İnsan Rabb’inden utanır evladım, bak kaç yaşına gelmişsin daha alnın secdeye değmiyor.
Ne olur ki biraz daha yumuşak bir kalple dinleyebilsek birbirimizi diyorum…
AVM’ye, kafelere gittiğimiz kadar mezarlıklara gidebilirsek bir gün, bir çok pespaye yükten kurtulduğumuz gün olacaktır.
Kadın, mutlu olmak için yaşar.
Avrat, huzurlu olmak için.
Kadının patronu egosudur.
Avradın patronu vicdanı.
Kadın, çoçuğunu kendi hayatının vitrini olarak büyütür.
Avrat çocuğunu “yetiştirir” ilmek ilmek örer onu.
Maniniz yoksa bir manimiz var !
-Niye Ankara? Derin.
-Çünkü çirkin! Düşünmekten başka yapacak güzel bir şey yok!
İzmir’de, İstanbul’da insan düşünür mü?
Bırak Ankara’yı falan şimdi... Bıkmışım Ankara’dan...
Boş ver! Sen bak bir de şunu dinle, bazı sakızlarda da maniler çıkardı, bu manilere kimse mâni olmadı!
“Şu giden kimin kızı?
Giyinmiş al, kırmızı
Hem gider hem sallanır,
Hestia
Kapitalizm denen mereti bırakmak mümkün mü ?
Öncelikle politik doğruculuk adına Arap saçı tanımlamasını esefle kınıyorum. Çok faşistsin sen, hatta Suriyeli kardeşlerimizin de sınır dışı edilmesini isteyenlerden olabilirsin. Şüphelendim şimdi senden bak. Gelelim diğer düğümlere; gevşek düğüm zaten atmam, tarzım değil, Gemici düğümü atacağım bir Ankara’lı olarak tabii ki!
-Dağıttın yine dağıttın, Have Quick 2 çıkmış, prototipini senden esinlenerek dizayn etmişler.
-Haydaaa Have Quick şimdi bir de onu mu açıklayacağım?
-Açıklama! Merak eden googlelar, Derin’de zorlama yoktur, çünkü doğru yanlıştan kesin ayrılmıştır.
-Bu ne şimdi?
-Bakara suresinden esinlendim, sadece Das Kapital mi okudum zannediyorsun?
Deniz oynama düğmelerimle artık, tek dalga yayına geçiyorum.
Söylemek istediğim şu: Kapitalizm öyle bir meret ki; hem insan doğasından beslenir hem de onu bozar, dönüştürür. O yüzden de kendini hep yeniden üretir ve insanlık yok olmadan ondan kurtulmak bu yüzden mümkün değil.
-Açıkla!
-Şöyle: Etrafındaki ilişki tiplerine bak, özel hayatına, iş hayatına, hepsinde ortak bir pattern göreceksin: Hep bir sömüren ve sömürülen!
Bu iki şekilde tecelli ediyor:
Genelde zayıflar organize olarak hareket edenin arkasından aynı yönde akmaya meyillidir.
https://hestiakitap.com/magaza/deneme/ayrintida-bogulanlar-kulubu-selin-tozkoparan/
Bir ölme biçimi olarak kafeye gitmek
Kafe ye giden insan kaç sandalye işgal edilmiş olursa olsun yalnızdır. Kayda değer bir sohbetin, demini almış bir muhabbetin, tefekküre dokunabilmiş bir tek cümlenin çıkması imkansızdır kafelerde. Genellikle yüksek desibel de, hakim beğeninin dayattığı şarkıya benzer bir gürültü vardır ve iki dakika huzur vermez adama. İnsanın beyni ve kalbiyle kurabileceği muhtemel bağı koparıp atar.
Sayfa 98
sshhhshshg
İstatistikler, kadınların günlük sarfetmesi öngörülen kelime sayısının, beylerinkinden üç kat fazla olduğunu söyler. Bu oranı şaibeli buluyorum. Bence on dört katıdır!
Sayfa 85