Bu çorak zamanda evlerimizi Darül Erkam yapma yolunda gayretlerimizi artıralım
Eğer bir ev imar etmeyi konuşuyorsa , eğer bir ev acaba insanlığı risâletin mesajı ile nasıl tanıştırabiliriz? İnsanları koştukları cehennem ateşinden nasıl çevirebiliriz? İnsanları kula kul olmaktan kurtarıp Allah'a kul etmeye nasıl vardırabiliriz? Diye inliyorsa bilin ki o ev Erkam yürekli adamların evidir. Bu evin silahı Kur'andır, ilimdir, irfandır....
Reklam
Dâru'l Erkam bir ev idi. Bu gün eğitimin de yön vericisi, bel kemiği olması gereken yerlerimiz evlerimiz olmalı. Biz, kurumları olmazsa olmaz gibi gördük. Alternatifleri, illa bir kurum vasıtası ile düşünmenin çıkmazlarını hesaba katmalıyız. "Okullarla nasıl yarışabilirim?" diyoruz. Bu, imalâthaneye bile sahip olamayan sadece el tezgâhı olan birinin fabrika ile yarışma zorunluluğu duyması gibi bir şey. Dolayısıyla yarışmaya kalkıyoruz, galip olamayacağımız bir savaşa giriyoruz, yaralarımız büyüyor, çıkmaz sokaklara kendimizi mahkûm ediyoruz.
İslam medeniyetinde eğitimin kadim bir tarihi vardır. Dârü'l-Erkam ve Suffe örnekliği, bu geleneğin en güzel modellerini temsil etmişlerdir. Bütün zor şartlara ve imkânsızlıklara rağmen eğitim-öğretim faaliyetlerinin aksatılmadan devam ettirildiğinin güzel nişaneleridir. Günümüzde, var olan ciddi imkânların verimli kullanılması gerektiğine yönelik de etkili bir uyarıdır.
Rabbim bu ümmete Nesibeler (r.a) nasip etsin
Hatta sevgisinde ve heyecanında fazlalık vardı ama asla eksiklik yoktu. Nesibe (ra) validemizin mesul olduğu bir evi, o evde eşi ve iki oğlu vardı. Şimdi o, bu evi bir mektep edinecek, evini bir Dârü'l-Erkam'a, bir Suffa'ya çevirecek; kendi o evin muallimi olacak ve o evden Allah ve Resülü'ne (sas) âşık yürekler yetiştirecekti. Yani asli vazifesi olan analığı yapacak, asla analık rolü oynamayacaktı.
Evlerimiz Dâru'l-Erkam olmalı, evlerimiz eğitim kurumu haline getirilmeli, evimizde sinema havası değil, mescid havası esmeli.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.