Öykü okumak demek içinden tanıdık bildik simalara rastgelip, ayak üstü sohbet etmek demek benim için...
Kısa sürer ama yüzünüzde gülümseme bırakır, ya da aklınızda soru, ya da bazen biraz hüzün bir kalp kırıklığı.. düşünce.. kafa karışıklığı.. ama ayaküstüdür dedim ya.. hepsi bir dirhemdir o yüzden...
Ama..bir dirhem olmadı kaplumbağalar ölmesin.. büyüdü kaplumbağaları toplayan çocuk benim içimde.. o büyüyünce benim kalbim küçüldü ve nefes alamadım.. o hayal kırıklığı ile büyümüş olmanın altında o kadar ezildim ki... çünkü olamazdı.. hayır insanoğlu bu kadar kötü bu kadar bencil olamazdı...
....
Hâlâ üzülen bir parçam var..
...
Kaleminize, hissettirdiğinize, emeğinize sağlık sayın yazar...
...
Herkese iyi okumalar...iyi insanlar dilerim..
Hatta belki yorulmak nedir bilmeden akarak istenmeyen vedalardan başka bir şey getirmeyen zamanın önüne dikilip insanları rahat bırakması gerektiğine dair onu ikna edebilirdi..