nur

İçine kapanık kimseler duygularını, acılarını açıkça konuşmaya, çoğu zaman "içi dışı bir" kişilerden daha çok gereksinme duyarlar. En kabuğuna çekilmiş, sert kimseler de sonunda insandır. Bu gibilerin "sessiz deniz"lerine cüretle, iyi niyetle dalıvermek çoğu zaman, onlara dünyanın en büyük iyiliğini yapmaktır.
Sayfa 518Kitabı okudu
Reklam
Cahil kişilerin ruhu gübrelenmemiş, sürülmemiş topraklar gibi katıdır. Önyargılar bu ruhlara, kaya diplerinde biten otlar gibi sımsıkı yapışır, inatla büyürler. Bunları söküp atmak, kökünü kurutmak zor mu zordur; bunu biliyordum.
Sayfa 475Kitabı okudu
Senin varlığının her zerresi benim için kendi varlığım kadar değerlidir; hastalansa, mahvolsa da canımın canıdır benim. Senin zekân benim hazinem; bozulsa da benim gözümde değerlidir. Sen çıldırsan seni deli gömleğiyle değil, kollarımla tutarım ben. Kollarını bağlasam da iplerin arasına sevgim dolanır. Senden asla tiksinip kaçınmam... Ondan tiksindiğim gibi. Sakin zamanlarında, başında bakıcı olarak ben otururum. Sen bana hiç güler yüz göstermesen bile yorulmak bilmez bir şefkatle üzerine titrerim; sen beni tanımasan da senin gözlerinin içine bakmaktan bıkmam, usanmam...
Sayfa 422Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Hele kadınların genellikle çok sakin olduklarına inanılır, ama kadınlar da tıpkı erkekler gibi duygu sahibidir. Erkekler gibi onlar da zekâlarını, yeteneklerini işletmek için bir uğraş, eylem alanına gereksinme duyarlar. Üzerlerindeki baskı pek ağır, sürdükleri yaşam pek durgun olursa acı duyarlar bundan, zarar görürler. Onlardan daha ayrıcalıklı olan erkeklerin, "Kadınlar yemek pişirip çorap örmekle, piyano çalıp nakış işlemekle yetinsin," demeleri dar kafalılıktır! Bir kadın, geleneklerin kendisi için yeterli saydığı şeylerden daha fazlasını yapmak, öğrenmek isterse onu kınamak, alaya almak düşüncesizliktir.
Sayfa 156Kitabı okudu
Huzursuzluk benim mayamda vardı, arada öylesine depreşiyordu ki acı veriyordu bana.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
"Yaranmak için elimden geleni yaptığım halde beni ille de sevmeyen kimseleri ben de sevmemeliyim. Beni haksız yere cezalandıranlara karşı gelmeliyim. Doğal bir şey bu; beni sevenleri sevmek kadar ya da hak ettiğim cezaya boyun eğmek kadar doğal."
Benim hayatımda bile, böyle, güneşin parladığı zamanlar oluyordu.
Her insan birilerini, bir şeyleri sevmeyi gereksinir. Ben de sevilmeye daha layık birilerinden, bir şeylerden yoksun olduğum için, küçük bir korkuluk kadar aptal, soluk olan bu zavallı oyuncağı sevip bağrıma basmakla avunuyordum.
142 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Mutfak
MutfakBanana Yoshimoto
8.1/10 · 506 reads
Sevilen birinin öldüğü yerde zaman sonsuza dek durur. İnsan kendi kendine, dua eder gibi, eğer aynı yerde durursam onun duyduğu acıyı hissedebilir miyim, diye sorar. Derler ki eski bir şatoyu ziyaret ederken o yerin tarihi, yıllar önce orada yürüyen insanların varlığı, vücutta hissedilebilir. Önceleri böyle şeyler duyduğumda neden söz ediyor bunlar, derdim. Ama şimdi bunu anladığımı hissediyordum.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Gerçekten güzel anılar daima parlayarak yaşar durur. Bir zaman sonra teker teker canlanırlar. Birlikte yediğimiz yemekler, sayısız öğleden sonraları ve akşamlar.
Sayfa 100Kitabı okudu
Meydana gelen kötü olayların seni çok üzdüğü, önündeki dik yokuşa bakmaya cesaret edemediğin günler çok olur. Aşk bile insanı bundan kurtaramaz.
Genelde, ilk kez gittiğim bir evde, çok az tanıdığım insanlarla yüz yüze iken müthiş bir yalnızlık hissederim.
252 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 29 days
Dalgalar
DalgalarVirginia Woolf
7.6/10 · 3,093 reads
Ne var ki acı karşısında sözler yetersizdir.
Sayfa 235Kitabı okudu
190 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.