Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
86 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Gelsen De Artık Geç Kalınmışlıklara Uzun zamandır şiir kitabı okumamıştım. Bugün ilk kez bir şiir kitabıyla tanıştım ve hemen size anlatmaya geldim. Bana göre şiir özeldir, alt yapısında gizli olan mesajları ve duyguları okuyucuya her şiir yansıtamaz. Ben yazarın kalemini çok sevdim, okudukça okuyasım geldi. Hüzün dolu satırları beni içine çekti resmen. Şiirlerin genel konuları; sevmek , yanlızlık , ayrılık kavuşamamak gibi konuları ele almış. Bana göre yazar bu konuda çok başarılı o yüzden sizede tavsiyemdir mutlaka okuyun. Sevgili yazarımızın yüreğine emeğine sağlık, kalemi daim olsun inşallah Size sevdiğim bir şiiri aktarmak istiyorum; Bu defa, mutluyken yazayım diye aldım kalemi elime. Ama nafile. Hazan yeri gönlüm... En ufak bir esinti yok. Kapanmış, karla kaplı tüm caddeler. Ara sokaklar çoktan tarumar olmuş. İklimi çok değişmiş, ben dahi fark edemeden. Sen ki gözlerimin mührü, Yaralı gönlümün tek şifası. Kağıtlar sıkıldı adına karalanmaktan. Pas tuttu bıçak misali kelimeler Her yazdığımda kendimi yaralıyorum. Ne kadar dayanırım...
Gelsen de Artık Geç Kalınmışlıklara
Gelsen de Artık Geç KalınmışlıklaraŞeref Özsoy · İkinci Adam Yayınları · 202431 okunma
Hayatımda hiç bu kadar rahatsız edici bir kitap okumamıştım. Devam edemedim. Normalde dayanırım diye düşünmüştüm ama maalesef. Aslında iyi bir kitap olabilirmiş belki ama üslup ve anlatış mahvetmiş kitabı. Resmen midem bulandı.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,9bin okunma
Reklam
184 syf.
8/10 puan verdi
“En önemlisi, cancağızım, kendim için üzülmüyor, kendim için acı çekmiyorum; bana göre hiçbir şey fark etmez, dondurucu ayazda paltosuz, çizmesiz gezerim, her şeye katlanır, dayanırım, bana vız gelir; sade, küçük bir insanım ben, ama insanlar ne der? Düşmanlarım, kötü dillilerin hepsi ne der paltosuz gidersem? Zaten insan paltoyla geziyor, çizme
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362bin okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Saklı ~ Pınar Salman . Doru Demir, Gölgesizler timinin parçası ve Erva’nın büyük, saklı aşkı… Aşkını içinde yaşayan, duygu dolu değil direkt duyguların bedene dönüşmüş hali olan genç kadın. Albay’ın kızı Erva tanıştığı ilk günden itibaren Doru’yu kalbinin en özel yerine yerleştirmiş, sayfalara gizlemişti. Ona dair her şeyi ezbere biliyordu. Bir
Saklı
SaklıPınar Salman · Pukka Yayınları · 202496 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı çok beğendim öncelikle. Kısa ama derinden etkileyen bir kitap açıkçası. Eğer anne ve babanız yaşlıysa yazarı daha iyi anlayabiliyorsunuz. Size bir gün anne ve babanızın yanınızdan ayrılıp bir sonsuzluğa gidebileceğini hatırlatıyor. Yazarın yaşadığı çaresizliği,acıyı,özlemi o kadar çok hissetim ki. Çok derinden sarstı beni. Bazen kendi anne ve babamın kaybı olursa nasıl dayanırım ki diye düşünürdüm ve ruhumun derinliklerinde acılar hissederdim. Yazarın da bunu hissettiğini gördüm. Kitap ayrıca geçmişteki insanların yaşadığı geçim sıkıntılarını kadın ve erkeğin geçmişteki rolleri üzerinde de duruyor. Simone de Beauvoir’dan sekiz gün önce öldü. Almaktan çok herkese vermeyi severdi. Yazmak da bir verme biçimi değil midir? Elbette, bu kitap ne bir yaşamöyküsü ne de bir roman, belki edebiyat, sosyoloji ve tarih arasında bir şey. Baskıcı bir çevrede doğan ve bu çevreden çıkmak isteyen annemin tarihin bir parçası olması gerekiyordu ki dahil olmamı istediği, kelimeler ve fikirlerle yönetilen dünyada kendimi daha az yalnız, daha az yapay hissedebileyim. Artık sesini duymayacağım. Olduğum kadını, bir zamanlar olduğum çocukla bir araya getiren onun sesi, sözleri, elleri, tavırları gülüşü ve yürüyüşüydü. Geldiğim dünyayla aramdaki son bağ da koptu.” Bir Kadın, Annie Ernaux’nun bir anne ile kızı arasındaki ilişkiyi tüm derinlikleriyle işlediği ve The New York Times’ın arka kapaktaki alıntısından hareketle “Aslında her kadının hikâyesi.”
