..kimse için "En sevdiğim" ifadesini kullanmıyorum.Bu his gitti.
Pandemi döneminin getirdiği güzelliklerden biri de
Neslihan Nur Türk
Neslihan Nur Türk
hocayla yaptığımız uzaktan derslerdi... Dersin birinde bı arkadaş 'en sevdikleriniz sizi de üzüyor mu,bununla nasıl baş ediyorsunuz'nevinden bir soru ve yakınma yöneltmişti..(soruyu ve kurduğu cumleleri net hatırlamıyorum ama Neslihan hocanın yanıtını harfi harfine kaydetmiştim) Cevaben dedi ki; "En sevdiklerim beni çok çok üzdü evet... Bunun üstesinden gelemedim. O üzüntüleri dibine kadar yaşadım. Sonra kalbim, insanlardan uzaklaştı. Allah'a yaklaştı. Artık kimseden bir şey beklemiyorum. Ve artık kimse için "En sevdiğim" ifadesini kullanmıyorum. Bu his gitti." ...bu yanıta hayran kalmıştım,insanlar bu gönül dokusuna nasıl ulaşıyor ki demiştim... Zaman içinde fark ediyorum ki aslında buna mecbur bırakılıyoruz, belki de bazen mecbur bırakan da oluyoruz.. Kalpte fanilerin gel-geç sevgisi hakim oldukça kendimizi üzüntülere mahkum ediyoruz... Önümüzde sanırım iki seçenek var; Ya şahıslar değişsede bu hüzünlere gark olacağız yani sonuç hiç değişmeyecek... Ya da fâni sevgilerde ölçü bulup bu sevgileri basamak kılıp sonsuz bı sevgiye gönülleri mekan edeceğiz... Meşakkat bu kadar çokken yol nasıl yürünür, nasıl varılır bilmiyorum fakat tüm çaresizlikler içinde nebevî bir duaya sarıl ve de ki; "Allah'ım, senden seni sevmeyi, seni seven kişiyi sevmeyi, senin sevgine ulaştıran ameli isterim. Allah'ım, senin sevgini bana kendimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli eyle.”
ŞEMSİYE
Bugün babamın yanına gitmek için kuzenimi beklerken birden sağanak yağmur bastırdı. Şemsiyeyi hazır edip çıkarken evin önünde okuldan çıkmış ve hızlıca yürüyen bir çocuk gördüm. O an birden "Şştt." dedim -kendime bende şaşırdım- ve bana döner dönmez "Bekle aynı yöne gidiyoruz zaten birlikte gidelim." dedim ve çocuk "Evim
Reklam
Bugün ne oldu
... Bugün bir dostuma kendime ait bir kusurumu itiraf ettim.. Neden bunu söylemek ihtiyacı hissettin dedi.. Belki yaptığım şeyi art niyetle anlarsın diye bunun bana ait bir kusur olduğunu bilmeni istedim dedim..Ve senin üzülmemeni kırılmamanı beni anlamanı bekledim bunu söylerken.. O da dedi ki senin bana yaptığın her şey kusur olsa ne olur ki seni kusurunla bile seveceğimi değer vereceğimi bilmemen beni üzdü.. Sessizliğin de hikmeti var…konuşmanın da….ama asıl marifet nerede ve ne vakit ‘sus’acağını anlamakta…dedim... .
Hayatım boyunca bana yapılmış en kötü hakaretti . Beni düşündürdü, beni üzdü,beni sinirlendirdi ve korkuttu. Çünkü bana "Babana çok benziyorsun,ilerde babandan kötü olacaksın. Tam da babana göre bir evlatsın" dedi. ??
26 MART 2024
Olm siz adam akıllı insanlar olsaydınız hiç kadınları bu sohbete dahil etmez konuyu uzatmadan Burhan ve babamla konuşurdunuz ama siz naptınız yine her zamanki gibi kendinizi büyük gördünüz. Neyse Allah büyüktür elbet bir gün hakkımız sorulacaktır. Tamam belki bu hırsızlık olayı tam gün yüzüne çıkmamış olabilir ama biz sizin ne olduğunuzu çok çok
Gülhane
Artık gelmeyeceğinden emin olduğum insanlarla gittiğim yerlere yalnız gitmek benim en sevdiğim melankolidir -“arz ederim bu işin ismi cesaret konulsun”. Bu gelmemek, mecburidir. Fanilikten kurtulan kişiden bahsediyorum, evet. Bilmiyorum, artık anıların tarihleri zihnimde karıştı, hepsini yekpare aklımda tutamıyorum. Bu durum son zamanlarımın
Reklam
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.