Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Parnas Şiir Perisi
Parnas Şiir Perisi
@daytrip
3 January 2007
60 reader point
Joined on March 2022
Okuma Hedefleri
Karanlıklar içindeki beyazlık, umut, masumiyet...
Hayatımda ilk defa bir kitabın içinde bu kadar kayboldum, daha doğrusu kendimi buldum. Kendimi buldum derken ben asla bir Jean Valjean değilim, hiçbir zaman da olamam... Ama Jean Valjean benim şu hayatta belki de hiçbir zaman ulaşamayacağım hedefim. Derler ya insan hedefine ulaştığı an, o artık onun hedefi değildir; hedef insanın ulaşmak için
Spoiler İçerir!
Evettt, Anna Karenina ' nın incelemesini yazmak için ne kadar da sabırsızlanmıştım. Normal şartlarda spoiler vermek pek tercihim değildir ama bu kitap hakkında içimdeki her şeyi dökmem gerek.
Damdan düşercesine bir başlangıç ile başlıyorum.
Anna, benim için çok karektersiz bir karekterdi ve intihar etme amacı bile aşağılıktı.O sadece âşık -
Ahh Geçmişler, ahh Eski İstanbul!
Yazar size sadece İstanbul' un tarihsel değişimini değil toplumsal değişimini de çok güzel bir üslup ile anlatıyor. Okudukça 16 yaşımda olmama rağmen bu kadar kısa sürede dahi bu kadar değişmiş olan yaşamın eskiden nasıl olduğuna olan merakım ve hasretim iyice kabardı. 16 yaşımda olmama rağmen eskilerin güler yüzlülüğünü, samimiyetini arar olduğum için bu kitap geçmişleri anlatımı ile beni biraz hüzünlerdirdi. Üstelik okudukça insanlar neden İstanbul gibi şairane bir şehri mahvetmek için bu kadar çabalıyor ya da insanlar neden bu şairane şehri korumaya çalışmıyor ? anlamadım gitti... ( bu konuda söyleyecek çok söz var ama korkarım ki devam edersem kendimi kaybederim)
Şunu söylemeliyim ki yazar İstanbul' un şairlerini de anlatmadan geçmemiş hatta kitabında bir kaç dize şiire bile yer vermiş. Bence kitap çok güzeldi, ben koyunlarımı otlatırken büyük bir zevkle okudum, çok hoşuma gitti ayrıca son olarak yazarının genç olması beni çok şaşırttı ve yeni yazarlar kazanıyor olmak mutlu etti.
Reader Follow Recommendations
Köyün havasından mıdır, suyundan mıdır bilmem ama şunu biliyorum ki henüz köyde okuyupta beğenmediğim bir kitap olmadı, hah işte bu kitapta köyde okuduğum o kitaplardan. Daha önce başlayıp da yarım bıraktığım bu kitabı büyük bir heyecanla okuyup bugün noktayı koydum ama aklımdaki yeri bir noktayla son bulmayacak tabiki de. Tam da "Körlük" teki karakterlerin devreye girdiği yerde okumayı bırakmışım meğer, daha önce yarım bıraktığım için hiç de hayıflanıp durmayacağım çünkü bu sayede bu güzel yerde koyunlarımı otlatırken okuma şansına sahip oldum...
Kitabın ilk kısmı benim için sıkıcıydı ama daha sonrasını büyük bir heyecanla okudum, bence kitap çok güzel ve " Körlük" ün aksine içinde beni rahatsız eden herhangi bir şey ile karşılaşmadım. Kitabın nerdeyse her cümlesi büyük bir ustalıkla yazılmış, nerdeyse her diyalog benim için altını çizmeye değer bir mizahla yazılmış olduğundan altını çizmeye pek yeltenmedim. Ama şöyle bir sorun var ki diyaloglar arası herhangi bir konuşma çizgisi veya boşluk olmadığından diyalogları birbirinden ayırt etmek dikkat istiyor. Herşeye rağmen benim için okuması gayet keyifliydi, okumaya devam etmiş olduğumdan dolayı mutluyum.
Üşüyorum
Bir an donarak öleceğim diye korktum ama neyseki hayattayım. Eğer bu kitabı okurken derinlere inmek istiyorsanız bir kış günü gayet iyi, ha eğer ki üşümeye hazır değilseniz yorganınızın altında okumanızı tavsiye ederim. Ben okurken zaten soğuktan bir ürperti vardı ama o havada o kadar üşümemin sebebi , suçlusu bu kitap. Bu kitabın derhal yargılanmasını istiyorum*
Mavi Saçlı Burçak
Bu kitap benim düzenli bir şekilde günlük yazmama vesile olan Mavi Saçlı Kız' ın yayınlanan efsane günlüğü
Hem genç bir kızın hayali hem de acısı...