Bir Kadın
Bir KadınAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20231,596 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar! Bugün size #plütonuöldürmek adlı bir eser ile geldim. Yazarın da dediği gibi sıradan olmayan farklı bir kurgu ile karşı karşıyayız. Çünkü bir mağara adamları ve o mağarada yaşayanların hikayelerine konuk oluyoruz. Mağara kelimesi bile kulaklarınıza çok hoş geldi değil mi? Eee hadi gelin size biraz konusundan bahsedeyim. Bir mağarada beraber yaşayan kalabalık zaman zaman bu durumdan sıkılmakta. Yine de bu düzene ayak uydurup yaşamaya çalışmaktadırlar. Bu süreçte soğuk kış günlerinin zorluğunu, av için verdikleri uğraş, nöbette geçirdikleri zaman, yabani hayvanlardan korunmaya çalıştıkları anlara şahitlik ediyoruz. Tao kurtlardan korunmak için bir yere kapanır ve açamayacağını bile bile girişe taşı yerleştirir. Kurtlara yem olmaktansa aç ve susuz bir süre dayanırım der. Peki ya dayanabilecek mi? Orda gördüğü şey ne? Yaşadığı ve yaşanılan her şeyi okuyarak öğrenin. Betimlemeleri yerinde olan bu eseri okurken o mağara adamlarından biri oldum. Kimi zaman dağlarda av peşinde koştum. Kimi zaman kaçacak yer aradım . Soğuk kış gecelerinde üşüdüm. Kalabalığın verdiği yaşamdan rahatsız oldum. Dahası kapalı kaldığım yerden bir çok sesler ve görüntüler gözümün önünden geçerken canım sıkıldı, sonrasında olanları daha da derin hissettim. Kitabı okumadım adeta yaşadım. Sizde film tadında bir eser okumak istiyorsanız alın ve okuyun. Uzun süredir böylesine akıcı ve farklı bir eser okumamıştım. Değişiklik isteyenler için güzel öneri. Yazarın kalemi daim olsun. @yazar_serpiltuncer
Serap
Serap
Neslihan Saraç
Neslihan Saraç
#serapkitap #leylanınkitapütopyası
Plüton'u Öldürmek
Plüton'u ÖldürmekSerpil Tuncer · Okur Kitaplığı · 0126 okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitabın adı: Y/Aramızda Kalsın Yazarın adı: Özlem Şahinol Sayfa sayısı:184 Yarası çok olan bir hemcinsimizin Öyküsü. Hemcinsim önce sevildiğini sanıyor. Resmen kendini adıyorum fakat karşısındaki ..... Bir müddet sonra yavaş yavaş uzaklaşıyor. Eee bizim hemcinsimiz ne yapıyor . O kadar itilmişliğe dayağa kötü söze tacize rağmen ben dönek değilim ben birkere sevdim dayanırım der ve...
