Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Flütü, bataklık ormanından kesilmiş kamışlardan yapılmıştı. Şöyle bir üfledi mi uzaktaki kayalardan yankısı duyulur, ayışığında dans eden ve gözden kaybolan küçük adamlar, müziğe eşlik ederek neşeyle gülerlerdi. Hafifçe üflediğinde Kızılderililer onu duymazdı, çünkü ses doğruca çiçeklerin kalbine giderdi. Bunu işiten periler ise ileri atılıp sesi daha iyi duysunlar diye çiçeklerin üzerine çıkarlardı.
Skinner'in(bir psikolog) icgörüsü -canlıların rastgele ödüller peşinde koşacak şekilde egitilmesinin mümkün olduğu fikri- yaşadığımız ortama egemen olmuş durumda. Pek çoğumuz ödül almak için kafeslerde ödül almak için dans eden kuşlar gibi iken bunu kendimizin seçtiğini zannediyoruz- instagrama selfi koyup duran adamlar ellerinde kokteylleri ile olan kaslı Skinner'in güvercinleri gibi görünmeye başladı
Reklam
480 syf.
3/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Ebesinin örekesi artık ya.
Kitap hesapları deli gibi övdüğünden gidip seriyi aldım. Çok yanlış bir iş yapmışım. Yorumlarda çoğu kişi ilk kitabı sevmediğini belirtmişti. Nedenini gayet net bir şekilde anladım. Farkında değilseniz hani aklınızı peynir ekmekle falan yediyseniz diye söylüyorum, bu adam klinik bir vaka. Bu zamana kadar çok fazla "kötü adam" okuduk evet fakat bu başka bir boyut. O adamlar bir noktada hayatlarındaki kadınlara saygı duyduklarını belli eder, sadece onlara bile olsa düzgün davranırlardı. Bu herif ise benim midemi bulandırdı arkadaşlar. Bakın çok ciddi söylüyorum. Yazar bunun mükemmel bir aşk hikâyesi olduğu kanısındaysa eğer okurlar olarak toplanıp terapiye gitmesi için müdahalede bulunalım. Cinsellik bölümleriyle ilgili bir sorunum yok. Bu çok şahsi bir konu ve nitekim karşılıklı bir rıza var. Çoğunlukla rahatsız olsam da anlayış gösterebiliyorum. Beni rahatsız eden manipülasyon satırları. Özellikle kitabın sonlarına doğru bir bölümde erkek karakterin kızımızdan randevu isteyen bir beyefendiyle olan konuşmasını okurken çıldırdım. Konuşma sonrası kızımıza dedikleri ve kızımızın gayet eblek bir hâlde adama erimesi saç baş yoldurttu. Aslına bakarsanız orada reddedilen adamın kızın davranışı hakkındaki düşüncelerini duymak çok daha doğru olurdu. Sosyopat bir kadından kurtulmanın mutluluğuyla evine dans ederek gitmeliydi bence. Yazarın aklının başında olduğuna inanmamın tek yolu bu olurdu. Hah bir de kitap gereksiz uzun. 100 sayfa çıkarılsa ruhum duymaz öyle söyleyeyim. Bu arada merak ettiğim çift ikinci kitaptaymış. Bu parayı bu seriye ödediysem o kitabı da okurum yani.
Çarpık Aşk
Çarpık AşkAna Huang · Martı Yayınları · 20233,078 okunma
…gülüyor ama gülmek çoğu zaman rüşvettir. İnsanların birbirlerini etkilemek için, sevilmek için ne tür numaralara başvurduklarını, ne taklalar attıklarını biliyor. Kocaman bir sirk kurup kaldırıyoruz her gün hiç üşen- meden. Ip cambazlarımız var, ateş yutan adamlar, palyaçolar, dans eden atlar ve tabii çemberin içinden geçen aslan ve tabii hepsini biliyor İlhan...
Sayfa 96 - İletişim Yayınları 5. Baskı 2013 İstanbulKitabı okudu
·
Puan vermedi
Güzel bir kitap. Dans Eden Adamlar hikayesini çok sevdim. Hikayedeki ''adamlar'' cidden ilgi çekici, ilginç ve bir o kadar da iyi düşünülmüş. Arthur Conan Doyle çok iyi bir eser ortaya koymuş.