Burçak'ın haliydi günlüğünü yayınlatmak
"Ama lütfen kitabın kapağına güzel uzun saçlı bir rismimi bastırın " .
Öyle de oldu. Burçak hayatta değil ama günlüğü yayınlandı ve kapağında da güzel ,uzun mavi saçlı ,bir kız var. İnsanın hayatında en önemli şeylerinden biri sağlıktı ve maalesef Burçak bunu geç yaşta çok acı bir şekilde öğrendi ama o güçlü ve umutluydu. Bizim de zorluklara karşı yapmamız gerektiği gibi güçlü ve umutlu...
Bir yakışıklı Dorian Gray
Dorian Gray ' in Portresi ,bunun bir kadın değil de genç yakışıklı bir erkeğin portresi olması şaşırtıcı ve güzel öyle değil mi?
ilk sayfasından itibaren olayın akışı içindesiniz. Çok efsane bir kitap ,bana bir hocam önermişti ve tabii bende bir çok kişiye...Yakışıklı bir genç olan ve hep de öyle kalacak Dorian Gray... Spoiler vermeden yazmak istiyorum ama bu kitabı bir çırpıda anlatmamanın çok zor bir şey olduğunu kesinlikle bilmelisiniz. Eyer bir ressam veya resim ile çok içli dışlı biriyseniz ana maddenin bir porte olması hoşunuza pek gitmeyebilir(önerdiğim kişiler arasında Görsel Sanatlar öğretmenim de olunca...)
Kitabı kesinlikle çok çok beğendim , kitap listenize eklemeden geçmeyin derim.
Dostoyevsky farkı
Bence herkesin okurken Dostoyevsky ' nin son kitabı olduğunu tahmin edebileceği bir kitap. Bence de gerçekten Dostoyevsky bu eserinde dorukları yaşamış. Bilirsiniz Tolstoy ' un evi terk ederken yanına aldığı tek kitabı Karamazov Kardeşler olduğu bilgisinde bir söylenti var, Karamazov Kardeşler ' e bakarsak bana kalırsa bu söylenti sonuna kadar doğru olabilir:) Şahsen evi terk edecek olsam ( kesinlikle öyle bir şey düşünmüyorum )ve güzelim kitaplarımdan sadece bir tanesini alabilecek olsam bu Karamazov Kardeşler olabilirdi. Kitabı çok sürükleyici buldum ama biraz daha devam etmesini isterdim .
Bu kadar yorum kitabı önerip önermediğimi anlamak için zaten yeterli olmuştur. Dorukları hissetmeyin yaşarım derim ve son olarak kitabın uzun olması kendinizi içinde hissetmenizi sağlayacak o yüzden sayfa sayısından dolayı kitabı okumaktan çekinmeyim derim.
O kadar güzel başlamışken...
Gerçekten benim için tam bir hayal kırıklığı, o kadar güzel başladı ve bir süreye kadar o kadar seri devam etti ki bu kitap hakkında böyle bir inceleme yazacağım asla aklıma gelmezdi. Aşırı mide bulandırıcı buldum. Aşırı iğrenç ayrıntılarda boğuldum resmen. Kitabın " Görmek" kitabı ile devamı olması beni üzdü çünkü " Körlük" ü hiç beğenmedim ve serisinin olması beni üzdü. Ama maalesef onu da aldım çünkü okumamak kitabı benim için yarım bırakmak gibi olacaktı ve bunu tercih edecek biri de değilim. Ama " Görmek " benim için aşırı sıkıcı olması nedeniyle yarım bıraktım( birgün mutlaka bitireceğim) . Şahsen asla beğenmedim ve önermem. Ama Nobel Edebiyat Ödülü aldığı için okumak isterseniz de bilemem.
