Sivas Kongresi, İttihat ve Terakki
Erzurumdan sonra toplanacağı Amasya Tamimi’nde ilan edilen milli kongre için Eylül ayında Sivas’a geçildi. Ülkenin dört bir yanından delegeler Sivas’a geliyordu. İstanbul hükümeti ise kongrenin basılması ve Mustafa Kemal’in tutuklanması emrini vermişti. Erzurum kongresi kararları aynıyla kabul edildi ve manda ve himaye kati sürekli reddedildi. Paşa, Sivas’ta 108 gün geçirdi.30’u aşan delegenin toplandığı yerin sadece bir meclis değil, bir toplantı mahfeli görüntüsünde olduğunu belirtmek gerekir. Sivas kongresi kararları içindeki en önemli ifade yemin de vardı: Buna göre “Vatanın bu hale gelmesindeki rolleri nedeniyle İttihat ve Terakki ricalini tedib edeceğim. Ben İttihatçılığın ihyasına çalışmayacağıma, İttihatçı yollarla ve siyasetle ilişki kurulmayacağı ve vallahi ve billahi...” İstanbul Hükümeti ve bunun Anadolu Hükümeti’ni maceracı İttihatçılıkla suçlaması reddediliyor ve bu hareketle ilgili olanlar artık Berlin ve Sovyet topraklarında olan veya Azerbaycan’da bulunan İttihatçı liderlerle alakalarını kestiklerini böylece ilan ediyorlardı. Bu esnada İngiliz yanlısı Sadrazam Damat Ferid görevden alındı ve yerine Ali Rıza Paşa geldi. O, doğal olarak milliciydi.
Sayfa 171Kitabı okudu
BİR KÖYLÜ ÇOCUĞU SARAYA DAMAT OLABİLİRDİ
Hükümdar çocukları her zaman memleket menfaati için evlenmiştir. İlk Osmanlı padişahlarının kızları, Anadolu beylerinin oğullarına verilirdi. Karaman, İsfendiyar Akkoyunlu, Timurlu, hatta Memlüklu bey ve şehzadelerinden damatlar vardır. Anadolu birliği temin edilip de beylikler ortadan kalkınca Osmanlı prensesleri, devşirme asıllı devlet adamları ile siyasi evlilikler yapmışlardı. Böylece hem muvaffak devlet ricali taltif edilmiş, hem de bunlar saraya bağlanarak kendi aralarında evlilik yoluyla yakınlıklar/ klikler kurmalarının önüne geçilmek istenmiştir. Bu, Osmanlılarda soya değil, liyakate itibar kaidesinin de işaretidir. Bir Balkan köylüsünün oğlu kabiliyeti sayesinde yükselip sadrazam ve padişah damadı olabilmektedir. Emir Sultan, Karaca Paşa, Zaganos Paşa. Malkoçoğlu Ali Bey, Hersekzade Ahmed Paşa, Ferhad Paşa, Makbul İbrahim Paşa, Rüstem Paşa, Sokullu Mehmed Paşa, Piyale Paşa, Cerrah Mehmed Paşa, Melek Ahmed Paşa, Hezarpare Ahmed Paşa, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Nevşehirli İbrahim Paşa, Koca Ragib Paşa, Fethi Paşa, Ferid Paşa meşhur damatlardandır. Damatların -birkaç istisna dışında- hepsi saraya sadakatle hizmet etmiş; din, vatan, millet uğruna fedakârâne çalışmıştır. Harp meydanlarında şehit düşerek bu yolda canını veren az değildir. Günümüze ulan hayratları sayesinde çoğunun ismi ölümsüzleşmiştir.
Sayfa 71 - Ekrem Buğra Ekinci MUSTAFA KEMAL SARAYA NEDEN DAMAT OLAMADI?Kitabı okudu
Reklam
Binbaşı Ferid'in içinde demir bir kapı gürültüyle kapandı. Birden bunların İngilizlerin her buyruğuna başeğeceklerini elle tutulur bir olasılık olarak görmüştü. Mustafa Kemal Paşa'yı geri çağıracaklardı. Sözde imparatorluğu kurtarmak için Enver Paşa nasıl Almanların her dediğine boyun eğmiş, Alman Genelkurmayının tasarılarını gerçekleştireceğim diye o kadar Anadolu çocuğunu cephelerde kırmışsa Damat Ferid Paşa da öyle, İngilizlerin önünde diz çöküyor, onların tasarılarını gerçekleştireceğim diye elinden geleni ardına koymuyordu.
Sayfa 116 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
SANÇAR SORGULANIYOR Hâkim: İddia makamının son tahkikat kararındaki iddialarını dinlediniz. Buna karşı ne diyeceksiniz? Sançar: Efendim önce, iddianamede diğer sanıklarla birlikte benim hakkımda da "hıyanet-i vataniye" tabiri kullanılmasını reddederim. Ben bir Türk milliyetçisiyim. Hayatın manasını, mensup olduğum millet uğrunda savaş
Kınadığımız aşağılık hükümetlere başkanlık eden sadrazamlar arasında Damat Ferid Paşa en berbat olanıydı. Varlığının bu derece tehlikede olduğu bir zamanda böyle birisinin iktidara gelebilmesi için, kaderin Türkiye`ye karşı şeytanî bir hırsının olması gerekiyordu. Bu adam, en gülünç bir cani kukla ve aynı zamanda medenî dünya tarihinde hükûmet başkanı olarak bir anda ortaya çkarılmış bir aptaldır. Aynı zamanda da, Türkiye tiyatrosunda oynanan bir trajedide tatminini memleketin düşmanlarıyla uzlaşmada arayan, ölçüsüz bir ihtirasın ve çok dokunaklı ve korkunç sapmalarla iktidarın verdiği gururun çılgına çevirdiği cahil, dar gõrüşlü ve așağılık bir ruhun akla gelmez doğaçlamalarla, ne yazık ki, gerçeğe çok uygun bir șekilde başrolü oynayan bir komedi operası karakteridir.
Osmanlı Hükümeti, kırımlardan sorumlu kişileri galip devletlere teslim etmekle ve Müttefiklerin bunları yargılayacak mahkemeyi belirleme hakkını tanımakla yükümlüdür ... Sevr Antlaşması, madde 23 Kurtuluş Savaşımızın, Mustafa Kemal Paşa komutasındaki orduların ve Türk halkının zaferiyle sonuçlanması üzerine "Allah'tan sonra
Geri19
98 öğeden 91 ile 98 arasındakiler gösteriliyor.