, aklı geleneklerin pençesinden kurtarmak için gelen dinin ta kendisidir. Gelenekler, insandaki öykünme ve benzeme güdüsüyle halkın kendiliğinden kapıldıkları psikolojik akımlardır. İlkeler ise, bunun aksine, zamana uymaz, zamanı değiştirir. Gelenekler, toplumun düşünce alanlarının ortasında kendiliğinden boy atan asalaklar topluluğudur; sökülmeleri ve sağlam düşünme yönteminden ayıklanmaları gereken zararlı otlardır.
Don Juan, Carlos un değişmesi gerektiği söyler. Carlos, yavaş yavaş değişmekte olduğunu, zamana ihtiyacı olduğunu belirtir. Don Juan, 'Benim konuştuğum, bir anda olan değişme, der. Ve tüm sorunun nerede yattığına işaret eder; 'Sorunun temelinde, senin istediğin kadar zamanın olduğunu düşünmen yatıyor, der. Carlos, düşüncesinde ısrar
Sayfa 231Kitabı okudu
❝ İlim Talibinin özellikleri..
İlim tahsil etmeye kabiliyetli, ilim yolunda ilerleyeceği ümit edilen ilim talibinin vakti değerlendirip kazanması için, sahip olması gereken hasletleri alimler önceden zikretmişlerdir. Bu hasletler şunlardır: Hızlı yazmak , hızlı okumak ve hızlı yürümek . Hızlı yürümesinin hikmeti şudur: Az bir zamanda pek çok hocayı dolaşabilir.
Sayfa 91 - Otto YayınlarıKitabı okudu
769 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.