Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yağmur
Çınar'da kalabalığın içinde yürüyordum. Burası Denizli'nin simgesi olan horozun olduğu il merkeziydi. Az ileride Özay Gönlüm üçlü baĝlamasıyla oturmuş bana "Çöz de al Mıstafali" çalıyor ve öyküsünü anlatıyor gibiydi. Bu düşüncelere dalmışken, sağdan soldan gelen araç sesleri ve bağırış çağırışlarla kendime geldim. "Beni
Bayram gezmesi güzeldir. Biz de kalan el öpmeleri için düştük yola. Kuzenimin evine gideceğiz, köyde yaşıyor.. evi için yol tarifi lazım. Döndü arkadaşım, anneme :) - Ya, dedi. Ben bilmiyorum evi. Sen biliyor musun yenge? - Tabi biliyorum ben, dedi -Sür hele sen Neyse çıktık yola ama ben tedirginim. Asla tam bir tarif gelmediği için annemden. Baya gittik. Arkadaşım:" Gidiyoruz ama" dedi. Bakem bi nere geldin sen. Annem bu. Ya burası değil. Dümdüz gidip sapcektin. - Ben bu tarifle nasıl bulayım imkansız bana sağa dön, sola dön dicektiniz. Şurdan düz gidicen, dur dön, git gari hadi. - Ne kadar gidicem ya. - Git sen git tamam. Dümdüz gidicen işte. Neyse kuzenimi aradık. O daha fena. - Abam işte köyümüze geldiniz. Dümdüz geliceniz işte. Evi dümdüzle geliceniz işteyle bulduk. Şükür ki :))
Reklam
AYDIN YOLU Hacetdede dağına Tırmana tırmana çıktığım, köylülerin kendi yetiştirip, kendi üretip kenarlarında sattığı yollardayım... duruyorum... Günaydın, 5 dizi turunc alacaktım diyorum... Sert bakışlı bir amca var tezgahta... -Bunlar yumuşadı diyor kovadakileri göstererek... git teyzenden tazelerini al... içerde, yüksek sesle ünle duymaz
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.