Varlığa ait bilginin en az olduğu zamanlarda kabuller vardı
İnsanlık bu kabuller ile o kadar uzun zaman geçirmiştir ki artık ortak bilince yerleşmiş birer doğrumsuya dönüştüler
Şimdi bilgi arttı, ama bu doğrumsular ışıltılı kıyafetlerle hala zihinlerde geziniyorlar.
İnsanın çevresini anlamasından daha hızlı genişleyen şey bilgiye dayanmayan anlam verme çabası.
Bu çaba, akıl ile çözme sürecinden önde gidince bulduğu boşluğu inanç ile dolduruyor.
Akıl analiz ede ede arkadan geldiği için inanç ile karşılaşıyor ve mücadelede zorlanıyor
İnsan geleceği mutlulukla beklemeli
Bunun için geçmişinden tatmin olmalı
Ardında yaşanmaya değer bir eksiklik bırakmamalı
Hoş bir misafirliğin bitişi gibi mutlu ayrılmalı geçmişten
Ve yeni mutlu misafirliklerin hayali ile beklemeli geleceği
Ve ölümde bile huzur görebilmeli.