Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Fikirlerini Özgürce dile getiren Filozoflarda Bugün "Schopenhauer"
Nıetzsche, bu eserinde Schopenhauer'ın genel bir portresini çiziyor onun ne kadar münzevi olduğundan ve kendini avutacak kafa dengi tek bir arkadaşı bile olmadığından En önemliside Cesur bir Filozof, öğretmen bir terbiye ustası olduğundan bahsediyor.
ardından şu soruyu sormayı ihmal etmiyor tüm Filozoflara ya da filozofum diyenlere: Bir filozof uzun süredir Felsefeyle uğraştığına ve hiç kimseyi üzmediğine göre, başka ne büyük bir iş yapmış olabilir ki?
Tıpkı Sokrates'in Ben Tanrı tarafından bu Devlete gönderilmiş bir at sineğiyim dediği gibi, Rahatsız eden ve harekete geçiren kişi olmalıdır filozof dediğin. öte yandan "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" düşüncesinde olan bir filozof hiçbir şey üretemez ve topluma ışık tutamaz. Nietzsche Bu düşüncede olan filozoflara şöyle bir hicivle alay ediyor:Onların Mezar taşında böyle yazmalı: "Kimseyi üzmedi"
Schopenhauer' ın yalnızlığının belki de sebebi birilerine dalkavukluk yapmamış olması ve kendi düşüncesini hiçbir engele takılmadan, yalnızlığı göze alarak, birilerini memnun etme amacı gütmeden özgürce beyan etmiş olmasından kaynaklıdır. Ne mutlu böyle yalnız olanlara!
Benim de Fikir ve düşünce dünyama katkısı olmuş bir isimdir Schopenhauer, öte yandan Nietzsche'nin zor dili üzerinden onu okumuş olmam daha da yakından tanıma fırsatı verdiğini söyleyebilirim.
Eğitici Olarak SchopenhauerFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2015957 okunma
#kırmızıvesiyah (#kızılilekara )
#stendhal
■Gerçek adı Marie - Henri Beyle 'yi bizler mahlası olan #stendhal diye tanıyoruz.(23 Ocak 1783- 23 Mart 1842 Paris)
■Fransız edebiyatında realizm ve romantizm akımının öncülerinden ve ayrıca psikolojik romanında kurucusu kabul edilen Stendhal'ın bu eseri ilk kez 1830 yılında yayımlanmış.
264 syf.
·
Puan vermedi
Prof. Dr. Nadir Devlet kıymetli bir tarihçiydi. Türk Dünyası tarihi ihtisas alanıydı ve alanında en iyilerden biriydi. Denebilir ki "adı gibi nadir" idi. 30 Nisan 2021'de vefat ederek alanında büyük bir boşluk bıraktı. İlber Ortaylı kadar popüler bir müverrih olmadı-belki de olamadı ya da olmak istemedi- ama en onun denginde bir
Bir öğretmenimin yıllar önce çok övdüğü bir kitap olarak aklımda kalmıştı. Günümüzde peşinde koştuğumuz, arkasında durduğumuz bazı önemli değerlerin birtakım dalkavuklar tarafından nasıl pul değerinde görüldüğünü yüzümüze çarpan bölümler epey canımı sıktı. Yine de bu değerlere sahip olmanın, bir duruşun varlığının ne denli önemli olduğunu sonuna kadar hissedebileceğiniz bir kitap. Öğretmen arkadaşların öğrencilerine mutlaka tavsiye etmesini öneririm.
·
Puan vermedi
(İzgü, Muzaffer; Bando Takımı, Bilgi Yayınevi, 8. basım, Nisan 2009)
İlk baskısı 1975'te yapılmış. İzgü'nün hikâye kitaplarından biri. 26 öykü var, 224 sayfa.
Akıcı bir dili, sürükleyici bir anlatımı var İzgü'nün. Çoğu öyküde her şey yerli yerinde. Fakat "El Nasıl Öpülür?" zorlama olmuş, tutukluk yapıyor. "Sayın İşadamı"nda da son paragraftaki açıklamalar sanattaki dolaylama esasını es geçiyor. Nasıl "Kemer ve Kravat"ın sonunda "ülkemizde yazarlara, aydınlara suçlu muamelesi yapılıyor" gibi bir cümle yer almıyorsa "Sayın İşadamı"nda da sondaki o açıklayıcı cümlelere gerek yoktu.
Eserde yer alan hemen her hikâyede insanımızın uyanıklığı, işgüzarlığı, geçim zorluğu, saflığı, para hırsı, dalkavukluğu, hükmetme tutkusu vb. mizahi bir üslupla anlatılmış.
Daha önce İzgü'nün "Dayak Birincisi" adlı eserini okumuş ve beğenmiştim. "Bando Takımı" da gayet keyifli. Daha bir sürü eseri var yazarın. İnşallah okurum birkaçını daha.
Şahî ji tera û xem jıbo min (Sevinçler senin, gamlar benim olsun).
Kürt Edebiyatının en önemli mihenk taşı olan Mem u Zin, Ahmed-i Xani’nin 1690-95 yılları arasında Kürtçe yazdığı manzum eseridir. Hikayenin aslı milattan önceki dönemlerde geçildiği düşünülüyor. Ahmed-i Xani, bu hikayeden ilham alarak kendi yaşadığı çağın gerçeklerine uyarlayarak yazılı metin haline getirmiştir.
Zin ve sıtti Cizre beyi
Uzun bir süre sonra Shakespeare ile ilk tanıştığım ve çok sevdiğim eseri HAMLET oldu. Oyun türünde yazıldığı için büyük bir ön yargı ile yaklaşmıştım. Ama ilerledikçe kitabı elimden bırakamaz oldum. Anlatım tekniği bakımından çok güçlü bir eser olmakla birlikte eser başlı başına devrik cümlelerden ibaret. Bu yüzden okurken anlaşılması bayağı güç olmuştu, büyük bir dikkatle okunursa çok eğlenceli bir o kadar da ders verici bir yanı var. Hamletde karakter sayısı çok olmakla beraber ilerledikçe hepsini tanıma fırsatı sağlıyor.
Kitapta yoğun olarak işlenen konular arasında sadakat, aşk, ihanet, sabır, dalkavukluk, intikam, birilerine körü körüne bağlanma var. Bu kitapta o kadar güzel işlenmiş ki aşırılığa kaçmadan, edebi üslupla taraflar birbirine çok güzel dersler vermektedir. İntikamı almaya çalışan Hamlet sabrın sınırlarını ustalıkla gösteriyor. Krala bağlı çalışanların krala yaranması için doğruyu yanlışı; yanlışı doğru gösterip sonunda böyle davrananların sonlarının nasıl bittiğini işlemiş. Başta güçlü güçsüzü korur. Güçsüz güçlüye dalkavukluk yapar. Ama olaylar öyle yere gelir ki güçlü canını kurtarmak için güçsüze dalkavukluk yapmaya başlar. Doğamız gereği yaşamdan ölüme hayatı sorgulatıyor adaleti ile. Sanki bu oyunu siz oynuyormuşsunuz gibi bir hava içine gireceğinizden eminim. Herkese keyifli okumalar dilerim.
