Kocasından dayak yiyip babasının yanına giden ve intikam hırsıyla:
- Baba, kocamdan bu küstahlığın öcünü almalısın
Baba: “Hangi yanağına tokat attı.” Diye sorar.
- Sol yanağıma.
Baba sol yanağına tokat atıp şöyle der:
- İşte şimdi halinden memnun olmalısın. Git kocana, babanın “O benim kızımı tokatladı, ben de onun karısını tokatladım.” Dediğimi söyle.
Yunus gibi kırk yıl dergaha odun taşımak değil, ömür geçiyor da bir kapıya bir mescide faydamız olmuyor, adım dahi atmıyorken,
Bebeğini abdestsiz emzirmek şöyle dursun, boğazından geçen helal mi haram mı umursamıyorken,
Abluka altında senelerce karnına taş bağlamak değil, senede sadece otuz gün orucun hakkını veremiyorken,
Bütün malını ya da malının yarısını ya da çeyreğini değil, her yıl 40'ta 1'ini dahi Allah yolunda veremiyorken,
Ebuzer gibi dayak yemek uğruna ayetleri müşriklerin yüzüne haykırmak değil, aylar geçiyor reklam bitsin diye beklediğin kadar bile rahat evinde Kur'an okumuyorken,
Sonucunda taşlanmak, kovulmak, aşağılanmak yokken, oturduğun yerden kalkıp yan odadaki seccadeye gidemiyorken,
Ey cennet, sen söyle neyiz ve nerelerdeyiz ?
Halil İbrahim
Yetişkinlerden beni dinlemelerini istiyorum.
Çocuk yetiştiremeyen yetişkinlerin çocuk yapmasını istemiyorum.
Ne mi hatırlayacağım?
Şiddet, aşağılama, dayak, zincirle, kemerle dövülme.
Duyduğum en tatlı sözler "Defol o.ç! Toz ol p.şt"
Hayat bir b.k çukuru.
Beş para etmez.
Burada cehennemde yaşıyorum.
Çürüyen et gibi yanıyorum.
Hayat bir orospudur.
İyi insanlar olacağımızı ve sevileceğimizi düşünmüştüm.
|Capernaum