Sherlock Holmes - Dans Eden Adamlar
Sherlock Holmes - Dans Eden AdamlarArthur Conan Doyle · Martı Yayınları · 2019803 okunma
Gitme o güzel geceye usulca
Gitme o güzel geceye usulca İhtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığında; Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında. Akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlığa gömüleceklerini sonlarında, Sözleri şimşek çaktırmamış olduğu içindir ki onlar Gitmezler o güzel geceye usulca. İyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, öylesine ateşli bağırarak. Faydasız işleri, yeşil bir koyda dans ediyor olabilir ama onlar da, Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında. Güneşi uçarken yakalamış olan vahşi insanlar, Ve öğrenen, çok geç, yas tuttuklarını onun yolunda, Gitmezler o güzel geceye usulca. Kör gözlerin göktaşı gibi alevlenip ve şenlenmesini Kör eden bir görme gücüyle gören ağır hasta adamlar da Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında. Ve sen, benim babam, hüzünlü tepede, orada Yalvarırım, lanetle ve kutsa beni şimdi acımasız göz yaşlarınla. Ama gitme o güzel geceye usulca. Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında. ~Yıldızlararası
Reklam
ilhan gülüyor ama gülmek çoğu zaman rüşvettir.bunu bi­liyor.insanların birbirlerini etkilemek için,sevilmek için ne tür numaralara başvurduklarını,ne taklalar attıklarını bili­yor. kocaman bir sirk kurup kaldırıyoruz her gün hiç üşen­meden.ip cambazlarımız var,ateş yutan adamlar,palyaço­lar,dans eden atlar ve tabii çemberin içinden geçen aslan ve tabii hepsini biliyor ilhan...
Charles Bukowski - Factotum
İkinci veya üçüncü haftamdı, son vardiyada zil çaldı birden. İç hattan bir anons yapıldı. "Erkek işçiler arkada tarafa gelsinler." Binanın arkasında toplandık. İşadamı görünümlü biri yanaştı. "Toplanın etrafıma," dedi. Etrafında bir çember oluşturdular. Beyaz önlüklerimiz üstümüzdeydi. Çemberin dışında durmuştum. "Ölü sezona giriyoruz," dedi adam, "işler hızlanana kadar hepinizi yollamak zorunda olduğumuzu bildirmek bana üzüntü veriyor. Şimdi önümde sıraya girerseniz isim, adres ve telefon numaralarınızı kaydedeceğim. İşler düzelince ilk sizi arayacağız." Adamlar söylenip küfrederek sıra oluşturmaya başladılar. Ben dahil olmadım. İtaatkar bir şekilde adres ve isim veren çalışma arkadaşlarıma baktım. Bunlar, diye düşündüm, partilerde güzel dans eden adamlar işte. Dolabıma gidip beyaz önlüğümü astım, küreğimi kapıya dayayıp dışarı çıktım.
Sayfa 146Kitabı okudu
Vorontsovlar, muazzam bir hayat sürüyordu. Çar ailesinden sonra ülkenin en önde gelen ailesiydiler. Her zaman sevilmeseler de daima konumlarına yaraşır bir muamele görüyorlardı. Aris­tokratların birçoğu bu aileyi kıskanıyordu. Ailenin üstünlüğünü kabul eden halk, Vorontsovları seviyordu. Soyluların aksine halk, Vorontsovların huzurunda ayakta
Yıldızlararası filmi gitme uzaklara şiiri
Gitme o güzel geceye usulca İhtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığında; Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında. Akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlığa gömüleceklerini sonlarında, Sözleri şimşek çaktırmamış olduğu içindir ki onlar Gitmezler o güzel geceye usulca. İyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, öylesine ateşli bağırarak. Faydasız işleri, yeşil bir koyda dans ediyor olabilir ama onlar da, Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında. Güneşi uçarken yakalamış olan vahşi insanlar, Ve öğrenen, çok geç, yas tuttuklarını onun yolunda, Gitmezler o güzel geceye usulca. Kör gözlerin göktaşı gibi alevlenip ve şenlenmesini Kör eden bir görme gücüyle gören ağır hasta adamlar da Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölümünün karşısında. Ve sen, benim babam, hüzünlü tepede, orada Yalvarırım, lanetle ve kutsa beni şimdi acımasız göz yaşlarınla. Ama gitme o güzel geceye usulca. Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında. Dylan Thomas Çeviri: Bekir Bal
Reklam
Şamil, Allah tarafından vazifelendirildiğine emindi ancak şah­sen hırslı bir mizaca sahip değildi. Güç ve itibarı, sadece Allah'ın iradesini uygulamak için istiyordu. Müritçiliği ihya edebilece­ğine ve Kafkasya'yı bağımsızlığa kavuşturabileceğine inandığı herhangi bir liderin emrinde tevazuyla hizmet edebilirdi. Bu iki dava söz konusu
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
425 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.