Yazar Gök Türk vasıtasıyla denk geldiğim bu kitap son zamanların özetinin romanlaştırılmış haliydi. Çok akıcıydı. Konular da ilgimi çektiği için kitabı yavaş okumak istedim. Malum bu tarz kitaplar zor bulunuyor. İçinde astral seyahat, dünya dışı yaşam, atlantis, mısır, sümerler, anunnakiler, spirütüel öğeler, şifalı taşlar, enerji ve ley hatları, insanların dünyayı ne hale getirdikleri, tarikatlar, temaslar vs ne ararsanız var. Kitap bunlara değinse de çoğu bilgi günlük hayatta bulabileceğiniz bilgiler yani her şey kurgu değildi. O yüzden romanlaştırılırken bunun atlanmaması gayet güzeldi. Okurken tüm okuduklarım, duyduklarım vs gözümde canlandı zaten. Fakat kitabın sonlarına geldikçe olaylar yükselişe geçmişti. Nasıl bitecek bu kitap, yine mi sonu aceleye gelmiş dedirtti malesef. Sonu daha uzun tutulabilirdi, gidişatla aynı tempoda olması iyi olurdu.
Konuya gelecek olursak, aynı vizyonları gören kadınlar, farklı zaman dilimlerinde aynı yaşılanlar ve onların aynı soydan olması ile bir amaca hizmet etmeleri. Kitap üç kadının da bu yaşadıklarını karıştırmadan üç farklı zaman diliminde anlatmış. Sonuca da güzel bağlamış.
Kısacası ben beğendim ve tavsiye de ederim..
Kitaba ön yargım vardı. Bu ne ya çocuk kitabı diyordum. Öyleymişte zaten. Ama beni etkileyen noktaları da oldu. Gülümü önemli kılan şey benim onu gördüğüm biçtiğim değerdi, ona harcadığım zamandı. Benim gülümden bin tane vardı herkesle aynıydı ama yine de benimki bana özel gelirdi. Ama gülüm bir plastik çiçeğe dönüşürse ne yapabilirim bilmem. Her suladığımda anlamsız olsa ona su vermem. Çünkü bilirsin plastik bir gül gerçek bir çiçek değildir ona su vermene gerek yoktur. Ne kadar ona suyunu versen, hiçbir şey değişmeyeceğini de bilirsin. Ve gülü sevdin diye gülün de seni sevmesini beklemeyeceksin.
BHİ.
·
Not rated
henüz vakit varken Gülüm…
Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri
Volter Rıhtımında dayayıp seni duvara
öpmeliyim ağzından
sonra dönüp yüzümüzü Notrdama
çiçeğini seyretmeliyiz onun,
birden bana sarılmalısın, gülüm,
korkudan, hayretten, sevinçten
ve de sessiz sessiz ağlamalısın,
yıldızlar da çiselemeli
incecikten bir yağmurla karışarak.
...
Bu kitap, hem Türk şiirinde büyük bir çığır açmış, hem de modern dünya şiirinde Türkçeye yer açmış bu büyük şairle tanışmak için güzel bir buluşma yeri olması umuduyla hazırlandı.
Sana bir nefes olamayan şiirden de geçtim
Yaşıyoruz Sessizce, Şükrü Erbaş’ın 2.5 yıl boyunca kanserle mücadele etmiş ve sonrasında da hayatını kaybetmiş olan eşi Hatice Erbaş’a; hastalık öncesinde, hastalık sürecinde ve öldükten sonra da yazmış olduğu şiirlerden oluşuyor.
**Tek bir kadına sadık kalarak da şiir yazılabildiğini; şiirlerinin başrolündeki kişiyi hiçbir zaman değiştirmeden-
Nazım hikmet, 15 ocak 1902 tarihin de Selanik'te dünyaya geldi
Milli mücadele döneminde Anadolu'ya geçen Nazım Hikmet, bir süre Bolu'da öğretmenlik yaptı. Daha sonra ise Rusya'ya giderek Doğu Emekçiler Kominist Üniversitesi'nde sosyalaji ve ekonomi üzerine eğitim aldı
Türkiye'ye döndükten sonra
"Elveda”, dedi tilki. “İşte benim sırrım: Çok basit; insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçekler gözle görülmez.”
“Gerçekler gözle görülmez”, diye yineledi Küçük Prens, unutmamak için.
“Gülün için harcadığın zamandır, gülünü böylesine önemli kılan.”
“Gülüm için harcadığım zamandır, gülümü önemli kılan” dedi Küçük Prens, unutmamak için.
“İnsanlar bu gerçeği unuttular”, dedi tilki.
“Ama sen unutma.”
