Nilay
@davameltemi
اِقْرَأْ
Öğrenci
Psikoloji
Bursa
27 Aralık 2004
46 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
Elhasıl, dünyada bundan daha doğru bir haber, daha sağlam bir dava, daha zahir bir hakikat olamaz.
Demek, şüphesiz dünya bir mezraadır. Mahşer ise bir beyderdir, harmandır. Cennet, cehennem ise birer mahzendir.
Sayfa 169Kitabı okuyor
Evet, âhireti inkâr etmek isteyen adam, evvelce bütün dünyayı bütün hakaikiyle inkâr etmeli. Yoksa, dünya bütün hakaikiyle yüz bin lisanla onu tekzip ederek bu yalanında yüz bin derece yalancılığını ispat edecek. Onuncu Söz, kat’î delillerle ispat etmiştir ki âhiretin vücudu, dünyanın vücudu kadar kat’î ve şüphesizdir.
Sayfa 158Kitabı okuyor
Bir sineğin hakk-ı hayatını rahîmane muhafaza eden bir rahmet, bir hikmet; acaba haşri getirmemekle umum zîşuurların hadsiz hukuk-u hayatlarını ve nihayetsiz mevcudatın nihayetsiz hukuklarını zayi eder mi?
Sayfa 157Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Günahlar gençlikte kalır, acıları ise ölüm anında ortaya çıkar ve bir daha da dinmez. Soğuk kış gecelerinde kılınan teheccütlerin ise elemi gider, ecri ve hazzı kalır.
Sayfa 43Kitabı okuyor
Cehennem yoluna girenlerin sefası kış güneşi gibi kısa olur.
Sayfa 42Kitabı okuyor
Aile de Müslümanların, Şeytan'ın ordularıyla ilk karşılaștığı muharebe alanıdır. Eğer Șeytan orada püskürtülür ve rec'at etmek zorunda bırakılırsa, İslâm cemiyeti taciz kurşunlarına hedef olmaktan kurtulur. Aksi olması durumunda ise dört bir yönden gelen İblis, Ümmet'i tarumar eder. İslâm Âlemi'nin iki asırlık mağlubiyetinin temel nedeni işte budur. Hudud mesabesinde olan evlerimiz bugün, iki kapısı kırık bir han gibidir. İblis'in dilediği zaman, dilediği bir programla içine girip operasyon yaptğı bir han..
Sayfa 24Kitabı okuyor
96 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kılıçlar savrulur, atlar fırlar, bombalar patlar, ölüm ahtapotlar gibi insanı çepçevre sararken, müslüman, mutlakın bahçesinden kan damlayan çiçekler devşirir. O şehid olur; görünmeyen dünyayı görür olur; eşyanın zarı çatlar ve alelade șartların tiftiği atılır.
Sayfa 95Kitabı okudu
Hak geldi. Batıl mahv oldu. Çünkü; batıl ergeç mahv olmağa mahkûmdur.
Sayfa 89Kitabı okudu
Âyetü'l-Kübra
"Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen faal ve kudretli bir zâtın hârika işlerine bak! Sen başıboş olmadığın gibi, bu hâdiseler de başıboş olamazlar. Her birisi çok hikmetli vazifeler peşinde koşturuluyorlar. Bir Müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar."
Sayfa 89Kitabı okuyor
İşte ey âciz insan ve ey fakir beşer! Dua gibi hazine-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medarı olan bir vesileyi elden bırakma, ona yapış, a'lâ-yı illiyyîn-i insaniyete çık. Bir sultan gibi bütün kâinatın dualarını kendi duan içine al. Bir abd-i küllî ve bir vekil-i umumî gibi اِيَّاكَ نَسْتَعٖينُ de. Kâinatın güzel bir takvimi ol.
Sayfa 87Kitabı okudu
"Dua eden adam anlar ki birisi var; onun hatırat-ı kalbini işitir, her şeye eli yetişir, her bir arzusunu yerine getirebilir, aczine merhamet eder, fakrına meded eder."
Sayfa 87Kitabı okudu
İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır.
Sayfa 84Kitabı okudu
İman, hem nurdur hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hâdisatın tazyikatından kurtulabilir.
Sayfa 82Kitabı okudu