"Evrendeki her şeyin birbirine zincirlendiğini ve aralarındaki karşılıklı ilişkiyi düşün sık sık. Çünkü bunların tümü de, belli bir anlamda, birbiriyle bağıntılı, dayanışma içindedir; devinimlerinin gerilimi, maddenin uyumu ve birliği sayesinde birbiri ardı sıra gelirler. "
Yalnızlık ve yalıtılmışlığın giderek arttığı bir toplumda yaşıyoruz. Narsizim ve egoizim bunu daha da vahimleştiriyor. Artan rekabet , azalan dayanışma ve empati de insanları yalnızlaştırıyor .
Sayfa 40 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
EPİLOG
Destek ve dayanışma ortamında yetişen bir insanda olumlu ve yapıcı duygular, kendini gerçekleştirme yollarını engelleyen bir ortamda büyüyen bir insandaysa bencil ve yıkıcı eğilimler etkinlik kazanır.
Sayfa 179 - Epilog: Son sözKitabı okudu
Doğa, dejenere olmuşlara hiçbir merhamet göstermiyorsa da ahlaksız değildir: Aksine insanlığın arasında fizyolojik hastaların ve ahlak hastalarının büyümesi patolojik ve doğal olmayan ahlaklılığın bir sonucudur. İnsanların büyük bir çoğunluğunun duyarlılığı patolojik ve normaldir. İyi ama insanlık neden manevi ve fizyolojik açıdan çökmüştür?— Bir organ değiştiğinde beden bozulur. Özgecilik hakkı, tıpkı yardım etme hakkı ve yazgı eşitliği hakkı gibi fizyolojiden türetilemez: Bunlar dejenere olmuşların ve yoksulların bedeldir. Steril, verimsiz ve yıkıcı elementlerin mevcut olduğu bir toplumda dayanışma yoktur—ki bu toplum bu arada kendilerinden bile daha dejenere olmuş torunlara sahip olacaktır.
Mesele Filistin değil, terörizm ve ticarettir.
Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada islamcılar Filistin halkıyla değil, Filistinli dincilerle dayanışma halindedir. İslamcılar laik ve sola açık diye gördükleri Filistin Kurtuluş örgütünün 1960'lı ve 70'li yıllarda sürdürdüğü büyük mücadeleyi değil desteklemek, tam tersine ona hep karşı oldular. Tipkı ABD ve İsrail gibi Filistin Kurtuluş mücadelesini terörizm, Filistinli savaşçıları da terörist diye nitelendirdiler.
Ferdinand lassalle
Tarihsel sırayı izlersek, çağdaş sosyal demokrat ideolojinin oluşumunda sözünü etmemiz gereken ilk isim Ferdinand Lassalle (1825-1864). Alman düşünür, insanlık tarihini üç gelişme evresine ayırıyordu. Feodal düzen, emekçinin tam anlamıyla boyun eğdiği bir "özgürlüksüz dayanışma " ortamıydı. 1789 Fransız Devrimi 'nden sonra, özgürlük uğruna toplumsal dayanışmadan vazgeçildiği, sermayenin egemen olduğu bir "dayanışmasız özgürlük" arayışı yaşandı. Oysa 1848 ayaklanmalarından sonra girilen dönem, "özgürlük" ile "dayanışma "nın uzlaştırıldığı bir dönem olacaktı.
Reklam
MÖ: 1.269 • Ön Asya’daki Assur tehlikesinin güçlenmesi üzerine Hititlilerle Mısırlılar arasında bir barış, dostluk ve dayanışma antlaşması olan Kadeş Barış Antlaşması’nın imzalanması.
“Ama anne lütfen! Ben aşık oldum!” “İşte sorun! Bizi saran tutku adına, hiç kimseyi, hiçbir şeyi görmüyor gözümüz! Ne yapabilirim? Karrrşı konulmaz bir aşşk! … Diğer kadınlara hergün kötülük düşünür, kötülük yaparız. Kadın da değil, karıdır onlar ve orospu!.. Ve dayanışmadan, kardeşlikten söz edilir! Hangi dayanışma, hangi kardeşlik?!.. Kürtaj, boşanma gibi büyük kavgalarda… Ya da elli yaşından sonra kardeş oluruz, ama günlük yaşantıda birer sırtlanız… O bile değil, sırtlanlar ara sıra dinlenir… Biz doymak bilmeyiz! Sana ne diyeceğim biliyor musun? Kişisel ve tanıdığım diğer kadınların deneyimleriyle dolu bunca yıldan sonra… Bir kuşku uyandı içimde… Rekabet, tutarsızlık falan tamam… Ama bazı durumlarda kadının en büyük düşmanının yine kadın olduğu kuşkusu var içimde.”
Türk Çağı
Kam tini Türklerde bedenlendi/bedenleniyor. Zamanın sahibi bir soyun farkı gökyüzü gücü adeta yeryüzüne yıldız yağdırıyor. İstikbal ve istiklal göklerden geliyor. 2023 sonrası Türk çağı başlıyor.
Dünyadaki kaynaklar sınırlıymış, tükenmek üzereymiş, üretimin tüm aşamalarında korkunç bir emek sömürüsü yaşanıyormuş, doğa bir daha düzelmeyecek şekilde yok oluyormuş, tüketim çılgınlığına dahil olmak için kıçımızı yırtarken tüm insani değerler bir bir yozlaşıyormuş; sevgi, saygı, merhamet, dayanışma, paylaşma, aşk, onur, haysiyet beş paralık oluyormuş kimin umurunda...
Sayfa 8 - ÇöplükKitabı okuyor
Reklam
“Herkesin her şeyden haberdar olup, hiçbir şey yapmadığı, her şeyle dayanışma içinde görünüp yerinden bile kıpırdamadığı bir dünyada yaşıyoruz.”
“Herkesin her şeyden haberdar olup, hiçbir şey yapmadığı, her şeyle dayanışma içinde görünüp yerinden bile kıpırdamadığı bir dünyada yaşıyoruz.”
“Herkesin her şeyden haberdar olup, hiçbir şey yapmadığı, her şeyle dayanışma içinde görünüp yerinden bile kıpırdamadığı bir dünyada yaşıyoruz. .
Çoğu zaman hastalık ve yaratıcılık arasında bir savaşım, hatta daha ilginci tuhaf bir dayanışma yok muydu?
İnsan soyunun ahlaki kusuru ne bugüne özgüdür ne de düne, tarihseldir, çok eski zamanlardan gelmektedir, şu an birbirimizle dayanışma içinde gibi görünüyoruz, fakat yarın birbirimizi yemeye başlarız...
Sayfa 105 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.