Ahmet Ümit'i severim; akıcı, yormayan dili ve güzel hikayeleri ile kendini okutan eserleri var. Bu romanın da hikayesi güzel diyebilirim. Fakat, onun dışında herhangi bir şeye güzel diyebileceğimi sanmıyorum. Rus karakter Katya başta olmak üzere, karakterlerin kurduğu cümlelerin hepsinin tek bir ağızdan çıkmış hissi, gereksiz çook fazla ayrıntı, yazara yakışmayan basitlikte çok fazla cümle... Final güzel olsa da damdan düşer gibi açıklanması, neredeyse okuyucuya tahmin edebileceği hiçbir ipucu verilmemesi...
Evet, genel olarak olumsuz yönlerini hatırladığım bir roman oldu. Kesinlikle bir "Patasana" tadı yok. Açıkçası Ahmet Ümit'i sevsem de kadın karakterlerini konuştururken çok başarılı olduğunu söyleyemem. Patasana'yı o kadar seviyorum ki bunu tolere etmiştim. Fakat bu romanda hem Rus hem kadın olan karakter, resmen hem erkek hem Türk gibi geldi bana okurken, asla yabancı bir kadın canlanmadı gözümde.
Beyoğlu'na ve tarihine özel bir ilginiz varsa, tavsiye ederim; fakat onun dışında, çok daha iyi romanları var yazarın, onları okuyun derim...