Merhabalar #ses kitabının devamı olan #kök kitabının yorumuyla sizlerleyim arkadaşlar Ses de Selin in iç sesini okumustum Kök de Selin in kızkardeşi Ece nın dilinden Selin i okudum Bu kitapta Hakan ın erkek kardeşi Erdal ı tanıtıyoruz hatta Erdal ın hislerini de okuyoruz Ece,ablasının kendinden yirmi yaş büyük evli bir adamla flört etmesine cok kızıyor.Kızsa ne olacak o kart horoz yüzünden ablası kafayı yedi hastanede yatıyor🥹 Selin Hakan in kendisini aldatmasını kaldıramıyor.En yakın arkadaşı ile evlenmesine hatta ondan çocuk yapması Selin ı en sonunda delirtiyor Ah be kızım bu adam matah bi şey olsa nikahlı eşini aldatmazdı.Ne vardı ki kayışları koparacak… Ece nın kitabın ilk sayfalarında kafede otururken yanında ki yaşlı çiftler hakkında ki söylemlerini okurken cok kızdım çok canlar.. Bir ailenin çevresinde gelişen olay örgüsünü hayretle ve ibretle okurken, #aşk a, #sadakat a, #ihanet e, #tasavvuf a ve bolca #entrika lara sahit oldum Şimdi büyük bir merakla üçlemenin son kitabı #ama yı okumak icin sabırsızlanıyorum Okumama vesile olan kardeşim
Leyla Şeker
Leyla Şeker
Leyla gönülden teşekkür ederim ❤️❤️ @_vildancetin_ #leylanınkitapütopyası #okuyanterazi #okuyanteraziokuyor
Bu ‘bilincin bir fincan, bilinçdışının ise bir okya­nus olduğunu’ okuyunca koskoca bir okyanusun bir fincana nasıl sığacağının tefekkürü. Bir damla ki, okyanusa düşünce vasfını yitirmedi. Hatta okyanus kalıcılık kazandı. Düşündüm. Aslında her birey, bir fincan gibi­dir; ama hepimiz tabiat ile birlikte bir okyanus gibiyizdir. Kendi benliğini özgürleştirerek fincanın sınırlarından kurtulan kişi, yeniden varoluşun okyanusuyla yekvücut olabilir. Bildim.
Reklam
...derin bir sessizlik, akan sular durmuş, evrendeki bütün canlılar canlılığını yitirmişçesine, her şey hareketsiz, herkes suskun. Sesizlik, yine sesizlik ve yine sesizlik... Bir annenin feryadı bozar o sessizliği. Yüreklerinin en derinliklerinden fışkıran bir haykırış, gözlerinden akan bir damla göz yaşı, beynine çekiçle sokulurcasına söylenen
Gecenin bir vakti bilgisayarımda bir dosya ararken yaklaşık 1,5 yıl önce beni yerle bir eden travmamın izlerine denk geldim. Sesler, görüntüler, yazışmalar... Birkaç saniye ekrana kilitlendi gözlerim, seslere kulak kesildim. Az sonra hiç tereddüt etmeden birer birer çöp kutusuna gönderdim dosyaları. Gülümsedim, yanağımdan bir damla mutluluk göz yaşı sızdı. Açtım Cihat Aşkın'dan enstrümantal Fikrimin İnce Gülü'nü, huzur doldu odam. İyileşmek tam olarak bu Aysel dedim. Bu süreçte yaşamıma dokunan, bana eşlik eden herkese yüreğimin en derin hisleriyle teşekkür ettim. Canım ruhum..! Bir daha asla seni bu kadar yaralamasınlar; başka bir yaşamım yok, diye fısıldadım kendime.
---Soğuk bir Balikesir gecesinde eve dönerken, sarhoşa benzeyen bir adam gördüm. Bir sağa bir sola yalpalıyordu. Ve yanındaki direğe sarılmıştı. Bir vitrine bakıyormuş gibi yaparak göz ucuyla onu seyrettim. Otuz yaşın üstünde olmalıydı. Kendisine biraz daha sokuldum. Üstü başı son derece temizdi. Yanındn geçen bazı kişiler, yüksek sesle konuşarak
BAŞLATMA ŞİMDİ SAATİNDEN..
-Buyrun baş komserim, beni çağırtmışsınız. -Evet. Az önce bir ihbar geldi, anarşistler bir eylem yapmayı düşünüyorlarmış yakın bir zamanda. Önlemleri arttırmak için çağırdım sizi. İzinler iptal edildi ve devriyeler iki katına çıkarıldı. Devriyelerin kordinasyonuyla sizin ilgilenmenizi istiyorum. -Baş üstüne komserim. Ne gerekiyorsa yapılacak.
Reklam
212 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.