Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şeyhim ilk defa bana "parendem" diye hitap ediyordu.Parende ,mum etrafında dönen kelebek anlamına geliyor.Kelebek ,mum etrafında bıkmadan usanmadan döner.Onu nerede görse uçar gelir,ona konmayı arzular.Halbuki niceleri onun ateşinden yanıp kavrulmuştur.Mum sadece kendi yanmakla kalmaz,yanına kim yaklaşsa onu da yakar.Kelebek de kanadının her yanışında ondan kaçacağı yerde biraz daha ona yaklaşır.Yanmaya adanmıştır adeta.Aşka adanmıştır.Aşka adanmış gönüller gibi...
Sayfa 122 - Hayat YayınlarıKitabı okuyor
Bunu görünce yüreğim sızlıyor albay. Gördüklerimi söylemeden yapabilir miyim hiç? Yoksulum, validenizin yanında sığınıyorum. Belki başkaları size yaltaklandığım için susuyorum sanacaklar. Oysa hiçbir süt kuzusunun beni dalkavuğunuz yerine koymasına tahammül edemem. Belki demin, buraya girdiğim zaman, içtenliğimden ileri gelen açık sözlülüğümle biraz ileri gittim; hatta işi kabalığa kadar vardırmak zorunda kaldım. Ama beni bu duruma sokan siz oldunuz. Bana karşı pek fazla kibirlisiniz albay. Dışarıdan görenler beni köleniz, dalkavuğunuz sanacaklar. Tanımadığım şahıslara karşı beni küçültmekten zevk alıyorsunuz, halbuki sizin akrabanızım ben, duydunuz mu? Her bakımdan akrabanızım. Hatta belki sizde oturmakla lütfunuzdan faydalanmıyor, tersine ben size lütufta bulunuyorum. Beni küçültmeye çalışıyorlar; şu halde ben kendimi övmek zorundayım, bu gayet tabii hakkım... Buna karşı susamam, hem de derhal itiraz etmem gerekiyor. Bunun için kısaca ve açıkça söyleyeyim ki, siz müthiş kıskanç bir adamsınız. Mesela, bir kimse arkadaşça konuşmaya, kendi de farkında olmadan bilgisini, okumuşluğunu, ince zevkini ortaya koymaya başladı mı çekemiyor, dayanamıyorsunuz. "Dur, ben de bilgimle ince zevkimi göstereyim!..." diye hemen ortaya çıkıyorsunuz. Halbuki zevk namına neniz var? Kusuruma bakmayın albay, ama zarafete, sığırın etten anladığı kadar yabancısınız. Sözlerimin sert, kaba düştüğünü biliyorum. Bununla beraber hiç olmazsa, açık ve doğrudur. Böyle bir sözü dalkavuklarınızdan duyamazsınız albay. Bu bölüm bana Yeraltından Notlar kitabını anımsattı.
Sayfa 119 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
°•○● "İnsan ortaya çıkar çıkmaz,çiçekler de ortaya çıktı." Bana kalırsa ,çiçekler insandan çok daha önce vardı ve insanın gelişiyle halâ içinden çıkamadıkları bir şaşkınlığa gömüldüler... E.M.CIORAN
"insafsızlık yapmayacağım ama bana ait olanı bana ver" dedim, "ve ondan gereksinim duyduğun için dilen. Nedir o? Söyle!" "Eyvah, onu ne saklayabilirim ne de gizleyebilirim! O sevgidir, sıcak insan sevgisi, kan, sıcak kırmızı kan, yaşamın kutsal kaynağı, ayrılmış ve özlem duyulan her şeyin birleşmesi."
bana geçen bi abla seni gören de sen ne yaşamışsın falan filan dedi
"İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur.Bana zaten bu ikisi birlikte pek olmuyor gibi geliyor.Gerçekten akıllı bir adama bakıyorsun hiç de iyi biri olmadığını görüyorsun."
Sayfa 47 - İletişim YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ağlamaklı bir hallerim vardır benim hep... Sürekli bir sulugözlülük, dinmeyen bir gözüyaşlılık... "Bırak şu halleri" diyorlar bana, "sen erkeksin, adam gibi ol..." Deniyorum... Kaşlarımı çatıyorum herkese, hayata karşı... Bu bir süre sonra kalbime yansıyor, katılaşıyorum... Kötülük ve kötülükler düşünüyorum hep... İşte, başkalarını suçlamak, hep bir savunma ya da saldırma hallerine bürünüyorum... Kimseyi affetmemek, intikam almak gibi şeyler işte... Kötüleşiyorum yani, sert bakınca, kaşlarımı çatınca... Gözlerimden kalbime böyle bir yol iniyor... Oysa ben böyle bir karakterin adamı değilim... Kötüleşemem ben... Kin, nefret, şiddet, intikam... Bunlar bana göre değil... Çoğu şeyi Allah'a havale ederim... Ben kötüleşemem... Karışmasın kimse bana, ağlamak istediğim de ağlarım, bu kimseyi ilgilendirmez... Buyum ben...
