Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kırılan bir kalbin eskisi kadar atmadığını babamdan filan değil kendimden öğrendim. Ne zaman çarpıntım başlasa mutluyum derdim hep kendi kendime.Eskiler hatırlanınca acılar yeni oluyor galiba. Neyse....Pek beceremeyenlerdenim yaşamayı. Ama öyle pes edenlerden değil. Bir şeyler olsun diye çok şey yaptım, hiçbir şey olmadı. Aslında çok şey oldum.
424 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nörohikaye yazdım. Çayınızı, çorbanızı yanınıza alın da gelin :D
Yazarın okuduğum 2.kitabıydı. Daha önce Kadın – Erkek Beyni kitabını okumuştum. Dili akıcı ve sürükleyiciydi. Yazarın derdinin salt bir roman yazmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Nörobilim uzmanı olan yazarımız bu bilim dalıyla ilgili teknik terimleri harmanlayarak bize bir roman yazmış. Sürükleyici bir romanın yanında bu terimleri bize öğretme,
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
Reklam
Dayak yedikten sonra :)
Yaralı değilim; sadece biraz örselendim ... Fakat yemin ederim ki onlar benden bin beter bir haldeler.
Siz, güçlü kadınlar istiyorsunuz... Bir yumrukla yıkılmayan, tekme- tokat dayak yedikten sonra ayağa kalkıp, işlerine geri dönebilecek kadar güçlü kadınlar istiyorsunuz... Siz, akıllı kadınlar istiyorsunuz... Verdiğiniz üç kuruşla evi çekip çevirecek; görevlerini eksiksiz yerine getirmezse başına gelecekleri bilecek kadar akıllı kadınlar istiyorsunuz... Siz, şefkatli kadınlar istiyorsunuz... İyi gününüzde yumrukladığınız o gözleri, kötü gününüzde üstünüze titrerken görmek istiyorsunuz. Terliğinizi getirecek, ayağınızı yıkayacak kadar şefkatli kadınlar istiyorsunuz... Siz, sabırlı kadınlar istiyorsunuz... Her halinize dayanan, her şeye rağmen terketmeyen sizi.... yaşadığı kötülüğü kader olarak görecek kadar kadar sabırlı kadınlar istiyorsunuz.. Siz, inançlı kadınlar istiyorsunuz... Yaradılış gereği üstün olduğunuza inanan, hatalarınızı "erkektir yapar" diye geçiştiren ve hâlâ size güvenecek kadar inançlı kadınlar istiyorsunuz... Bilmiyorsunuz haddinizi... Siz, sınırlarını kendinizin belirlediği bir dünyada, komutlarla yönetilen bir robotunuz olsun istiyorsunuz... Sevmiyorsunuz kadını... Hadi ordan...!!!!
Kırılan bir kalbin eskisi kadar atmadığını babamdan filan değil kendimden öğrendim. Ne zaman çarpıntım başlasa mutluyum derdim hep kendi kendime.Eskiler hatırlanınca acılar yeni oluyor galiba. Neyse....Pek beceremeyenlerdenim yaşamayı. Ama öyle pes edenlerden değil. Bir şeyler olsun diye çok şey yaptım, hiçbir şey olmadı. Aslında çok şey oldum.
223 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Fesliler ile Sarıklıların Savaşı
"Kafaları değiştirmeden idareyi değiştirmek hiçbir işe yaramaz." Sy 57 Yazarın
Acımak
Acımak
kitabını severek okuduktan sonra kitaplığımda hakkında en ufak bir şey bile bilmediğim, yıllarca okunmayı bekleyen bu eseri sonunda okuma fırsatı buldum. Açıkçası 1995 yılı 1. Basım olduğundan açıklamada yazan konusu silinmiş olduğundan acıklı bir aşk
Yeşil Gece
Yeşil GeceReşat Nuri Güntekin · İnkılap Kitabevi · 20163,459 okunma
Reklam
Arabesk, bir güzel dayak yedikten sonra, "Ohhh, valla iyi geldi, hiç stresim kalmadı" demenin diğer adıdır.
Ben bu hocayı döverim...
Zeynel hoca şöyle söylerdi: -İnsan denen mahlukun dünyada ve ahrette nasibi kamçı ve ateşti. Hele kadınlar... Annesi bir gün babasından dehşetli bir dayak yedikten sonra ölmüştü. -Kim bilir? Kadın milleti bu...Eksik etek. Ne kabahat etmişti ki babam terbiyesini verdi. Ama eceli gelmiş...Öldü... Ne yapalım?derdi. -Elinde olsa Mecelleye: “Kadın, erkekten can davası edemez!” diye bir madde ilave edeceğini sık sık tekrar ederdi.
