Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sopa halkın elinde olmuş, soyluların elinde olmuş … ne çıkar, yığınlar dayak yedikten sonra.
Babasından dayak yedikten hemen sonra Disney filmini izlemiş olması, Pinokyo’yu bilinçsizce bu travmatik olayla ilişkilendirmesine yol açmıştı.
Reklam
Sopa halkın elinde olmuş, soyluların elinde olmuş ne çıkar, yığınlar dayak yedikten sonra.
Sopa halkın elinde olmuş, soyluların elinde olmuş ne çıkar, yığınlar dayak yedikten sonra
448 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
-Sence, bizi kandırmak için dini kullanıyorlar öyle mi?.. -Eğer bir gün dinde ortadan kalkarsa... -Ben sizin inandığınız o acıyan şefkatli Tanrı'dan söz etmiyorum... -Evet, onlar bizim bildiğimiz, inandığımız dini de değiştirdiler!.. Herkese selamlar herkese merhabalar. Fransız ihtilali döneminin ve milliyetçilik akımı üzerine yazılan romanları okumayı severim ama daha önce çarlık Rusya dönemi ile karşınıza gelmemiştim... Bu kitapta aylardır okunmayı bekliyordu ve sonunda okudum... Çarlık Rusya deyince aklımıza ne geliyor. (KPSS öğrencileri daha doğrusu Mehmet Celal hocayı dinleyenlerin aklına Rusya Aba gelebilir.) Çarlık Rusya iki tür halk vardı: zenginler ve fakirler ya da zulüm görenler ve zulm edenler. İnsanlar robotlaşmış bir şekilde fabrikada ağır şartlarda çalışıyor ve değerleri verilmiyor. Herkes fabrika çıkışı evine gelir karısı yemek yapsın ya da yapmasın, yemeği beğensin ya da beğenmesin yedikten sonra biraz karısını paylar ya da tartaklar ve içmeye gider. Gecelere kadar içip eve gelince bir kez daha dayak. İşte "Ana" nın günü böyle geçiyordu. Ta ki eşi ölene kadar. Fazla spoiler vermek istemiyorum. Fransız ihtilali, Bolşevik ihtilali veya diğer ihtilaller aslında hepsi üst kesim ile alt kesimin aynı dili konuşmasına rağmen birbirlerini anlayamamaları ve arada ekonomik, sosyal, kültürel farkın artması. -Neyse buralara fazla girmemek gerekiyor.- Bu farkın, zulmün ve ezilmişliğin normal olmadığını haykıran ise bir avuç genç oluyor. Ve kitap bir hedef uğruna neler çekiliyor, nasıl fedakarlıklar yapılıyor bunları anlatıyor. Ben keyifle okudum umarım sizlerde beğenirsiniz.
Ana
AnaMaksim Gorki · Sosyal Yayınları · 028,7bin okunma
Siz, güçlü kadınlar istiyorsunuz... Bir yumrukla yıkılmayan, tekme- tokat dayak yedikten sonra ayağa kalkıp, işlerine geri dönebilecek kadar güçlü kadınlar istiyorsunuz... Siz, akıllı kadınlar istiyorsunuz... Verdiğiniz üç kuruşla evi çekip çevirecek; görevlerini eksiksiz yerine getirmezse başına gelecekleri bilecek kadar akıllı kadınlar istiyorsunuz... Siz, şefkatli kadınlar istiyorsunuz... İyi gününüzde yumrukladığınız o gözleri, kötü gününüzde üstünüze titrerken görmek istiyorsunuz. Terliğinizi getirecek, ayağınızı yıkayacak kadar şefkatli kadınlar istiyorsunuz... Siz, sabırlı kadınlar istiyorsunuz... Her halinize dayanan, her şeye rağmen terketmeyen sizi.... yaşadığı kötülüğü kader olarak görecek kadar kadar sabırlı kadınlar istiyorsunuz.. Siz, inançlı kadınlar istiyorsunuz... Yaradılış gereği üstün olduğunuza inanan, hatalarınızı "erkektir yapar" diye geçiştiren ve hâlâ size güvenecek kadar inançlı kadınlar istiyorsunuz... Bilmiyorsunuz haddinizi... Siz, sınırlarını kendinizin belirlediği bir dünyada, komutlarla yönetilen bir robotunuz olsun istiyorsunuz... Sevmiyorsunuz kadını... Hadi ordan...!!!!
Reklam
232 syf.
9/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Kitabın konusunun ne olduğuna bakmadan almıştım, arkasını okuduğumda gerçekten şaşırdım çünkü bu tarz kitapları çok göremiyoruz. Amanda, eski adıyla Andrew, lise sona giden trans bir birey. Eski okulunda dayak yedikten sonra intihara kalkıştığı için uzun zaman önce yanlarından ayrılan babasının yanında yeni bir hayat kurmaya gitmesiyle başlıyor kitap. Genel olarak bu türde kitap hiç okumadığım için bana farklı geldi. Yazarın kendisi de trans birey ve bu süreçlerden geçmiş olduğu için Amanda'nın gözünden okumak inanılmaz bir deneyimdi. Tam olarak farkındalık yaratmak için yazılan bir kitap değil, daha çok hikaye doğrultusunda ilerliyor ama bu tarz bir şey yazıp yayınlamak bile cesaret işi gerçekten. Bazı bölümler içim daraldı, bazı cümlelerde gözüm doldu. Amanda gibi bir süreçten geçmesem bile kendisinden belirli bir süre nefret etmesini okumak üzücüydü. Bence şans verilmesi gereken bir kitap.
Eğer Kızın Olsaydım
Eğer Kızın OlsaydımMeredith Russo · Yabancı Yayınları · 2021143 okunma
•Sopalı bir adam ne derse o olurdu, o itaat edilmesi gereken bir efendiydi ama arkadaşlığını kazanmak gerekmezdi. Dayak yedikten sonra adama yaltaklanan, kuyruk sallayan ve elini yalayan köpekler gördü. Ne uzlaşmaya ne de itaat etmeye yanaşan ve sonunda, üstünlük savaşı sırasında öldürülen bir köpek de gördü.
Sayfa 17 - Yapı Kredi Yayınları
Bruce babasının müşterilerine gösterdiği sevgi ve ilgiye büyük ihtiyaç duyuyor, oğul olarak onda hayal kırıklığı yarattığını, istediği gibi gerçek bir evlat olamadığını düşünüyordu. Babasından dayak yedikten hemen sonra Disney filmini izlemiş olması, Pinokyo’yu bilinçsizce bu travmatik olayla ilişkilendirmesine yol açmıştı. Filmin konusu da Bruce’a rüyalarında musallat olan kişisel çatışmalarla büyük ölçüde örtüşüyordu çünkü Pinokyo da babasının ilgi göstereceği “gerçek bir oğula” dönüşmek istiyordu.
Sayfa 235Kitabı okudu
177 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.