Günaydın. Mutlu ve mutsuz anlarda ortak bir sabırsızlık vardır, bilirsiniz. Beklemeye tahammülümüz yoktur, ne olacaksa olsundur iyi veya kötü. Hâlbuki belki yıllarca bir dert çekmişizdir ya da bu mutlu son için ne mutlu günleri geride bırakmışızdır. Belki de ertelemişizdir hep; dur bakalım demişizdir, yarın olsun, bayram olsun, bir uyuyalım, uyanalım... Appelfeld'in bir kitabında geçer: "'Daha fazla bekleyemem, vaktim yok,'' dedi. 'İnsanlar sonsuza dek zamanları varmış gibi uyuyorlar.'" Hiçbir şey sonsuz değil sevgili okur. Bu bakıma sabırsızlanmakta haklıyız. Var olun.
Reklam
Biryudumkitap
Mutlu ve mutsuz anlarda ortak bir sabırsızlık vardır, bilirsiniz. Beklemeye tahammülümüz yoktur, ne olacaksa olsundur iyi veya kötü. Hâlbuki belki yıllarca bir dert çekmişizdir ya da bu mutlu son için ne mutlu günleri geride bırakmışızdır. Belki de ertelemişizdir hep; dur bakalım demişizdir, yarın olsun, bayram olsun, bir uyuyalım, uyanalım... Appelfeld'in bir kitabında geçer: "'Daha fazla bekleyemem, vaktim yok,'' dedi. 'İnsanlar sonsuza dek zamanları varmış gibi uyuyorlar.'" Hiçbir şey sonsuz değil. Bu bakıma sabırsızlanmakta haklıyız.
Bülbül küstü güle.
"Saatlerce ötüyorum başucunda,senden hiçbir ses gelmiyor, ben yapacağımı bilirim!" dedi. İntikam alırcasına lalenin başında ötmeye başladı. Gül duysun ve kıskansın diye sesini iyice yükseltti bülbül. Karanfil, papatya, menekşe, kardelen... Çiçek adına ne varsa hepsi lalenin başına toplandı. Kıskandılar laleyi, kimse anlamadı, neden, birden kıpkırmızı oldu lale. Bülbül iyice coştu. Saatlerce öttü. Sesi kesildi. Artık ötecek hali kalmamıştı.. Döndü.. Lakin gül ortalarda yoktu... Telaşlandı... Gözyaşları içinde orkideye sordu: "Gülüm nereye gitti?" "Az önce öldü." dedi orkide. Bin pişman bülbül. "Ama ben kıskandırmak istemiştim sadece.." dedi. Gözyaşlarını usulca sildi orkide ve belki de en bilge duruşuyla dedi ki: "Hata yaptın bülbül kardeş! Gül kırmızısını senin ötüşünden alıyordu. Sen gidince ne kırmızı gül kaldı,ne de gül. Şimdi nerede kırmızı bir lale görürsen bil ki bir gül daha ölmüştür!..."
Ve kuru yaprak dala dedi ki beni unutma hatırla yeşil günlerimizi.🌿
Birisi bana dedi ki; “Dışarıya neşe saçıyorsun, içeride mezar kazıyorsun. Bunu kendine yapma!”
Reklam
2518- Ebu'l-Havrâ es-Sa'dî dedi ki: Hasan b. Ali'ye: "Resûlullah'tan (sallallahu aleyhi vesellem) neleri aklında tuttun?" diye sorduğumda bana dedi ki: "Resûlullah'tan (sallallahu aleyhi vesellem): «Şüpheli olanı bırak ve şüphesiz olana tutun! Zira doğruluk gönül rahatlığı, yalancılık ise şüphedir!» sözünü aklımda tuttum." (İbn Hibbân, Hâkim ve Tirmizî: "sahih"}" Bu hadisin bir kıssası vardır. Ebu'l-Havrâ es-Sa'dî'nin ismi, Rabia b. Şeybân'dır. Bu hadis sahihtir. Bu hadis başka bir kanalla da rivayet olunmuştur. Tirmizi ,2518 (4. Cilt )
MAZLUMDAN ALIP ZALİME VERDİ
O birilerinin adamı oldu Zirveye böyle oturdu Mazlumdan alıp zalime verdi Şimdiye değil ömrünün sonlarına bakın Kaderine düşen Uçsuz bucaksız uçurumdu Öyle acı hallere düştü ki Ezilenlere çok özendi Keşke onlar gibi olsaydım dedi Bu adiliği en sonunda bunu dedirtti Sakın ha Özenmeyin o piçe Sonunun ne kadar vahim olacağını Ömrümüz varsa göreceğiz hep beraberce Gökhan Furkan ER I 30 Nisan 2024 I
قال امام الشافعي رحمه الله ؛ تموت الأسد في الغابات جوعاً وَلَحْمُ الضَّأْنِ تَأْكُلُهُ الكِلابُ وَعَبْدُ قَد يَنَامُ عَلَى حَرِيرٍ وَدُو نَسَبٍ مَفَارِشُهُ التُرابُ İmam Şafii Rahimehullah şöyle dedi; Aslanlar ormanlarda açlıktan ölürken, köpekler koyun etiyle besleniyor. Beş para etmez adamlar ipek döşeklerde uyurken, Şerefli adamlar toprak üzerinde uyuyor.
Divan
Divan
Reklam
"Yeryüzünde ne kadar ses varsa..." dedi. "Kulağına topla. Yeryüzünde ne kadar kuş varsa yuvana topla.“ *** Gülşen Funda
–Sizi üzmek istemezdim, dedi. –Hayat üzüntülerden, sevinçlerden kaçarak yaşanmaz ki... Beni üzecekseniz üzün. Beni üzdüğünüzde, yakınım olacaksınız demektir. *** Gecenin Öteki Yüzü, Füruzan
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.