Size bir ülke anlatayım mı? Bu ülkede 69 yaşındaki A.Ü gibi, yolda sadece adres sorduğunuz torununuz yaşında bir genç tarafından bir barakaya çekilip tecavüz edilebilirsiniz, maaş kartlarınız ve ziynet eşyalarınız çalınabilir.. Bu ülkede 6 yaşındaki Gizem Akdeniz gibi, babanızın kuzeni tarafından defalarca tecavüz edilebilir, öldürülebilirsiniz,
Herzen de Bakunin gibi düşünür: Sopa halkın elinde olmuş, soyluların elinde olmuş., ne çıkar, yığınlar dayak yedikten sonra. İnanıyordu ki iktidara geçmeden önce kendi hâlinde birer vatandaş olan köylüler ve zanaatkârlar siyasî iktidarı ele geçirip hükümet memuru olunca en az devirdikleri sınıf kadar burjuva kesilir ve küstahlaşırlar.
Sayfa 254 - Popülizmin kurucusu
Reklam
Hz.Ömer (رضي الله عنه) kıvırarak yürüyen bir genci görünce; "Böyle yürüme!" dedi. Genç ise; "Başka türlü yürüyemiyorum." dedi. Hz.Ömer (رضي الله عنه) onu bir kaç kere sopaladı. Genç dayak yedikten sonra kılıç gibi dimdik yürümeye başladı.
Ben on yaşında küçük bir çocukken, güneş ışığını bardakla yakalamak isterdim.Bir gün elime bir bardak aldım, usulca yaklaştım duvara ve bardağın ağzını duvara vurdum. Bardak kırıldı, elim kesildi, dayak yedim. Dayağı yedikten sonra avluya çıktım, baktım, bir su birikintisinin içinde güneş ışığı var, onu ayaklarımla ezmek için hemen suya girdim, tepinmeye başladım. Üstüm başım çamur oldu ; tekrar dayak yedim. Ne yapabilirdim? Tuttum, güneşe bağırmaya başladım: 'Ama hiç acımadı, kızıl şeytan, hiç acımadı. ' Ve dilimi çıkardım güneşe. Bu biraz rahatlattı beni.
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Şeker Portakalı
Merhaba | ŞEKER PORTAKALI | Günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü Şeker Portakalı, Zeze'nin öyküsü.. 》》 #kitapyorumu Bu ayın kitabı #canyayinlari
José Mauro de Vasconcelos
José Mauro de Vasconcelos
Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
Çok yoksul ve kalabalık bir ailenin şanssız çocuğu olarak doğan Zeze; çocukluğunu çocuk gibi yaşayan, yaramaz, hayal gücü kuvvetli, büyük bir kalbi olan 5 yaşında bir çocuk. Yaramaz olduğu için sürekli dayak yiyen bir çocuk. Babasından, ablasından... Hem her zaman yaramaz bir çocuk da değil Zeze, sevildiğini hissettiği insanların yanında uslu bir çocuk. Öz babası yerine koyduğu Portuga'nın yanında mesela... Yanında mutlu olduğu, her şeyden herkesten çok sevdiği Portuga... Zeze'nin iki yönlü bir karakteri vardı aslında; sevdiklerinin ya da sevildiğini hissettiklerinin yanında uslu, kendisini dövenlerin yanında yaramaz. . Zeze babasını öldürmeyi düşünüyordu ama, tabancayla bıçakla değil, onu yüreğinde öldürmeyi düşünüyordu, artık sevmeyerek... . Birgün çok dayak yemişti Zeze, hemde bu defa bir yaramazlık yapmadan suçsuz yere dayak yemişti. Önce ablasından sonra babasından. Karşılık vermeyen, odanın köşesine yuvarlanmış vaziyette sadece dayak yiyen 5 yaşındaki bir çocuk... Sanırım bu sayfalardaydı gözyaşlarım kitaba akmıştı. Dayak yedikten sonra annesi yanına geldiğinde " Anne, benim doğmamam gerekirdi" demişti. . Beklenmedik acı olaylar , haylaz Zeze'yi fena sarsar ve çocuk acıyı keşfeder. Onun için bazen yakın bir dost, bazen sadık bir sırdaş, bazen de bir kovboy atı olan minik şeker portakalı onu bu acı hikayesinde hiç yalnız bırakmaz. . Okumayı ihmal etmeyin
im t u b i s ʚĭɞ
im t u b i s ʚĭɞ
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,7bin okunma
Sopa halkın elinde olmuş, soyluların elinde olmuş.. ne çıkar, yığınlar dayak yedikten sonra.
177 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.