Şam "In Damascus" by Carl Haag (1889)
SAĞ ELLER HAVAYA
Arapça yamîn “sağ”, daha doğrusu “sağ el”. Sağ elin uğurlu sol elin uğursuz olduğuna dair inanış, en eski zamandan beri tüm insan topluluklarında var. Ortadoğu’nun Sami toplumlarında da sağ avucunu gösterme jesti kadim zamanlardan bu yana doğruluk, güven, dostluk, söz verme ifade etmiş. Yemin etmek, esasen sağ elini kaldırıp göstermek demek. Eskiden yemin vermek denirdi, daha bile somut. Yamîn’in Arapça zıddı asıl yesar değil şa’m, yani sol el. Bunun türevi şom ağızlı’daki şom, yani uğursuz, kutsuz. Ayrıca şe’amet (uğursuzluk) ve meş’um (uğursuz, lanetli) sözcükleri de aynı Arapça kökten geliyor. Misal: “O meş’um günde vatan mateme gark olmuştu.” Arapçanın İslamöncesi döneminde bu kelimeler coğrafi yön anlamında da kullanılmış. Gün doğumunu karşına alırsan sağ güney, sol kuzey olur. O yüzden öz Arabistan’ın güneyindeki ülkenin adı Yemen, kuzeyindeki ülkenin adı da Şa’m olmuş. Şam esasen bugünkü Suriyenin güney kısmını oluşturan memleketin adı, bunun başkenti olan kent de aslen Dımışk yahut Dimaşk, İngilizcesi Damascus. Osmanlı’nın Şam vilayetinin başkenti olduğundan, bizde Şam diye anılıyor.
Reklam
Kuran'da bereketli topraklar olarak geçen biladü'ş-şam neresidir?
Bizim "Şam" olarak isimlendirdiğimiz şehrin Arapça resmî ve günlük kullanımdaki adı Dimaşk. Yabancı dillerde de bu kökenden gelen kelimeler yaygınlaşmış: Damascus (İngilizce), Damaskus (Almanca), Damasco (İspanyolca), Damas (Fransızca)... Şam ise, bugünkü Suriye, Lübnan, Filistin ve Ürdün'ü içine alan, hatta bizim Antakya, Adana, Antep, Maraş ve civarlarını da kapsayan geniş bir bölgenin tarihî adı.
Sayfa 155
Şam
Şâm-ı Şerîf'te size adım adım mihmandarlık etmeden önce, isimlerle ilgili bir konuyu açıklığa kavuş turmam gerek: Bizim "Şam" olarak isimlendirdiğimiz şehrin Arapça resmi ve günlük kullanımdaki adı Dimaşk. Yabancı dillerde de bu kökenden gelen kelimeler yaygınlaşmış: Damascus (İngilizce), Damaskus (Almanca), Damas- co (İspanyolca), Damas (Fransızca)... Şam ise, bugünkü Suriye, Lübnan, Filistin ve Ürdün'ü içine alan, hatta bizim Antakya, Adana, Antep, Maraş ve civarlarını da kapsayan geniş bir bölgenin tarihî adı. Geçtiğimiz yüzyıllarda buraların tamamına "Bilådüşşâm" denmiş
Sayfa 155
Ortaçağda, modern cihetten anlamlandırılan şekilde sınır ve hudut kavramları yoktu. Siyasi güç odakları farklı olmasına rağmen, kültürel anlamda İslam dünyası, "İslam Memâliki" tabirinin işaret ettiği şekilde bir bütün olarak addedilirdi. Bu bakış açısı, Müslümanların zihinlerine, bütün İslam dünyasının kendi yurtları olduğu fikrini
Sayfa 68 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR
Karbon nanotüpler ve Şam çeliği
Haçlılar Müslümanlarla karşılaştıklarında Müslümanların özellikle esnek fakat keskin kılıçlarına hayran olmuşlardı. Her birinde de farklı desenler vardı. Bu kılıçlar o zamanın en iyileriydi ve etraflarında birçok efsane oluştu. Bunlardan en ünlüsünü siz de tarihi filmlerde görmüş olabilirsiniz: Böyle bir kılıç üzerine düşen bir ipek mendili ikiye
Reklam