Y/aramızda Kalsın
Y/aramızda KalsınÖzlem Şahinol · Sisyphos Yayınları · 20203 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Dostoyevskinin 24 yaşında yayınlamış olduğu ve büyük övgüler toplayan bu eseri dönemin Rusyasında sıradan bir memurun günlük ekonomik kaygılarının üzerinde şekilleniyor. Romanda yaşını almış memur Makar Devuşkin’in, kızı gibi sevdiği uzak ve yetim akrabası olan Varvara ile mektuplaşması üzerinden devamlı süre gelen yoksulluk mücadelesini okuyoruz. Okurken en çok dikkat çeken şey karakterlerin ekonomik hayatlarının bir vasatı tutturamayışı oluyor. Makar Devuşkin Varvara için harcamalar yapmaktan geri durmazken Varvara da onu uyarmak gibi beyhude konuşmaları tekrarlıyor. Okurken yaşadıkları tüm geçim sıkıntılarının bir dengesi olduğuna inanmak ve bu mektupların aynı çalkantılı durumlarla sürmesini istiyorsunuz. Fakat sevgi karın doyurmuyor diyerek son satırları okumak mecburiyetinde kalıyorsunuz… Ve ben burada fakir edebiyatı yaparken Dostoyevski Makar Devuşkinin ağzından beni şu cümlelerle adeta azarlıyor: Ne olmuş yani en şiddetli ayazda sırtımda palto, ayağımda ayakkabı yoksa? Her şeye sabrederim, her şeye dayanırım, çünkü bana vız gelir sonuçta basit ve küçük bir adamım. Ancak insanlar buna ne der? Paltosuz sokağa çıkarsam düşmanlarım ve bütün şu zehirli diller tekrar konuşmaya başlamaz mı? Ne de olsa başkaları için paltoyla çıkarsın sokağa ve belki de başkaları için çizme giyersin.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Koridor Yayıncılık · 202062bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
“Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürüdüm.” [s.9]
Romanın kahramanı 15 yaşında bir genç. Dizinde kemik veremi hastalığı nedeniyle iki kere ameliyat geçirmiş ve iyileşememiş. Doktoru yine ameliyat olmasını ister fakat bu defa risk büyüktür. Ama beni derinden etkileyen ne oldu biliyor musunuz? Her şeye rağmen “dayanırım” demesi. Buna hayran olmamak elde değil. Paşanın kızı olan çocukluk arkadaşı Nüzhet’le aralarında duygusal bir yakınlık oluşuyor. Bu arada Ragıp adında bir doktor Nüzhet’e talip oluyor. Nüzhet’in annesi bu evliliğe sıcak bakarken bir yandan da kızına mikrop kapmaması için hasta gençten yani kahramanımızdan uzak durmasını söylüyor. Bu kısmı okurken çok üzülmüştüm. Yaşadığı üzüntüler sonucunda hastalığı ağırlaşıyor. Uzun süre hastanede yatıp ameliyatlar geçiriyor. İyileşme umudu olunca 9. Hariciye Koğuşuna yatıyor. Ve gördüğü tedaviler sonucunda da… Eseri kısaca özetlersek durum böyle. Fazlasıyla spoiler de içeriyor. Umarım bu yüzden linç yemem:)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
,
Peyami Safa
Peyami Safa
’nın en çok beğenilen ve en çok basılan eseri. 1915 yılındaki olayları anlatan bir hatıra defteri şeklinde kaleme alınmış. Ben eseri genel olarak sevdim. Olaylar akıcı bir şekilde gelişiyor ve okurken sıkılmıyorsunuz.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,9bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Ortaokulda iken okumuştum.. O zamanlar bu kadar sancılı bir okuma gerçekleştirmemiştim. Demek ki her şey gibi bazı eserleri okumanın tadını alabilmek için zaman gerekiyor. Her satırının altını çizebileceğim inanılmaz tasvirlerle dolu bir romandı… Sadece küçük bir tavsiye vermek isterim; ruhsal olarak iyi hissetmediğiniz bir dönemdeyseniz belki geçene kadar bekletebilirsiniz romanı. P. SAFA’nın, sancılarını, sanrılarını, hüznünü, sevincini, aşkını, kıskançlığını, inceliğini… daha bir çok duyguyu onunla yaşayacağınız bir roman. Psikolojik bir roman olarak kendini tarihe sonsuza dek kazımıştır Dokuzuncu Hariciye Koğuşu… P. SAFA’nın hayatını incelerseniz şayet kendisi de rahatsız olan bir kişidir. Kitap biraz da SAFA’nın kendi acısını aktardığı bir yerdir. Zaman zaman güncesine hastalığını ve hastanede yaşadıklarını anlatan ve kahramanına bir isim vermeyen SAFA bence kahramanı ile özdeşleşmiştir. Romanın sonlarına doğru P. SAFA şöyle bir şey ekler: ‘’Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia ederler.’’ Yazarın bütün bu tahlili insanı yer yer hüzünlendiriyor, yer yer aşkın şehvetine kaptırıyor, yer yer Türkçe’nin önemini vurguluyor… Bizde Peyami ile bunları en derinden hissediyoruz. Son bir şey ekleyeceğim  Doktorların yüzüne bakarak ‘’DAYANIRIM’’ diye haykırır SAFA…
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,9bin okunma
Reklam
84 syf.
