Sonu baştan belli "mutsuz" bir roman...
Yazar kitabını böyle tanımlıyor. Evet doğru. Mücella'nın hikayesinin mutlu bittiğini söyleyemeyiz ama nice mutluluklara ortak oldu Mücella. Elektriğin henüz tüm evlere ulaşmadığı 40'larda, 50'lerde yaşamak ne demekti, yaseminler nasıl kokardı, nohut kahvesi nasıldı, rüzgarın sesi duyulur muydu, gelinlik kızlar çeyizlerine ne koyardı, hangi kumaşlar kullanılırdı, komşular birbirine karşı nasıl davranırdı bunları öğretti okurlarına. Öğrendiklerimiz bunlarla sınırlı değildi elbet. O güzelim bahçeler nasıl müteahhitlerin eline düştü, sıcacık mahalleler nasıl birer taş yığını oldu ve biz samimiyetimizi ne zaman kaybettik...
Kitap yazarın harika betimlemeleriyle doluydu. Çok fazla akıcı olduğunu söyleyemem fakat çok bizden bir hikayeyi konu almış. Benim gibi eski zamanlara özlem duyan biriyseniz kitabı seveceğinizi düşünüyorum.