Sultanla Halife arasındaki farkı daha iyi anlatan bir örnek verelim: Hz. Ömer dostu Hz. Selman-ı Farisi'ye sorar: "Ben sultan mı yoksa halife miyim? Hz. Selman "Ne farkeder?" der. Hz. Ömer, "Eğer sultan isem vah bana" der. Hz. Selman, "Korkma" der, "Sen halifesin, çünkü sultan olan ben sultan mıyım diye sormaz. Sultan gücünü tahtından, saltanatından alır. Halife ise işlerini "hak" ölçüsü ile yapar ve korkudan işte böyle titrer."
"Sizler kitabın bir kısmına iman edip, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yapmakta olduklarınızdan gafil değildir." (Bakara; 85)
İnsanlar (sadece) 'iman ettik' diyerek, imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar?" (Ankebut; 2)
Reader Follow Recommendations
Zevkler sınırsız, ihtiyaçlar sonsuzdur." diyen bir anlayış insanı insana düşman yapar. Kağıt üzerinde herşeyin serbest oluşu, zulmün bürokrasiye, kağıtlara yedirilmiş olmasıdır. En zengin ülkelerde bile açlıkla karşı karşıya kalan insanlar bir yanda, devlet kadar zengin insanlar öte yanda. Hak anlayışından, adalet terazisinden yoksun insan polisiye tedbirlerle düzenini nereye kadar götüre- bilir?
Demokrasilerde gücü elinde bulunduran sermaye grupları, devlet erkanı ve üst düzey bürokratlar "elit" mutlu azınlığı oluştururlar. Demokrasi değişik ülkelerde, ülkenin konumu ve geleneğine göre farklı uygulanabilir. Büyük sermaye grupları ülkelerin sınırlarını aşarak örgütlenirler: Bu örgütlenme hükümetlerin üzerinde bir hükümet gücüdür. Sermaye, alt yapı ve ucuz kredi için devletin varlığına katlanmaktadır. Bu isteklerin karşılandığı ülkelerde devlet ekonomiden kendini çekerek liberal bir geçiş sağlar. Liberalizmde devlet ekonomiyle ilgilenmez, "pazar ekonomisi" kendi düzenlemesini yapar.