Marvin Minsky, daha sonra evleneceği Gloria Rudisch'le ilk yemeğe çıkışlarında ona, "Bir gün insan beyninin nasıl çalıştığının sırrını çözeceğim" demişti. Gloria yıllar sonra "O anda 'Bu adam ya deli ya da dahi' diye düşünmüştüm. Neyse ki ikincisiymiş" diyecekti. Minsky yapay zeka ve insan zihnini inceleyen "bilişsel bilim" dalının devlerinden olmasının yanı sıra matematikçi, yepyeni bir mikroskop cinsinin mucidi ve yetenekli bir piyanistti.
“İttihad ve Terakki, Osmanlıcılıktan kolay vazgeçmemişti. Vazgeçmek zorunda bırakılmıştı. İttihadçılar, bu hayali son ana, son çareye kadar korumasına rağmen artık Osmanlıcılık düşüncesi ile atabilecekleri bir adımın dahi kalmadığını fark etmişti.”
Güvensizlik
duygusu o kadar derinlere inmiştir ki, kendilerine dahi güvenemezler. Bu insanlar, her an değişebilen, kimsenin diğeriyle dayanışma İçinde olmadığı, herkesin birbirini kullanmaya çalıştığı bir dünyayı
temel varsayım olarak kabul ederler.
İman nasılki bir nurdur, insanı ışıklandırıyor, üstünde yazılan bütün mektubat-ı Samedaniyeyi okutturuyor. Öyle de, kâinatı dahi ışıklandırıyor. Zaman-ı mazi ve müstakbeli, zulümattan kurtarıyor.
(Gençlik Rehberi 201.sh - Risale-i Nur)
"Aleksitimik bir toplumda yaşıyoruz. Dili elinden alınmış, dilsizleştirilmiş bir toplumda... Duygularımızı ifade edecek sözcükleri arıyor, ama bulamıyoruz. Çoğu zaman duygularımız olduğunun bile farkında değiliz. İçsel yolculukları unutalı çok oldu. İçimizdeki keşfedilmeyi bekleyen kıtalara nicedir bir gemi göndermiyoruz. İçimizin nuru söneli beri dış dünya dahi karanlıktan geçilmiyor. İç zenginliğini yitirmiş olan insanlar, en son tahayyüllerini de ellerinden çıkardılar. Rüya denizlerinin suyu kıyılarımızdan çekildi. Aleksitimik toplumun bireyleri gece gündüz iş düşünüyor; çarşıda pazarda, kırda vapurda rakam konuşuyor. Rakamların sırrında, daha kocaman rakamlara koşuyoruz."