Henüz bitirdim kitabı ve çok duygusal hissediyorum. Hukuk felsefesi üzerine pek düşünmediğim ve ilgili olmadığım için o kısımdan çok bahsetmek istemiyorum. Ama genel olarak insanı düşünmeye sevk ettiğini söyleyebiliriz. Gerçekten insanın en temel haklarını tartışmaya açan, farklı ufuklar arasında sizi gezdiren bir kitaptı. Bunun dışında betimlemelerin yoğun olduğu söylenebilir, bazı noktalarda çok yerindeyken, bazı yerlerde açıkçası biraz sıkmadı da değil. Yani bence akıcılığı kesen bir havası vardı bazen. Bunun dışında Adam karakteri resmen sömürülmüş ve açıkçası yazar bence bizi görüşüne ikna edebilmek için olayı gereksiz dramatize etmiş ve en yüksek perdesinde trajik bir biçimde biten bir trajedi tiyatrosuna çevirmiş. Ayrıca ne olursa olsun kitapta beni rahatsız eden unsurlar vardı, hakime hanımla Adam arasındaki gereksiz ilişki gibi, konuyu hem dağıtıyor ve gereksiz bir noktaya getiriyor hem de en basit ifade ile etik değil ( hatta bence meşru bile değil). Tüm bu özellikleri kitabı benim için bir hayal kırıklığına çevirdi. Mutlak bir biçimde beğenmedim diyemem ama beklentilerimi de karşılamadı. Yine de farklı perspektiflerin oluşumuna yol açabileceği için okunmasını tavsiye edebilirim belki. Buraya kadar okuduysanız teşekkür ediyorum, ayrıca sizin kitapla alakalı görüşlerinizi merak ediyorum