Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.14
Kitabı okuyup bitirdiğimde daha en başından beri hatırladığım Binnur Şafak’ın kitaplarının aklıma üşüşmesinin boşuna olmadığını anladım. Aynı küçük punto, bolca betimleme ve nihayetinde soru işaretleri ile biten bir final. Dip Serisinin ilk kitabı, yazarın son sayfadaki notu seri devam ettikçe karakterleri de yeniden göreceğimiz...
Şimdi bunu
Permakültür hakkında daha fazla bilgi içeren bir kitap bekliyordum açıkçası. Aylara göre temel yapilabilecekler hakkında kabaca bilgiler içeriyor. Bu bilgileri edinmek tabiki günümüz şartlarında hiç de zor değil. Bahçe tasarımı ve birlikte ekilebilecek bitkilere verilen birkaç örnek yararlı olabilir.
Ve Rephaim sahnelere dönüyor tam da hatırladığım gibi.
Kitap tam bir geçiş kitabı olmuş. İki yoğun okuduğunuz kitaptan sonra sonuçlarını gördüğünüz bir kitap oluyor. Ruhunu geri toparlamayı başaran Zoey ve onu kurtaran savaşçı koruyucu Stark belli bir süre dinlenmek için rüyalar arasında bir süre kalma kararı alıyorlar. Ama kötülük uyumuyor. Hele de Neferet hiç. Gece Evi’ne dönen Neferet Zoey’inin geri dönmesi için canım Jack’i öldürüyor ki cidden içimi yaktı bu ölüm. Jack ve Damien bunu hak etmemişlerdi… Jack’in cenaze ateşinde ise olanlar oluyor. Neferet herkesin gözünü boyayıp herkesin gözünde iyiyi oynarken aslında en büyük müttefikleri tek tek terk ediyorlar onu. Kalona burada bize kendini sevdirmeye başarıyor ki o da oğlu Rephaim’i azat etmesi ve Nyx’nin onu normal bir çocuğa döndürmesiyle her şey bir anlığına güzelleşiyor. Geceleri normal bir insan gündüzleri ise bir alaycı kuzgun olsa da Rephaim Stevie Rae’yi sonunda sevdiğini söylüyor ki benim için en güzel kısmı bu oldu. Kitabın sonunda ise kötülük başka bir beden bulurken Tanrıçanın planları hiç bitmiyor ve yeniden sahnede Heath’i görüyoruz ki onunla ilgili daha çok can yanacak belli. Bu kitap Zoey’e hiç uyuz olamadım. Aksine Stark ile çok tatlılardı ve enimin bir sonraki kitapta bu kitaptaki sakinliği arayacağım.
Her şey İngiliz sanatçı Damien Hirst’ün ‘Mayfair’ gelerisinin vitrinine yerleştirdiği entelasyon çalışmasını temizlik görevlisi Emmanuel Asare’in “çöp” sandığı için çöpe atmasıyla başlıyor. (eser: izmarit dolu kül tablası)
Emmanuel Asare, ‘The Evening Standard’ gazetesine “Her şey darmadağınıktı. Bu bana pek de sanat eseriymiş gibi gelmedi. Bu
376 syf.
9/10 puan verdi
William Peter Blatty gerçekten büyük övgüyü hak eden bir yazar olduğunu kanıtlamış. Hepimiz bu efsaneyi kült filminden tanıyoruz zaten ama kitabını okuyunca (ki ben kitabı olduğunu çok sonradan öğrenmiştim) ne kadar araştırılarak, ince eleyip sık dokunarak yazıldığını anlıyorsunuz. Korkudan çok öte bir şey bu. İnanç ve psikolojiyi baş karakterlerimizden biri olan Damien Karras'ın vücudunda öyle bir sentezliyor ki adamın yaşadığı git gelleri müthiş bir şekilde anlıyor ve empati kuruyorsunuz. Kendisi çünkü inancını kaybetmiş bir peder ve şeytan musallatı gibi bir duruma inanmamaya fazlasıyla meyilli. Ama içinde bir yerde bu musallatın gerçek olması, onun içinde inanç kvılcımları yakıyor. Durumun vehameti her ne kadar ciddi olsa da Karras bunu psikolojik hastalık olarak adlandırmaya oldukça yatkın çünkü kendisi aynı zamanda bir psikiyatr.
Çevirisi için de çevirmeni ayrıca tebrik etmek lazım. İthaki baskısını okumayı tercih ediniz.
Elias Stoneheart terfi almak için çocukluğunun geçtiği kasabaya dönmeye, daha da önemlisi ilk aşkı İsabelle Cook’la yapacağı görüşmeye hazırdı. Hazır olmadığı şeyse, inatçılığı ve taviz vermez tavırlarıyla tanıdığı, ama yıllar içinde daha da güzelleşmiş İsabelle Cook’un kendisini hala etkileyebildiğini fark etmesiydi. Tabii bir de kasabaya
