Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı hükümetinin, Doğu Anadolu vilayetlerinden bir buçuk milyon kadar Ermeni naklettirmiş olduğunu ve bunlardan altı yüz bin kadarının yollarda kısmen öldürülmüş ve kısmen de açlık ve sefaletten ölmüş olduklarını kabul edelim. Fakat Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis vilayetlerinin Ruslar tarafından istilası sırasında, oralarda oturan Türk ve Kürtlerden acaba ne kadarının Ermeniler tarafından en barbarca cinayetlerle öldürülmüş olduklarını ve ne kadarının göç sırasında telef olduğunu bilen var mı? işte biz haber verelim ki, bu yüzden ölen Türk ve Kürt'ün miktarı muhakkak bir buçuk milyonu geçer.
Sayfa 412Kitabı okudu
Mobbing Bank Diyor ki;
Sinekleri Çöplük Toplar Çok kendini güttürür, az da kan yutturur derdi atalarım. Çoğu aza kaptırınca hapı yuttuk! Zulmün bir çaresi olmalıydı. Ne çoğa, ne de aza ihtiyaç kaldı. İçlerinden geçiriyorlar şimdi Soyduk soyduk kuyruğuna geldik tam ölümcül darbeyi vuruyorduk ki Bir Türke çarpıldık! Öyle de oldu. Bir avuç zalim canlı ölüye döndü etraflarına sayısızca sinek toplandı. Sinekler neyi kurtarabilir? Bu zalimlerin sinekleri toplamaktan başka bir işe yaramıyor olduklarını gördük. Şimdi hiç çekilmiyorlar! Bugüne kadar hırsız düzen kurmaktan çalmaktan, başkalarının hakkını yemekten çekinmedikleri gibi çekilmiyorlar artık. Önder Karaçay
Reklam
İyi de, hayatta her şey için kafayı yiyerek yaşayamam ki, bazı şeyleri de takmamam gerek, yoksa gerçekten tırlatırım.
Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar, bizde o kuvvetin de mahvolduğu vakitlerdir ki, onun yerini alan dokunaklı sessizlik en şiddetli acıyla dökülen gözyaşlarından daha yürek sızlatıcıdır.
Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ben gidiyorum. Size iki şey bırakıyorum ki, size vaaz ve nasihat etsinler. Onlardan birisi söyleyici, birisi de susucudur. Söyleyen vaiz Kur’ân’dır. Sükût eden vaiz de ölümdür."
Sayfa 176
"Ya yatağına girip ağlarsın - ki ağlamakta da haklısın, çünkü hayatın beş para etmez ve sen kendin de beş para etmezsin ve hemen şimdi ölsen hiç sorun olmaz - ya da kalkar bir şeyler yaparsın."
Reklam
Neden hiç mutlu değilsin Zeze? + Neden mutlu olmalıyım? ⁃ Çünkü dünyaya bir kere geliyoruz + iyi ki bir defa geliyoruz Portuga. Neden? + ikinci bir hayatı kaldıramazdım.
Gerçekte, zamanın ve mekânın olmadığı bir âlemin içinde yaşamaktayız da, bunun bilincinde değiliz!.. Ve belki de şartlanmalarımız o kadar ağır basmakta ki; idrakımızın önünde olan bu gerçeği gene yapımız ve şartlanmalarımız sebebiyle inkâra kalkışmaktayız.
Siz şairler her güzel şey için bir kelime bulmaya alışıksınız ve fakat kendi duygularından bahsetmeyenleri hemen kalpsiz sanırsınız. Bana dair yanıldınız, çünkü sanmıyorum ki, benden daha şedit ve güçlü bir şekilde sevebilsin insan. Ben, başka bir kadına bağlı olan bir adamı seviyorum ve o da beni benim onu sevdigimden az sevmiyor; fakat ikimiz de bir araya gelip gelemeyeceğimizi bilmiyoruz. Birbirimize yazıyoruz, ve bazen buluşuyoruz da...." "Bu aşkın sizi mutlu mu, bedbaht mı yoksa ikisini de edip etmediğini sormama izin var mı?" "Ah, aşk bizi mutlu etmek için var değildir. Sanırım varlığının sebebi bize bizim aci çekmek ve katlanmak konusundaki gücümüzü göstermek." O esnada anladım ve ağzımdan cevap yerine kısık sesli bir ahlamanın çıkmasını müşahede ettim. Ve o (kadın) da duydu.
Yaşam dediğimiz şeyin kendisi de öylesine sıkıcı, aptalca ve kirli ki... Yutuyor insanı...
Reklam
"Birden duraksadım.Sık sık onu terk ettiğim hissine kapılırdım ve bu da o anlardan biriydi.Aptalcaydı,biliyordum.Şu koca şehirde kendi kendine daha çok yetebilen bir kaçakçı var mıydı acaba?Didier hayatımda tanıdığım en bağımsız gangsterlerden biriydi.Ne kimseye bir borcu vardı ne de kimseden bir korkusu.Mafya,şirketler,polis ve sokak çeteleri,hepsi ona vız gelirdi. Ama insanın bazı sevdikleri vardır ki,onlardan ayrılırken kendinizi yerinizi yurdunuzu terk ediyormuş gibi hissedersiniz. Eski dostum Didier,yeni arkadaşım Naveen ve beni istediği sürece yanında kalacağım ada şehrim Bombay:Her birimiz kendimizce tehlikeliydik."
"Bilgisizliğin öylesi vardır ki; yücelik ve cömertlikten yana, bilimden aşağı kalmaz. O bilgisizliği kavramak için de, bilimi kavramak için gerektiği kadar bilim ister."
219. Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: Bu ikisinde insanlar için büyük zarar ve faydalar vardır; zararları da faydalarından büyüktür... (Bakara Sûresi)
Sayfa 344Kitabı okudu
Ne umutlarım var, ne de pişmanlıklarım. Hayatımın bugüne kadarki halini -yani çoğunlukla, istediğimin tam tersi şekilde aktığını- bildikten sonra ne söyleyebilirim ki geleceğim hakkında, beklemediğim, dilemediğim bir şey olacağından, benim dışımdan bir yerden, hatta bazen kendi irademin bir oyunu olarak başıma geleceğinden başka?
Sayfa 150 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Xelqê Xwudê aqil kiri Hem arif û kamil kirî Nürek di dil da hil kiri Eslé qissê rê dibeté ... Allah hangi kulunu akıllı yapmışsa Hem "arif" hem "kamil" kılmışsa Onun kalbinde de bir nur yakmışsa Hikâyenin aslını gösterir ki bulsun
Sayfa 42 - Kültür ve Sanat Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.