Önceden daha iyiydi, der birileri: Yasa koyucu veya Tanrı işleri ayarlamıştı; insanlar yalın ve mutluydu; babacan önderlere itaat edilirdi;
ataların inancına saygı gösterilirdi, işler gayet güzel paylaştırılmıştı,
gönüller de birdi. Şimdi kelimelerin anlamları bozuluyor, ayrımlar
bulanıyor, mertebeler birbirine karışıyor ve küçüklere şefkat büyükIere saygıyla birlikte kaybolup gidiyor. Öyleyse haydi, ayrımlarımızda bizi iyinin temel ilkesine bağlayan şeyi korumaya veya canlandırmaya çalışalım. Mutluluk yarının işidir, der öbürleri: İnsan türü hayal gücünün kapris ve korkularına teslim olmuş bir çocuk gibiydi, bilgisiz bakıcıların masallarıyla büyümüş, zorbaların kaba kuvvetine ve din adamlannın batıl inançlarına boyun eğmişti. Şimdi kafalar aydınlanıyor, adetler uygarlaşıyor, sanayi faydalarını yaygınlaştırıyor, insanlar haklarını biliyor, bilimlerin yardımıyla da öğretim onlara görevlerini bildirecektir. Toplumsal mertebeleri belirlemesi gereken şey artık kapasite'dir. Kapasiteyi ortaya çıkaracak
ve geliştirecek olan da öğretimdir.