Henry Molaison, ilk "majör" sara nöbetini on beşinci doğum gününde geçirmiş, nöbetler bundan sonra sıklaşmaya başlamıştı. Siddetli kasilmalarla dolu bir gelecegin kendisini bekliyor olmast, Henry'nin deneysel bir ameliyati kabul etmesine neden oldu.
Hipokampus da dahil olmak üzere şakak (temporal) lobunun orta kismi beyninin her iki yarımküresinden de alınan Henry, böylece nöbetlerden kurtulmus, ancak ciddi bir yan etkiyle kalakalmıştı; Yaşamının geri kalanı boyunca yeni anılar oluşturamayacaktı.
Ancak hikâye burada sonlanmiyor. Cünkü yeni anılar oluşturamamak bir yana, geleceği de düşleyemiyordu Molaison.
“Ne inanılmaz, ne şaşırtıcı bir şaheserdir beyin. Ve bizler de ne şanslıyız ki, dikkatimizi ona yoğunlaştırmamıza olanak sağlayan teknoloji ve iradeye sahip bir neslin üyeleriyiz. Evrende keşfetmiş olduğumuz en harikulade şey bu: Beynimiz, yani ta kendimiz.”
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan birini olabilecek en iyi şekilde tanıtıp
İncognito; gözlerimle okuduğum, beynimle algıladığım ve hayal ettiğim, kalbimle hissettiğim mükemmel bir eser!
Beynimiz, eyleme döktüğümüz olayların ne kadarından sorumludur? Tıp ve Hukuk doktrinlerin tartışma konusu; nöral bozuklukların kriminolojik sonuçlarının, ceza hukukunda ki karşılığı cezai ehliyet olmalı mıdır?
Embriyonun ikinci ayına