7/10 puan verdi
Efsuncu Baba
Hüseyin Rahmi'nin anlatım dilini ve değindiği toplumsal sorunları beğeniyorum. Bu kitabında da büyücülükle uğraşıp insanların duygularını sömürenleri eleştirmiş. Yazardan okuduğum ikinci kitap oldu. Konuşma ağızları ve olaylara giriş geç olduğundan ilk 20 sayfa okumakta biraz zorluk çektim. Sonrasında çok daha akıcı hâle geldi. 77 sayfadan oluşuyor. Güldürürken düşündüren kısa, öz bir klasik. İlk baştaki zor okunan sayfalara dayanırım diyenlere tavsiye ederim. Yazarın Hazan Bülbülü eserini de çokça öneririm.
Efsuncu Baba
Efsuncu BabaHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,4bin okunma
464 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
kelimelere hayat veren kadın
Nazan Bekiroğlu...... Kelimelere hayat veren kadın.... Kaleminde kendimi bulduğum ve her yazdığını içselleştirdiğim bir yazar. Çok etkilendiğim bir yazıyı okurken kendime şunu söylüyorum: " Yeryüzünde her insan aynı duyguları yaşıyor ama sanki tek biz yaşıyormuşuz gibi hissediyoruz çoğu zaman. Sadece bizim yaşadığımızı hissettiğimiz o derin
Yerli Yersiz Cümleler
Yerli Yersiz CümlelerNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20171,366 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar! Bugün size #plütonuöldürmek adlı bir eser ile geldim. Yazarın da dediği gibi sıradan olmayan farklı bir kurgu ile karşı karşıyayız. Çünkü bir mağara adamları ve o mağarada yaşayanların hikayelerine konuk oluyoruz. Mağara kelimesi bile kulaklarınıza çok hoş geldi değil mi? Eee hadi gelin size biraz konusundan bahsedeyim. Bir mağarada beraber yaşayan kalabalık zaman zaman bu durumdan sıkılmakta. Yine de bu düzene ayak uydurup yaşamaya çalışmaktadırlar. Bu süreçte soğuk kış günlerinin zorluğunu, av için verdikleri uğraş, nöbette geçirdikleri zaman, yabani hayvanlardan korunmaya çalıştıkları anlara şahitlik ediyoruz. Tao kurtlardan korunmak için bir yere kapanır ve açamayacağını bile bile girişe taşı yerleştirir. Kurtlara yem olmaktansa aç ve susuz bir süre dayanırım der. Peki ya dayanabilecek mi? Orda gördüğü şey ne? Yaşadığı ve yaşanılan her şeyi okuyarak öğrenin. Betimlemeleri yerinde olan bu eseri okurken o mağara adamlarından biri oldum. Kimi zaman dağlarda av peşinde koştum. Kimi zaman kaçacak yer aradım . Soğuk kış gecelerinde üşüdüm. Kalabalığın verdiği yaşamdan rahatsız oldum. Dahası kapalı kaldığım yerden bir çok sesler ve görüntüler gözümün önünden geçerken canım sıkıldı, sonrasında olanları daha da derin hissettim. Kitabı okumadım adeta yaşadım. Sizde film tadında bir eser okumak istiyorsanız alın ve okuyun. Uzun süredir böylesine akıcı ve farklı bir eser okumamıştım. Değişiklik isteyenler için güzel öneri. Yazarın kalemi daim olsun. @yazar_serpiltuncer
Serap
Serap
Neslihan Saraç
Neslihan Saraç
Plüton'u Öldürmek
Plüton'u ÖldürmekSerpil Tuncer · Okur Kitaplığı · 0126 okunma
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.