"Bazı yolların daha kolay olacağını düşünmek işimize geliyor bence," dedi, bir şeyi ilk kez fark ederek. "Ama belki de kolay yol yoktur. Yalnızca yollar vardır. Bir hayatta, evli olabilirim. Başka bir hayatta, tezgahtarlık yapıyor olabilirim. Birlikte kahve içmeyi teklif eden tatlı bir adama peki demiş olabilirim. Başka bir hayatta, Kuzey Kutbu'nda araştırmalar yapan bir buzul bilimci olabilirim. Bambaşka bir hayatta, olimpiyat yüzme şampiyonu olabilirim. Kim bilir? Her gün, her an yeni bir evrene giriyoruz. Boş yere hayatımızın farklı olmasını diliyor, kendimizi başkalarıyla ve kendimizin farklı versiyonlarıyla karşılaştırıp duruyoruz ama gerçekte çoğu hayat bir yere kadar iyi ve bir yere kadar kötü. "
Bir yerde uzun zaman kaldığınızda, dünyanın ne kadar büyük ve uçsuz bucaksız olduğunu unutuyordunuz. O enlem ve boylamların uzunluğunu algılayamıyordunuz. Kendi içimizdeki uçsuz bucaksızlığı da algılayamadığımız gibi,diye düşündü Nora.
İnsan hayatı yaşamalı, akışa güvenmeli, acele etmemeli...
Son günlerde gelecek kaygısıyla baş etmeye çalışıyorum. 3 ay önce çok isteyerek tercih edip kazandığım bölümden soğuduğumu hissettim. Doğru tercih mi yaptım, yanlış tercih mi diye sorarak kendimi hırpaladım, hala da hırpalıyorum. O kadar çok düşündüm ki ne istediğimi bilemeyecek hale geldim. Hemen karar vereyimde eğer istemiyorsam bölümümü değiştireyim dedim. Acele ettim. Şu an da zihnimin sağlıklı çalışmadığının fark ettim. Duraksadım. Hala duraksama evresindeyim çünkü buna ihtiyacım var. İsteklerim birbirine girdi her şeyi hemen sonuca bağlama düşüncesi sebebiyle. O an anladım ki sadece zamana bırakmalıyım. Eğer doğru meslek değilse benim için bölümümü değiştiririm. Ama bu karara varma aşamasında hayatın akışından kopmamalıyım.Yaşayarak öğrenilir bu hayat, yaşayarak eğlenilir bu hayat, yaşayarak ilerlenir bu hayat. Akışa güven.Zamana güven.