288 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 9 days
#Okudum #KitapYorum #KelebeğinDöngüsü #AslıhanGüven #EdebiyatistYayınları #Roman #286sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Edebiyatist Yayınlarından çıkan, doktor ve yazar Aslıhan Güven'e ait "KELEBEĞİN DÖNGÜSÜ" isimli romanla geldim. Daha önce "CEVDETGİLLER" i okumuş, incelemesini yapmıştım. O da çok çok güzeldi.
Kelebeğin Döngüsü
Kelebeğin DöngüsüAslıhan Güven · Edebiyatist Yayınevi · 201919 okunma
166 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
“İrtica sahneye çıktı.”
“1979'da Şahları da Vururlar'ı yazdım. Piyasadan sıkılmıştım. Söyleyecek yeni bir sözüm vardı. Kendi tiyatromu kurmak istiyordum. Haldun beyi (Haldun Taner) aradım, yeni bir oyun yazdığımı, onunda okumasını çok istediğimi söyledim. Kabul etti Haldun Bey, randevu verdi. O gün ustayla buluşmak için Divan Pub'a nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Yüreğim
Şahları da Vururlar
Şahları da VururlarFerhan Şensoy · Ortaoyuncular Yayınları · 1997211 okunma
Reklam
480 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kitap içerisinde o kadar kişi, o kadar farklı hikaye ve hikayelere bağlı gelişen olaylar vardı ki. İlerledikçe başta karşılaştıklarımı unuttum. Tekrar aynı ismi görürsem bu kimdi şimdi dedim. Kitabın konusunda değinecek olursa; bunca isim karmaşası arasında adını birden fazla duyduğumuz Ergun Bereket’in asistanlığını yapan Zehra isimli kız. Olayımız etkinlik akşamında başlıyor. Konstantiniyye Oteli açılışı. Bu açılışa katılan birbirinden önemli 300 kişinin içlerinden hikayeleri anlatılmaya değer olanların hikayesi anlatılıyor, tabi bu arada Zehra’nın hikayesi de devam ediyor. Açıkçası bu kadar fazla karakter ve hikaye olması beni çok zorladı. İçlerinde hakimin unutamadığı bir dava, ülkeyi terk edecekken karısının onu aldattığını öğrenen adam, boşboğazlığı yüzünden başından aşağı şarap dökülen, gizli kalp krizi geçiren, gençlik anılarına dalan, ailesini kaybettiği trafik kazasını unutamayan, garsonların ayrı ayrı hikayesi, Zehra'nın hatırladığı Gezi olayları ve daha bir çok farklı hikaye varken Livaneli çemberi de genişletmeden edemiyor. Atıyorum şu an; işte falanca kişi masada şarabını yudumlarken o sırada otobüsle evine karısını ve çocuklarını öldürmek için bir adam gidiyordu. Şeklinde artı hikayelerle olayı büyütüyor. O kadar çok hikaye içerisinde o kadar çok ana fikir olarak alabileceğim şey vardı ki, bir yerden sonra onun da ucu kaçtı. Bir noktada bu kitap ne anlatıyor acaba dedirtti. Ve beni kaybetti. O yüzden bu kitabı sevemedim.
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018.4k okunma