García Márquez küresel şöhretine rağmen nazik ve mütevazı, gerçekten de hayranlık uyandıracak kadar dengeli ve normal bir adam. Sohbetimiz boyunca onu şehir merkezindeki bir kafede, televizyon tamircisiyle içkisini yudumlarken ya da taco'cularla hikayeler anlatırken hayal etmek zor olmadı. García Márquez sohbet etmeyi o kadar seviyor ki arkadaşları ve ailesinin kurduğu temkinli eleme süreci olmasaydı, tüm gününü yazmak yerine konuşarak geçirebilirdi.
Bir şey olmasaydı yazmak olmayacaktı. Başka bir şey de olmasaydı, silmek olmayacaktı.
Reklam
...Onun için her zaman dönüş de, gidiş yolculuğu kadar önemli olacaktı. Onun için gitmek yeterli değildi, işin yarısıydı yalnızca; dönmeliydi o. Böyle bir eğilimde, anlaşılabilir olanın uç noktalarında atılacağı dev araştırmanın doğası, belki de şimdiden hissediliyordu. Eğer dönüşün olanaklı olduğuna, kendisi dönmese bile yolculuğun doğasının dünyanın çevresini dolaşmak gibi bir dönüşü içerdiğine derin bir inancı olmasaydı, o yıllar sürecek serüvene büyük olasılıkla atılmazdı. Bir ırmakta iki kez yıkanamazsın, yeniden eve dönmek de olanak dışıdır. Bunu biliyordu; aslında bu, dünyaya temel bakışıydı. Ama o, bu gerçekçilik kabulünden dev kuramını geliştirmişti; buna göre en çok değişebilen şey, en derin sonsuzluktu, ırmakla olan ilişkiniz ve ırmağın kendisiyle ve sizle olan ilişkisi de salt bir kimlik yokluğundan hem çok daha karmaşık hem de daha güven verici bir şeydi. Genel Zaman Kuramı eve dönmenin mümkün olduğunu söylüyordu, yeter ki evin şu ana dek hiç bulunmadığınız bir yer olduğunu anlayın.
Sayfa 54
Ne de kolay ağlıyorsunuz! Siz bir takım insanlar, ne de kolay ağlıyorsunuz! Gözyaşlarınız olmasaydı neyle müdafaa edecektiniz kendinizi? Bir takım insanlar da var ki, ağlamıyorlar. Ağlamak onlara zor geliyor. Bir incir dalına asılmaktan daha zor.
Allah şöyle buyurmuştur: “Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilâhlar ol| saydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu” (Enbiyâ 21:22). Nitekim âlemin varlığını ve sürekliliğini ifade eden düzen (salâh) devam etmektedir. Söz konusu devamlılık âlemi var eden bir (vâhid) olmasaydı âlemin varlığının gerçek olmayacağını gösterir. Bu, Hakk'ın ehadiyetine âlemdeki delilidir ve akli delil de bununla uyumludur. Eğer bundan daha iyi bir başka delil onu kanıtlayacak olsaydı Allah da ona yönelir ve onu getirirdi. Böyle olduğu takdirde bunu ve kendisine delâlet edecek yolu da bize bildirmezdi.
Sayfa 217 - İbn ArabiKitabı okuyor
O, eğer var olmasaydı kelimeler de olmazdı -öyle ya mürekkep damarlarından geliyordu, beyaz sayfa teninden yapılmaydı-, o geri dönmüştü.
ePub
Reklam
“Toplumcular (Sosyalistler) tarafından ortaya atılan yeni düşünceler olmasaydı o zaman belki daha sakınımlı davranırdım. Onlara göre erkek­lerle kadınlar evlilikten, kadının erkeğe köle olduğu ve onun buyruğu altına girdiği bir durum gibi değil, daha çok bir yoldaşlık olarak söz ediyordu." Oysa evlilik, hem dışarıda hem de evde çalışmak demekti - yani orta sınıf kadınları gibi boşa harcayacak zaman yoktu. "Biraz olsun boş kalabildiğim Pazar günleri bile elimden gitmişti; toplumcuların özgürlükle ilgili konuşmalarının boş sözler olduğunu, bu toplumcu genç erkeklerin, tıpkı gerici türdeşleri gibi akşamları Pazar yemekleri, evde yapılmış çörekler, börekler ve ezmelerin sunulduğu büyük çay toplantıları beklediğini kısa zamanda anlayıvermiştim."
Sayfa 156 - PDFKitabı okuyor
Edebiyatın seyrelmiş hafif havasını yeni­den soluyordum, evren ayaklarımın dibinde uzanıyordu ve tek tek, alçakgönüllülükle, kendisine bir ad verilme­sini rica ediyordu; ona bir ad vermek, onu hem yarat­mak, hem de ona sahip olmaktı. Bu temel yanılsama ol­masaydı, hiçbir zaman yazı yazmazdım ben.
Şehirleri insanlar yapar , tarihi de... İnsanlar olmasaydı ne Byzantion olurdu ne Konstantinopolis ne de İstanbul.
Ve bu umut olmasaydı, nasıl katlanacaktınız yaşama, siz idrak edenler? Ne kavranılamaz olanın içinde bir yuva bulabilirdiniz kendinize, ne de aklın almadığının içinde.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.