Mameha, "Erkeklerin vücudunda bir çeşit yılanbalığı vardır. Kadınlarda böyle bir şey yoktur. Fakat erkeklerde vardır. Ve yeri de tam..."
"Sanırım neden söz ettiğini biliyorum," dedim. "Fakat buna yılanbalığı denildiğinden haberim yoktu."
Mameha, "Gerçekte o bir yılanbalığı değil," dedi. "Fakat yılanbalığıymış gibi davranmak her şeyin daha kolay anlaşılmasını sağlıyor. Biz de öyle olduğunu düşünelim. Mesele şu: Bu yılanbalığı tüm yaşamını bir yuva bulmaya çalışarak geçirir ve kadınların içlerinde ne vardır biliyor musun? Yilanbalıklarının yaşamaktan hoşlandıkları mağaralar. Bu mağara, bazen dediğimiz gibi, bulutlar ayın üzerinden geçtikleri zaman kanın geldiği yerdir."
Mameha sözlerini sürdürdü. "Yılanbalıklarının şu özelliklerini bilemeyebilirsin. Ama onlar bölgecidirler. Hoşlarına giden bir mağara buldular mı, emin olabilmek için mağaranın içinde kıvrılip dururlar... Sanırım buldukları mağaranın gerçekten iyi olduğuna kanaat getirmek için yaparlar bunu. Mağaranın rahat olduğuna karar verince de, mağarayı tükürerek kendi bölgeleri olarak işaretlerler. Beni anlıyor musun?"