Hayri Varol
Hayri Varol
Kar altında hüzün denemesi
Dünyanın en uzun hüznü yağıyor, Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne. Kar yağıyor ve sen gidiyorsun, Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun, Belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimizi O insan ve tabiat çağını. Dön bana ve dinle! Kuşlar uçuşuyor içimde. Loş bir keman solosu gibi Kuşların uçuştuğunu içimde, Dön bana ve dinle. Karanlık denizlerin dibinde, Birtakım incilerin olduğunu Birtakım incilere ve hatıralara Neden bağlı olduğumuzu unutma. Duy beni ve dinle! Denizler boğuşuyor içimde. Unutma diyorum ama sen anla, Anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara... Erdem Bayazıt
"Yanlış his diye bir şey yoktur. Var olan bütün hisler doğrudur. Ben bir şey hissediyorsam eğer, o his yanlış olamaz. Üzülebileceğimi, öfkelenebileceğimi, korkabileceğimi, bana sunulan bir şeyden memnun olamayabileceğimi söylemiştim. Eğer ben üzülüyor, öfkeleniyor, korkuyor, herhangi bir şeyden rahatsız ya da şikâyetçi oluyorsam ve bu hissimi ifade etme hakkıma saygı duyulmuyorsa, orada bir sorun vardır. Çünkü hislerim, bana kendimle ilgili bir şeyleri söylemek için oradadırlar. Hislerimi tanımazsam kendimi de tanıyamam. Hislerimi tanımazsam, içimdeki çocuğun konuşmasını engellemiş olurum."
Sayfa 19
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Duyguların karmaşasında bir yaşam öyküsü
Jane ~ Maura ikilisinin içinde bulundukları soluksuz okunacak bir roman . Yazarın kalemini daha önceden bilmiyordum ilk kez okuyorum ve okuduğum bu kitap bir serinin üçüncü kitabı imiş. Bilmeden okuduğum halde gayet akıcı , nefes kesen sahneleri ile etkileyici bir roman okudum. Jane bir dedektif ve korkusuz gözü kara kişiliği ile olayları
Günahkâr
GünahkârTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20126,5bin okunma
Reklam
“Belki de yaş ilerledikçe hayatın anlamı ve varlığım üzerine düşünmeye başlamış olmam bu sıkıntılı hali ortaya çıkardı . Dünyadaki birçok olay bana anlamsız gelmeye başlamıştı. Her şeyin içi boşaltılmış gibiydi. Orta yaşlara gelene kadar insan geçirdiği zamanının çokluğu ile övünür. Orta yaşlara gelince ise kaldığını zannettiği zamanın azlığı ile dövünüyor…”
İnsanın bir psikiyatri ünitesinin tuhaf dünyasına bu kadar hızlı uyum sağlayabilmesi acayip.Delilerin arasında kendinizi gitgide daha çok rahat hissediyorsunuz;sadece başkalarının değil,kendinizinkiyle de barışıyorsunuz.Bana göre hepimiz kendimize göre farklı şekillerde deliyiz.
Düştüğüm yerden başladım Sana yürümeye.Sevdirdin bana kanayan yanlarımı.Herkes tuz basarken yaralarına,ben “Sus” bastım hiç dinmeyen aşk yarama.Gönlümden vazgeçtim de gurbetinden geçemedim.
"İstediğim gibi birine asla rastlamayacağım... Diğerleri de bana lazım değil..."
Klara MiliçKitabı okudu
Kaos-Düzen
... Kötü ya da çirkin bir şey bulunca düzensiz bir şey bulduğunu zannetmek hatadır. Bana sorarsanız Türkiye'de bu söylemin yaygınlaşmasının sebebi sadece cehalet ya da ahmaklık değildir. Yeni ateizm dinleri savaşılacak bir şey olarak gördüğü için her konuda din aleyhine olanı söylemeyi bir maharet zannediyorlar. Bu onların böylesi absürt pozisyonları da savunuyor hâle gelmelerine sebep oluyor.
Sayfa 120 - İnsan YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.