En büyük devrim kesinlikle duadır. Dua, kişinin Allah’tan başka hiçbir gücün karşısında boyun eğmeyeceğinin apaşikâr ilanıdır. Duası; insanın en büyük iddiasıdır, hele de yazarsa. Duası olması lazım her yazarın. O duanın bir iddiaya dönüşmesi ve hayata geçirilmesi lazım. Dua, iddia ve dava arasında kurduğum ilişki; şu an bizim şiddetle ihtiyacını hissettiğimiz temel, aslî bir ilişki.
Sayfa 142
İmam Gazali'ye "Namaz kılmayanın hükmü nedir?" diye soruldu. "Onu alıp camiye götürmektir. Yargıç değil davetçiyiz" cevabını verdi.
Reklam
Dersin ki gözüm görür; dava manaya götürür Gündüz güneş şule verir; gece yanan kandil nedir?
Sayfa 59 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Dinin kayırılması...
Homoseksüellere eşit muameleye karşı açılan dava, sözde dini özgürlük davası olarak yutturuluyordu! Ve yasa buna saygı duyar görünmektedir. "Eğer eşcinsellere hakaret etmemi engellemeye çalışırsanız, bu benim ön yargı özgürlüğüme tecavüz etmektir" diyerek sıyrılamazsınız. Ancak şunu diyerek kurtulabilirsiniz: "Bu benim din özgürlüğüme tecavüz etmektir." Düşündüğünüzde, bu iki ifade arasındaki fark nedir? Bir kez daha din koz olarak her şeyin üstüne çıkmıştır.
Sayfa 32 - Kuzey YayınlarıKitabı okudu
Dua - Dava ~ İddia
Duası ve davası olmayan adama “iddiası vardır” diyemem ben.
Sayfa 141Kitabı okudu
Peki, bu büyük örgütün amacı nedir beyler? Amacı masum insanları tutuklamak, sonra da benim durumumda olduğu gibi onlara sonuçsuz davalar açmak. Bu saçma sistem karşısında, memurlar nasıl durabilir? Bu imkânsız. En yüksek hakim bile bunu başaramaz. Bu nedenle polisler, tutukladıkları kişilerin kıyafetlerini çalmaya çalışıyor, polis şefleri tanımadıkları insanların evlerine zorla giriyor ve masum insanlar, adil bir yargılama yerine, kalabalıkların karşısında küçük düşürülüyor. Polisler bana sadece, sanıkların eşyalarının götürüldüğü depolardan bahsettiler. Masum insanların eşyalarının, hırsız memurlar tarafın- dan çalınana kadar çürümeye terk edildiği bu depoları görmeyi isterdim."
Reklam
516 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.