Benim Ateşböceğimmm
İlk başladığımda daha doğrusu sonlarına gelene kadar, kesinlikle beğenmediğim bir kitap olarak değerlendirdim. Bunun sebebi hikâyenin kötü olması değil de beni rahatsız eden fazlaca sahne olmasından... Eğer kitap yarım bırakmak beni rahatsız ediyor olmasaydı kitabı yarım bırakırdım ama onca şeye rağmen sonu o kadar duygusal ve benim için o kadar ders doluydu ki , bu kitabın bende yerinin çok ayrı olmasına sebep oldu. Hatta normalde olsa yazarın başka kitaplarını okumayacakken " Gece Yolu" nu da okudum. Beni bu kadar duygulandıran ilk ve şu an için tek kitap "Ateşböceğinin yolu". Bir kitabı okurken ilk defa ağladım , hemde hıçkıra hıçkıra . Sanırım duygulanmak istediğimde veya kendimi kötü hissettiğimde bu duyguyu benimle birlikte yaşaması için kendimi bu kitabın özellikle de son sayfalarında bulacağım. Çünkü ben kendime orda yer buldum. Ayrıca kitabın konusunu oluşturan "arkadaşlık " , gerçekten inanılmaz bir arkadaşlık, belki onların yaşam tarzı ile bizim yaşam tarzımız uyuşmuyor ama herkes ömrünün sonuna kadar sürecek bir arkadaşlık elbette ki ister. Ben de bir ömür yanımda olacak 4 arkadaşa sahip olduğumu düşünüyorum, umarım herşeye rağmen bizim de dostluğumuz bir ömür sürer ( Ümmügülsüm, Meltem, Melike. Meryem, Kevser)
Kitapları Bırakmayın!!!
" ...bir zamanlar öyle çok güzel kitap vardı ki...biz onları bırakmadan önce."
Bu kitabı okurken içinizde tarifi bulunmaz bir korku hissedeceksiniz. Bu korku kitap okumayı henüz çok sevmeyenlerin içine bile korku salacak. Artık kitap okumaya ara vermeye cesaret bulamayacaksınız , çünkü ya kitaplar bırakılırsa korkusu iliklerinize kadar işleyecek , her zaman insanlara kitap sevdirme isteğiniz alevlenecek çünkü artık işin içinde korku da var... Gece uyurken kitaplarınıza zarar gelmeyeceğini bilseniz, kitaplarınıza sarıla sarıla uyumak istiyeceksiniz.
451 Fahrenheit , kağıdın yanma derecesi.
" Çok eskiden itfaiyecilerin yangınları başlatmak yerine söndürdüğü doğru mu? "
" Hayır , Evler hep yangına dayanıklıydı İnan bana."
"Tuhaf, bir keresinde duyduğuma göre, çok eskiden evler kazayla yanarmış ve itfaiyecilere alevleri söndürmek için ihtiyaç duyarlarmış"
" Bir kadının yanan bir evde kalmasına yol açtıklarına göre, kitaplarda bir şey olmalı... hayal edemeyeceğimiz bir şeyler; orada bir şey olmalı. İnsan bir hiç uğruna kalmaz"
" Bradbury, Ekran( sinema, televizyon, bilgisayar) Çağı' nın okumayı sona erdirebileceğini elli yıl önceden görecek kadar öngörü sahibiydi."
No Heyecan
Bence kitap İlk Psikolojik Roman olma özelliğinden dolayı okunmalı ama kitabı beğenip beğenmediğime gelirsek , beğendiğimi söylemem ne yazık ki pek mümkün değil. Çünkü kitap aşırı durağan, içinde size heyecan uyandıracak olaylar yok denebilir. Okuyup okumamak size kalmış ama dediğim gibi bence ilkler okunmalı
Bu kitaptan sonra bakış açıma bir haller oldu
Ben kitabı çok çok sevdim kitabın sayfa sayısı az ama benim için gerçekten çok uzun bir yolculuktu .
500 sayfalık kitap okumuşum gibi hissettim ve bence bu çok hoş bir duygu.
Evet, kitap dünyaya tersine bakıyor ama bazı olaylara bakış açısı o kadar doğru ki zihnimde çok önemli bir yere sahip oldu. Bana çok farklı ve yeni bir bakış açısı kazandırdı. Özellikle yazarın insanlara olan bu bakış açısını herkes görmeli bence. Kitabı herkese tavsiye ederim. Yeni yazarlara destek.
Her Yeni Yazara Şans Verelim
Her yazar en az bir şans hak eder , yeni yazarlar benim için her zaman ikinci şansı da hak eder.
Değerli yazarımız Abdurrahman Seyhan, " Dut Ağacının Altında" eseri ile bu şansı benim için birincisinde yakaladı.Bence çok güzel ve değerli bir eser, okumanızı tavsiye ederim. Lütfen bu şansı değerli ülkemizin güzel geleceği ve parlak nesilleri için yeni yazarlarımızdan esirgemeyelim.
