Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Daha çok şairleri severim," dedi Léon, "mısraları düzyazıdan daha duygulu bulurum, onlar daha iyi ağlatır."
"Bayırın yukarısında, ormanın kapısında, Otlak denilen bir yer var. Pazarları bazı bazı oraya giderim, elimde bir kitapla durur, güneşin batışını seyrederim." "Batan güneşi seyretmek kadar hoş bir şey yoktur, dedi Emma, "hele deniz kıyısında!" "Ah, denize bayılırım," dedi Mösyö Léon. "Düşünce bu sınırsız alanda daha serbest dolaşır," diye atıldı Emma, "bu sonsuzluğu seyretmek ruhunuzu yüceltir, insana pek yüce düşünceler verir, değil mi?" "Dağ görünümleri de öyledir," dedi Mösyö Léon. "Geçen yıl bir akrabam İsviçre'ye gitmişti, göllerdeki şiirin, çağlayanlardaki büyünün, buzulların büyük etkisinin usa sığmaz bir şey olduğunu söylüyordu bana. İnanılmaz büyüklükte çamlar varmış, sellerin kıyısına, uçurumlar üzerine asılmış kulübeler, bulutlar aralandı mı, bin ayak aşağınızda vadiler. Bu görünümler coşturur herhalde insanı, duaya, coşkuya hazırlar! Bu bakımdan, imge gücünü coşturmak için bir güzel görünüm karşısına gidip piyano çalan müzisyene şaşmıyorum artık."
Reklam
"Odasında kalmaktan, okumaktan hoşlanır." "Ben de öyleyim," diye atıldı Léon; "gerçekten de, ateş başına oturmaktan daha güzel bir şey var mıdır?" "Değil mi ya," "Hiçbir şey düşünmezsiniz," diyordu Léon, "saatler geçer. Görür gibi olduğunuz bir ülkede, kımıldamadan dolaşırsınız, düşünceniz düşlerle sarmaş dolaş olup ayrıntılar üzerinde oyalanır ya da serüven boyunca koşar durur. Roman kahramanlarına karışırsınız; onların giysilerini siz giymişsinizdir sanki." "Doğru doğru," diyordu Emma. "Bazı bazı bir kitapta, bir zamanlar kafanızdan geçmiş, belirsiz bir düşünceye, uzaktan gelen, en ince duygunuzun ortaya serilişi gibi olan, kararmış bir benzetmeye rastladığınız oldu mu hiç?" dedi Léon.
Bu yüzden özellikle şairleri severim. Dedi Leon. Bence satırlar düz yazıdan daha duyguludur ve gözyaşlarını daha iyi akıtır.
"Söküp almak istediğim matmazel," dedi bir gün, "sizin kalbinizdir." Sağlam laf.
Hilal & Leon
"Aşk mı?" diye sordum. "Aşk ," dedi . " Memleket bu haldeyken?"
Reklam
–Bence güneşin batışı kadar hayranlığa değer hiçbir şey yoktur, ama bilhassa deniz kıyısında seyredilmeli. Mösyö leon: –Ah! Dedi; ben denize bayılırım. Madam Bovary cevap verdi: –Seyretmesi bile ruhu yükseltip insana sonsuz ideal fikirleri ilham eden o sınırsız uzaklık üzerinde zekâmız, hislerimiz daha serbestçe açılıyor, size de öyle gelmiyor mu?
"Söküp almak istediğim matmazel," dedi bir gün, "sizin kalbinizdir." Sağlam laf.
Léon, "Ben de öyleyimdir." dedi. "Gerçekten de, akşamları, rüzgar camlara vururken lambayı yakıp elinde bir kitapla ocak başında oturmaktan daha güzel bir şey olur mu? Emma koskocaman iri siyah gözünü açtı ona bakarak, "Değil mi?" dedi. Léon, "İnsan başka bir şey düşünmez." diyordu. "Saatler geçer. Yerinizden hiç kalkmadan görür gibi olduğunuz ülkelerde dolaşırsınız. Düşünceniz hayal dünyasına kayarken ayrıntılar içinde oyalanır ya da serüvenlerin çevresini dolanır. Bir çok kişi tanırsınız. Kalbiniz sanki onların giysilari altında çarpıyor gibidir."
İmkanı olan düşsün bu lafa :)
"Söküp almak istediğim matmazel," dedi bir gün, sizin kalbinizdir." Sağlam laf. "
Reklam
Kurbanların ailelerinin ağlamalarını ve birbirlerini teselli etmelerini izlerken şans eseri davalı tarafta idim. Ümitsizdiler. Yanaklarında yaşlar akarken, batmış bir gemiden kurtulabilenler gibi birbirlerine sıkıca sarılmışlardı. Leon bana dönüp " neden ağlıyorlar ki? Hapse gidecek olan benim" dedi. Bu sözler üzerine donup kaldım. Leon duygusal olarak kördü.
Sayfa 151
Görür gibi olduğunuz bir ülkede, kımıldamadan dolaşırsınız, düşünceniz düşlerle sarmaş dolaş olur, peşinde koşar durur. Roman kahramanlarına karışırsınız; onların elbiseleri içinde kendiniz varsınızdır sanki. -Doğru, doğru! diyordu Emma. -Bazen bir kitapta bir zamanlar kafanızdan geçmiş, belirsiz bir düşünceye, uzaktan gelen en ince duygunuzu ortaya serilişi gibi olan, kararmış bir benzetmeye rastladığınız oldu mu hiç? dedi Leon.
186 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.